20.11.2014
Kifayetsiz muhterisler ne yaparlarsa yapsınlar, ne derlerse desinler Türkiye'nin önü açıktır. Bu ülkenin de, insanlarının da yarınları bugünden daha iyi, daha müreffeh, daha özgürlükçü olacaktır...
Ortadoğu'yu kana bulayan krizler ve Ukrayna kaynaklı Rus-Amerikan yeni soğuk savaşı tırmanırken, Türkiye artık kendi iradesi ile çizdiği rotasında ilerlemeye devam ediyor.
Bu arada artık kimse "Bu ülkede devlet içindeki devlet kimdir" sorusuna cevap aramıyor. Çünkü sadece bürokratik oligarşinin sivil ve askerlerden oluşan vesayet kurumlarının egemenlikleri sona ermedi. Kendilerini "Hizmet cemaati" olarak sunan sözde sivil oluşumların da, iplikleri pazara çıktı.
Tamamı için http://www.sabah.com.tr/yazarlar/barlas/2014/11/20/turkiyenin-yarini-bugununden-de-iyi-olacaktir
Yorum:
Zamanımızı zayi etmeyelim!
Yazısının devamında yeni bir anayasanın gerekliliğine değinen ve siyasi partilerle ülkenin düşünce odaklarını göreve çağıran Barlas, gerçekten çok yerinde bir çağrıda bulunmuş.
Ülkenin en büyük sorunları arasında yer alan adalet sorunu, çözümü halinde bugün ülkeyi krize sokan çözüm süreci dahil bir çok sorunu ortadan kaldıracaktır. Kaldıracak da nasıl olacak o iş?
Hemen bir komisyon oluşturulacak.
Eksikliklerden ve yanlışlıklardan öte halkın beklentileri gözlemlenecek ve ona göre yapılacaklar sıralanacak.
Bu gözlemler yapılırken ehil kaygısı taşımadan sokaktaki adamdan “Nasıl bir Türkiye’de yaşamak istersin?” sorusuna makul ve tatminkar cevaplar aranacak.
Her kafadan bir ses çıkacak, hepsini memnun etmek için orta bir yol aranacak, kim bilir belki de ünlüler komisyona dahil edilerek işin içinden çıkılmaya çalışılacak.
Bocalama garanti olunca da batı anayasalarından biri örnek alınacak.
“Zaten her şeyi bizden iyi bilen(!) batıyı niye bu noktada da örnek almayalım?” masum sorusu, kurtarıcı felsefe olarak benimsenecek,
Bundan sonrası oldukça kolay: hazır anayasayı al, kırp, ekle, çıkar ve bu kadar emekten sonra ülkeye hayırlı uğurlu et, yürürlüğe sok, arkana yaslan ve dünyanın daha güzel bir yer olmasını bekle.
Valla iyiymiş! Bir de anayasanın hazırlanması için zor derler, hazırlamak aylar alır derler. Külliyen yalan. Bu haliyle tek gecelik iş. Hele işe yarar mı derdi de yoksa iyice gevşeyin beyler.
Aksi olsa oldukça zor tabii.
İşe yarar bir şey istiyorsun ya, o zaman sorunun kaynağına inmen ve çözümü doğru yerde araman gerekecek.
Kuran’ı alacaksın,
Anlayarak okuyacaksın,
Allah benden ne istiyor, neyi yasaklıyor bileceksin,
“Her mesele yer verdiğine göre hayatın her alanına da hitap eder.” diyeceksin,
Daha da önemlisi iman edip kabul edeceksin,
Onu yaşanılır kılmak için hayata dahil edeceksin,
Bunu yaparken de içteki uyumsuz sesleri kısıp ahengi yakalaman gerekecek,
Dıştaki yüksek sesleri ise mümkünse bağırtmaman gerekecek.
Ne yalan söyleyeyim oldukça çetrefilli, bayağı da yürek isteyen bir iş.
Ona aslında yürek değil iman deniyor ama o da bizde bulunmuyor.
Anayasa algısı değişmedikçe bu haliyle yeni anayasa mesai kaybı gibi görünüyor. O yüzden iyisi mi hiç o işe girmeyelim, bekleyelim de Allah dünyayı Adil Düzen için inletsin.