Yeni Oluşum
1091 Okunma, 2 Yorum
Mahir Kaynak - Star
Süleyman Karagülle

16/11/2014

- Milletler devletleri oluşturmaz, devletler milletleri oluşturur.

- Devlet, bir ulusun edindiği ülke, üzerinde kurduğu hakimiyettir. Ulus örgütlenmiş halktır. Ülke imar edilmiş topraktır. Halk örgütlenmeye başlar toprağı imar ederse devletini kurmuş olur.  Devlet kurulmuşsa halk örgütleri ülkeyi imar eder. Tavuk yumurta hikayesi.

 

- Amerika’da devletler yoktu. Avrupalılar geldiler, ayrı ayrı devletler kurdular. Ayrı ayrı milletler oldular.

- Daha milletler olmadılar. Amerika’yı Avrupa devletleri kurdular. İspanya’nın vilayetleri İspanyolca konuşuyor. ABD’yi İngilizler kurdular. İngilizce konuşuyorlar.  İslam ülkelerinde devletleri batılılar kurdular ama kendi dillerini resmi dil yapamadılar. Bir ulusun ayrı ayrı devletleri var. Bin sene ayrı yaşarlarsa belki farklı dil oluşabilir. O da bugün mümkün değildir. İletişim araçları ayrılmayı önlüyor.

 

- Yahudiler ABD’de dünyayı yönetmek istediler. ABD buna mani oldu. Filistin’de devlet kurdurdu. İsrail halkı ya oradan göç edecek ya da toprakları büyüyecek. Dünya büyüten siyasetindedir.

- Avrupa derebeylik çağında yaşarken,  haçlı seferleri ile uyanmaya başladı. Ticaret ekonomisi tarım ekonomisine galip geldi. Yahudiler zengin oldular. Avrupa’yı asırlarca kana boyadılar. İngiltere merkezleri idi.  Birinci Cihan savaşından sonra merkezi ABD’ye taşıdılar. Ekonomi bakımından hakim oldular. Hala dünyayı idare ediyorlar. Avrupa Yahudileri Filistin’de devlet kurmak istediler. ABD Yahudileri bunlara mani olamayınca destekledi, devletlerini kurdurdu ama gelişmemeleri için de Filistinlileri çıkardı. Savaştırıp gelişmelerini önlüyor.

 

- Osmanlı devleti Osmanlı milletini oluşturdu. Parçaladılar yeniden devletler kurdular,  Türkiye de bunlardan biri. Dine ve ırka dayanmayan bir millet oluşturabiliriz.

- Medeniyetler vardır, kültürler vardır. İlim, din, ekonomi ve siyaset insanlık kurumlarıdır.  Ayrı ekoller, ayrı mezhepler, ayrı şirketler ve ayrı partiler bir devlet, il ve bucaklarda yaşar. Kültür ise dil, sanat, teknik ve hukuk müesseseleridir. Her devletin tek ayrı dili, ayrı sanatı, ayrı tekniği ve ayrı hukuku vardır. Böylece ayrı ulusları, boyları ve şa’bları (kavm, şa’b ve kabileleri) oluştururlar. Oluştururlarsa varlıklarını sürdürürler. Yoksa dağılırlar.  Türkiye aynı dine dayanan devlet olmayabilir. Yerel diller olabilir ama devletin bir dili, bir sanatı, bir tekniği ve bir hukuku olacaktır. Ulus bu demektir. Bugün Türkiye bir ulustur. İstanbul’da yaşayan Kürtlerin yarısı Kürtçe bilmez, yazısını ise onda biri bile bilmez. Türkçe bilmeyen Kürt neredeyse kalmamıştır. Demek ki biz artık bir milletiz.

 

- Ulus olmada eksiğimiz var. Eğitim eksik. Kendimize özgü eğitim ile ulusumuzu oluşturmalıyız.

- Baskılı eğitimle sosyal yapı oluşmaz. Serbest ama ilişkili eğitim özgün kültür, sanat, teknik ve hukuk oluşturur. O zaman çok ileri bir devlet olursunuz. Halkımız bir sorunla karşı karşıya geldiği zaman kanunu değil de şeri fetvayı soruyor. Halk kendi şeriatını kendisi oluşturursa o, onun hukuku olur ve ulusun oluşmasını sağlar. Dil de böyledir. Aynı dilde eğitim yapmalıyız ama sadece bir dilin eğitimini yapmamalıyız. Halk konuşurken ve yazarken kendi ulusal dilini oluşturur. Siyasilerin baskısı ile dil oluşmaz.

 

 

22/11/2014

Ekonomik Program

- Devletler ekonomik programlar yapmaktadır. Daha doğrusu ekonomik olguları oluşturmaktadır.

- Tarım döneminden sanayi dönemine geçilmiş karşılıksız faiz parası dünya ekonomisini oluşturmuştur. Gelişmiş birkaç ülke dışındakiler kayıt dışı ekonomileri, ilkel ekonomilerini sürdürmektedirler. Her ülke krizlerle karşı karşıyadır.

 

- Yenilen Japonya’yı, ABD işyeri olarak kullandı. ABD’de üretmek istemediği bazı malları Japonya’da üretti. Dünyaya sattı zengin oldu. ABD’nin açıklarını kapattı.

- ABD’deki sermaye yatırımlarını Japonya ve Almanya’da yaptı. Çünkü oralar artık onun ülkesi haline gelmişti. Silahsız olan bu ülkeler nasıl olsa ona karşı gelemezdi. Türkiye’de ve İran’da yapamadı. Çünkü bunlar güçlü ordu sahibidirler. Zengin olurlarsa onları kimse durduramazdı.

 

- Japonya ile beraber Çin de aynı şekilde devreye girdi. Teknolojiyi transfer etti. Oradan dünya pazarını yönlendirdi. Türkiye’de ise 1980 müdahalesinden sonra ekonomiyi dışa açtı. Doları hakim kıldı. Halk memnun oldu. Türk ekonomisi gelişmedi.

-  Faizli sistem büyümek zorundadır. Önce Avrupa’yı kalkındıran ve sömüren sermaye sonra kalkındırmada İslam ülkelerini sömürdü. Sonra Sovyetleri yıktı, o ülkeleri sömürmeye başladı. O da tükenince şimdi Çin’i sömürüyor. Özal Türkiye’yi dış sermayeye açtı.  Krizler oldu. AK Parti Özal’ın siyasetini sürdürüyor. Türk halkı da kayıt dışı ekonomisini geliştiriyor.

 

- Türkiye’de ekonomide aksaklık olunca dışarıdan bir mütehassıs gelir güya düzeltir. Oysa kısa vadeli uyuşturma tedavisini yaparak köklü ekonomik projelerin yapılmasını önlüyordu.

- Cumhuriyet Halk Partisine Osmanlı’dan kalan borçları ödettiler.  Sömürülerden oluşmuş dış yatırımları Türk devletine satarak iki misli kâr ettiler. Ondan sonra CHP’yi gönderip Demokrat Partiyi getirdiler. Türkiye’yi borçlandırıp Anadolu’nun alt yapısını yaptırdılar. Türkiye kalkınmaya başlayınca onu astılar. Demirel alt yapı yapmaya devam etti. Özal İstanbul sermayesini oluşturdu. Dışa açtı. AK Parti’nin yap işlet modeli ile Türkiye’de yeniden alt yapı politikasına dönüldü.  Türkiye ekonomisinin çökmesi bekleniyor.

 

NOT: Yazıda yer alan italik ifadeler Süleyman Karagülle’ye aittir.

 

Yorum:

Türkiye’de Olanlar

Sermaye, Osmanlı İmparatorluğunu yıktı diğer ülkeleri Avrupa’nın birer müstemlekesi haline getirdi. Türkiye’nin ise bağımsızlığını dinsizleşmek şartı ile korudu. İlerde kolayca İsrail’in vilayetleri haline getirsin diye Türkiye’den Hıristiyanları tehcir ettirdi. Kapalı ekonomi siyaseti ile Türkiye’yi yoksul bıraktı.

Cumhuriyet Halk Partisi buna devlet yatırımları ile cevap verdi. Böylece Türkiye yeni bir ekonomi modeli geliştirdi. Durmadan özelleştiriyor ama yine devlet yatırımları devam ediyor. Yap işlet modeli bile devlet yatırımıdır. Çünkü sonunda devlet kalacaktır.

Demokrat Parti’yi iktidar ettiler, CHP’nin kapalı politikasını Türkiye’yi borçlandırarak alt yapısını ihale ettiler. 1954’te gördüler ki Türkiye kalkınıyor. Kredileri kestiler. Demokrat Parti CHP’nin biriktirdiği altınları sattı ve yatırımlara devam etti. 1957’de altınlar bitti ama dışarıdan getirilecek şeyler de kalmadı. Kendi, kedine kalkınmaya devam edebildi. Karşılıksız parayı icat etti ve Türkiye’yi tarım döneminden sanayi dönemine geçirdi. Adnan Menderes’i ve maliye bakanı Hasan Polatkan’ı astılar.

Demirel alt yapı yatırımlarına devlet yatırımları olarak devam etti. Özal İstanbul sermayesini devreye soktu ekonomiyi dışa açtı. Erbakan ekonomi faaliyetlerini Anadolu’ya taşıdı. Çiller ekonomiyi dışa açtı.  Erdoğan yap işlet modeliyle Türkiye’nin alt yapısını tamamladı. Devlet yatırımlarını yavaşlattı ama özel yatırımlara imkan sağladı.

Şimdiki durum nedir?

Özel sermaye durmadan borçlanarak yatırımlar yapıyor. Ödeme yılları gelince bunların mallarını almayacak ve tüm bu yatırımlar iflasa gidecektir. Yap işlet modeli ile yapılanlar yerli tarımı çökertiyor ve yerli sanayinin kapılarını kapatıyor. Çin’den gelen mallar ülkeyi yaşatıyor.

Yap işet modeliyle yapılacaklar tamamlanınca halk işsiz kalacaktır. Kurulan özel fabrikalar kapılarına kilit vurmuş olacak. İşte Türkiye büyük bir krize girecektir.

Köyler boşalmış, tarlalar artık işe yaramaz hale gelmiş. Genç nesil tarımı unutmuş. Türk fabrikaları ve iş yerleri kapatılmış çünkü herkes yap işlet yatırımlarda yüksek ücretle iş bulmuştur. Türkiye’nin yeri pahalı yatırmalara müsaittir.  Türk halkı ne yapacaktır? Ellerinde biriktirdiği biraz parası vardır. Postunu dışarıya atacaktır. Türk ekonomisi tamamen çökecektir.

Ondan sonra sermayenin planı nedir?

Türkiye ile İran’ı savaştırıp, üçüncü cihan savaşını çıkararak sonunda dünyanın yeni haritasını çizmek.

Peki biz ne yapacağız?

Ben bu hususta Çalışma Bakanı’na bir mektup yazarak yapılacakları anlattım.  Kuyuya taş attım. O kadar derin ki daha ses gelmedi.

Türkiye ülkeye giriş vizesini kaldıracak. Yabancıların Türkiye’de çalışmalarına izin verecek.   Kooperatifler kurulacak, kooperatifler çalışanları sigortalayacak. Böylece onlar Türkiye sanayisini sürdürmeye devam edecekler. Köyler boşalmayacak, fabrikalar atölyeler kapanmayacak.  Böylece Türkiye yeni bir hamle daha yapacaktır. Başlanan şeyleri sürdürecektir.

 

 

 

 

Süleyman Karagülle


YorumcuYorum
Reşat Nuri Erol
24.11.2014
10:21

http://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/suleyman-karagulle/somuru-sermayesinin-oyunu-ve-ak-parti-8567.html

Reşat Nuri Erol
28.11.2014
07:15

http://www.yenisafak.com.tr/yazarlar/HayrettinKaraman/musluman-siyaset-ve-parti/2006189

http://www.yenisafak.com.tr/yazarlar/HayrettinKaraman/ak-partinin-ahlak-ile-imtihani/2006212





Sayı: 284 | Tarih: 23.11.2014
Yusuf Kaplan
Osmanlı bilinmeden yeni bir dünya kurulamaz!
Bu kafayla asla!
1225 Okunma
Ali Bülent Dilek
Ali Bulaç
Alevilerin İslami hakları
Haklar Herkes İçin
1181 Okunma
5 Yorum
Zafer Kafkas
Ahmet Hakan
Nasıl oluyor da Aleviler CHP'ye oy verebiliyor?
Geçmişte yaşamak
1136 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Mahir Kaynak
Yeni Oluşum
Türkiye’de Olanlar
1091 Okunma
2 Yorum
Süleyman Karagülle
Can Dündar
Devlet, Dersim İçin Özür Dileyebilir
İbret
1060 Okunma
2 Yorum
Vahap Alma
Mehmet Barlas
Türkiye'nin yarını bugününden de iyi olacaktır
Zamanımızı zayi etmeyelim!
1005 Okunma
Tayibet Erzen


© 2024 - Akevler