24.10.2014

Zekâ durgunluğunun siyasette de bir ölçüsü olmalı... Örneğin "Barış Süreci"ni, demokrasiyi ve özgürlükleri korumayı amaçladığını söyleyerek Tayyip Erdoğan'ı hedef alan eleştirileri seslendirenlerin IQ'larını ölçmek gerekiyor.
Sanki Erdoğan'dan önce TRT'de Kürtçe yayın, TBMM'de Kürt kökenli seçmenlere dayanan parti vardı... Sanki Tayyip Erdoğan'dan önce Kandil'le, İmralı'yla diyaloga girilip, dağdakilerin silahlarını bırakıp sivil yaşama dönmeleri için çözüm aranıyordu... Sanki Tayyip Erdoğan'dan önce Anayasa Mahkemesi'nin musluk kapatır gibi parti kapatmasını doğal karşılamıyorduk...
Bereket toplumsal zekânın IQ'su yüksek... Siyasette nihai kararı veren seçmen çoğunluğu, kimin ne dediğini, kimin çatal dilli olduğunu çok iyi görüyor... Türkiye'de yaşam düzeyinin de, alt ve üst yapının da, özgürlüklerin de ulaştığı noktaların toplum farkında... Maskeyi takıp molotof kokteyli atanların eylem ve ifade özgürlükleri, toplumun "Gerçek gündem"inin dışında...

Tamamı için http://www.sabah.com.tr/yazarlar/barlas/2014/10/24/toplumun-zeksi-bunlara-yol-gostermelidir

Yorum:

Asıl Rehber Kuran’dır

İşimiz toplumun zekasına kaldıysa yandık demektir.

Bugün terörü kötü görenler, yarın devrimci olur,

Bugün demokrasiyi savunanlar, yarın darbeci olur,

Bugün dindar olanlar, yarın inançsız olur,

Bugün başta olanlar, yarın ayak olur,

İşte o zaman olanlar olur.

Halkın çoğunluğunu zeka için bir kriter olarak belirlememiz bizi sadece yanıltır.

İşimize geldiği için bugün memnun olsak bile önemli olan çıkarlarımıza ters düştüğü halde doğru olanı savunabilmektir, üstelik toplumun büyük çoğunluğu buna karşı duruyorken.

Bunun yolu bellidir. Hatası eksiği olmayan, çağlar üstü olan bir mucizeye sahibiz ve O bize ne yapmamız gerektiğini de söylüyor. Ne zaman ki Kuran’dan uzaklaşırız ve o çok güvendiğimiz zekamıza ve referans aldığımız toplum değerlerine sığınırız, işte o zaman helaka doğru bir yolculuğa çıkarız.

Bunun doğruluğunu görmek için rastgele bir haber kanalını açmak bile yeterlidir.

Kanal X:Boşanmak istediği eşi tarafından sokak ortasında onlarca yerinden bıçaklanan genç kadın hayatını kaybetti.

Neden?

Çünkü insan canı değersiz, kısas yok, yasalar öleni değil öldüreni korumaya meyilli, cezalar caydırıcı değil, AB normlarına göre yaşam böyle düzenlemeleri gerektiriyor, bu çağda idam cezası insani görülmüyor, zekamız ve vicdanımız bizi canileri yaşatmaya yöneltiyor.

Çünkü biz Allah’tan (haşa) daha akıllıyız ve daha merhametliyiz.

Kuran’ı rehber edinmedikçe olacak bellidir. Bunun kaybedeni bellidir, hiç değişmez. O da İnsanlık’tır.