11.10.2014
KANDİL, İmralı'yı dinlemiyor.
KCK, HDP'yi takmıyor.
Öcalan, Kandil'e söz geçiremiyor.
Hükümet, İmralı ile tam, HDP ile yarım ilişkide.
HDP, Kandil'e laf anlatamıyor.
Kandil ayrı telden, İmralı ayrı telden çalıyor.
HDP takımdan ayrı düz koşu yapıyor.
Ahali Kandil'i de, İmralı'yı da, HDP'yi de, Öcalan'ı da dinlemiyor.
*
Kısacası...
Allah encamımızı hayretsin.
Yazının tamamı için
http://sosyal.hurriyet.com.tr/Yazar/73/Ahmet-Hakan/73027/Kilicdaroglu-39-nun-susmasi-yetmez-kendini-assin
Yorum:
İpler kimin elinde?
Ahmet Hakan hala ayıramıyor. Zannediyor ki PKK kendiliğinden çıktı, IŞİD kendiliğinden çıktı. Hiçbir silahlı örgüt kendiliğinden türemez. Mutlaka bir yaratıcısı vardır. O yaratıcısı ipleri eline alır ve idare eder. Ama örgütün tabanı bunu asla bilemez. Örgütün en tepesi ile bu yaratıcılar ilişkidedir ve bir alt tabaka bile bunun farkında değildir. En alttakiler ise saf saf ölürler.
PKK’yı da IŞİD’i de sömürücü sermaye yaratmıştır. Silahlarını sağlamıştır. Onların büyümesini ve büyürken onlara dokunulmamasını sağlamıştır.
Herhangi bir grubu düşünelim. Bunlar toplanıp da “hadi biz silahlı örgüt kuralım” desin. Birinci sorun, silahları nereden alacakları sorunudur. Silahları aldılar diyelim. İnsanları nereden toplayacaklar. Topladıkları insanları nasıl doyuracaklar. Onların ihtiyaçlarını nasıl giderecekler. Bir merkez kurup eşkıyalık yapmaya başlasınlar. Anında yerleri saptanıp yok edilirler. Ama destek yüksek yerden gelirse, bunlara kamplar kurulur. Paralar ve silahlar gelir. Bu kamplarda yetiştirilirler ve güçlendirilirler ve palazlanırlar.
Tabi ki bu durumda bir sorun daha vardır. Bu yaratılan örgüt otonomi kazanırsa ne olacak? Yani artık yaratıcısını dinlemiyor ve kendi başına hareket etmeye karar verdi. Bu durumu önceden bilen örgüt yaratıcısı olan sömürücü sermaye elinde yedek örgütler bulundurur. Onların adı pek duyulmaz ama hazırda bekletilirler. Palazlanıp da otonomi kazandığını düşünen örgüt bu örgütlerin devreye sokulması ile yok edilir.
İşte PKK böyle kendini bir şey zannedip de yaratıcısına karşı çıkma belirtileri gösterince yedekteki örgüt olan IŞİD’in silah gücü ve para gücü büyütüldü ve PKK’yı ve uzantısı olan PYD’yi yok etme görevi verildi. IŞİD’de görevini yerine getiriyor.
Gelelim Türkiye’deki Kobani’cilere yani HDP’lilere. Ne diyorlardı? Biz karşıyız tezkereye. Sonra ne demeye başladılar? Niçin Kobani’ye gidip kurtarmıyorsunuz PKK’lıları? Kardeşim, 1 ay önce oradaki 200.000 kişilik sivil halk zaten Türkiye’ye gelip kurtuldu. Orada kalanlar PYD’liler yani PKK’nın uzantıları. Bu aklı evveller diyor ki Türkiye’ye “PKK’yı kurtar, aksi halde çözüm süreci biter”. Sokaktakiler her yeri yakıp yıkıyor. Biliyorlar ki polis onlara bir şey yapmıyor. Eğer yaparsa polis ceza alıyor. Rahat rahat yıkın, dökün. Eğer gerçekten Kobani’deki PKK’lılarınızı çok fazla seviyorsanız “PKK’lıları kurtarmak için bizim yerimize siz gidip ölün” diye sokaklarda kubara kubara etrafı yakıp yıkacağınıza gidin Kobani’ye orada savaşın da yiğitliğinizi görelim (!).