Din Dersi Boykotuna!
1186 Okunma, 4 Yorum
Can Dündar - Milliyet
Vahap Alma

 

Önceki gün Küçükçekmece’deki Garip Dede Türbesi’nde bir Alevi dedesi ile görüştüm.

Çocuğunu ilk gün okula yollamış. Din dersinde hoca sınıfa girer girmez, “İyi günler öğretmenim” diyen çocukların sözünü düzeltmiş:

Bundan böyle “Hayırlı günler” demelerini tembihlemiş.

Sonra da Sübhaneke duasını öğretmeye girişmiş.

“İlk derse girdi ama bundan sonra hiçbir din dersine girmeyecek” dedi dede…

Kişisel bir tasarruf mu?

Değil, kitlesel bir karar bu…

Aleviler, Sünnilik eğitimine karşı demokratik mücadeleye hazırlanıyor.

“Bedeli ne olursa olsun”, dayatmaya direnecek, zorunlu din derslerine girmeyecekler.

***

Haksızlar mı?

Kesinlikle haklılar.

Daha geçen hafta Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Türkiye’den 14 başvuruyu karara bağladı ve istemeyen öğrencilerin zorunlu din dersinden muaf tutulması gerektiğine hükmetti.

“Devlet dini konularda yansız ve tarafsız olmalıdır. Zaman geçirmeden zorunluluk kaldırılmalıdır” dedi.

Başbakan ne cevap verdi:

“Ben Marksist olmadığım halde, iktisat eğitimi alırken Marx’ı okudum. Bir ateist dahi bilgi sahibi olmak için din dersi almalı.”

Bu cevap üzerine Twitter’da “Marksizm zorunlu ders olsun” kampanyası başladı.

***

Şaka bir yana bu cevap devletin, ders kitaplarının içeriğini de Alevilerin şikâyetini de umursamadığını gösteriyor.

Oysa ulusal içtihadın üstünde olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının, devletler için bağlayıcı olduğunu biliyoruz.

Hükümet, evrensel hukuku hiçe sayma pahasına Sünnilik eğitimine devam etmeyi düşünüyor anlaşılan...

O zaman geriye bir tek yol kalıyor:

Sivil itaatsizlik.

Çocuklarımızı “sorunlu” din dersine yollamak zorunda değiliz.

Size “hayırlı günler” öğretmenim!

Her yönden sıkıştılar

Cumhurbaşkanı’nın BM Genel Kurulu’nda, seyircisiz maça çıkmış takım gibi boş sıralara konuşması, içerde onu “dünya lideri” diye pazarlayanların yelkenlerini suya indirmiş olmalı.

Bu Türkiye’nin, Ortadoğu politikasıyla hem Batı’da, hem bölgesinde, hem İslam dünyasında yalnız kaldığının resmidir.

Peşi peşine feci hatalar yaptı Türkiye…

İkisini, dün Yeni Şafak’ta Ali Bayramoğlu yazdı:

Esad’ın hemen yıkılacağını zannetti.

Ve IŞİD’i destekledi.

IŞİD dünyanın ve kendisinin başına bela olunca da arada kaldı. Belayı görmezden geldikçe Batı’da “terör destekçisi” sayıldı; geri adım atıp IŞİD’i kınamaya kalktığında ise hem Batı’da ciddiye alınmadı, hem de IŞİD’in tepkisiyle karşılaştı.

Şimdi ABD’nin IŞİD saldırılarının Esad’ın elini daha da güçlendirmesi, Ankara’da hepten uykuları kaçırıyor.

Kürt cephesine gelince…

Şu anda Türkiye’nin güney sınırını Kürtler koruyor. Buna rağmen Türkiye, IŞİD’e verdiği destek nedeniyle onlarla da arayı açmış durumda… Ve bu durum, içeride barış sürecini de tehdit eder hale geldi.

Karayılan, üç gün önce “Kobane saldırısıyla süreç bitmiştir” dedi.

İmralı’ya gidecek heyet de bakanları ziyaretinde, “Süreci zorlayacak bir aşamaya gelindiğini” söyledi.

“Paralel mücadele”de de hükümetin durumu iyi görünmüyor:

HSYK için Yargıtay’da yapılan seçimi kaybettikten sonra HSYK seçimini de kaybedeceklerini anladılar. Utku Çakırözer’in, dünkü Cumhuriyet’te Yalçın Akdoğan ziyaretinden aktardığı bilgiler, orada da telaş yaşandığını, daha şimdiden seçimi tanımama bahanelerinin, referanduma sığınma çarelerinin arandığını gösteriyor.

Sizce bu kadar köşeye sıkışmış bir iktidarı, 10 yaşında bir kız çocuğunun örtüsü kurtarabilir mi?  

 

 

 

     Paradoks

 

     Ne güzeldir aslında klavye ile ahkâm kesip sanalda gerçeküstü fikirleri sergilemek. İslam coğrafyası kan revan içinde. İnsanlar yurtlarını terk ediyor. Kadınlar yollarda doğuruyor. Kafir diye kafaları kesiliyor.Yapılabilecekler listesinin başında ‘Kahrolsun İsrail’ nidalarıyla sosyal medyanın er meydanında boy göstermek var. Oysa ki oyun kurallarını istedikleri gibi koyanlardan bihaber. Ya da oyunu bozmanın tek yolundan bihaber. Fitne–fesad çıkaranların planlarının ‘Hak’ gelmeden bozulamayacağından bihaber.

 

لَقَدِ ابْتَغَوُا الْفِتْنَةَ مِنْ قَبْلُ وَقَلَّبُوا لَكَ الْأُمُورَ حَتَّى جَاءَ الْحَقُّ وَظَهَرَ أَمْرُ اللَّهِ وَهُمْ كَارِهُونَ

 

     And olsun ki, daha önce de fitne koparmak istemişlerdi. Sana karşı bir takım işler çeviriyorlardı, sonunda onlar istemedikleri halde hak ortaya çıktı, Allah’ın emri üstün geldi. [Tevbe - 48]

 

     Anlatmaya kalksan kulaklarında tıkaç bulursun. Önyargı ve peşin hükümlülüklerinin esaretinde rastlarsın her daim. Türban takmak isteyenlere ‘hak mahrumiyeti’, medyada bedenlerini pazarlayanlara ise ‘çağdaş’ diyebilecek kördüğüm bir zekaya sahip kişileredir ithamın. Göğüs dekoltesini biraz daha indirirse daha şık görünecek, örtünürse ‘ucube olacak, Allah’ın emri olan örtünmeyi tebliğ edenlere de ‘sapıklık’ yaftasıyla lekeleyecek bir toplumadır serzenişin.

Din derslerine karşı çıkacak kadar da küstahlaşırlar. Başladıkları güne ‘hayır’ dileklerinde bulunacaksan da yerin yoktur o safta. Sapık düşüncelere ve fani tapınmalarına da karışmayacaksın. Allah’ın adı zikredildiğinde tüyleri nefretten diken diken olan,  basireti kapalı güruhadır belki de tebliğin.

 

قَدْ جَاءَكُمْ بَصَائِرُ مِنْ رَبِّكُمْ فَمَنْ أَبْصَرَ فَلِنَفْسِهِ وَمَنْ عَمِيَ فَعَلَيْهَا وَمَا أَنَا عَلَيْكُمْ بِحَفِيظٍ

 

     Doğrusu size Rabbiniz’den açık belgeler gelmiştir; kim görürse kendi lehine ve kim körlük ederse kendi aleyhinedir. Ben sizin bekçiniz değilim. [En’am - 104]

 

 

     Sonuç olarak iyi ile kötünün sistematik mücadelesidir yaşananlar. Çare, ‘’Kur’an Düzeni İçin İlmi İNTİFADA’’…

 

 

Not: Allah’ın selamı bütün dostların üzerine olsun. Epey bir zamandır ara vermiştim. Tembelliğim ve gafletim için Allah’tan af, sizlerden de özür diliyorum arkadaşlar…

 

Vahap Alma

 

 

 

Vahap Alma


YorumcuYorum
Ali Bülent Dilek
29.09.2014
15:39

hoşgeldin.

mübarek olsun.

tek cümleyle;

Çare,"Kur'an Düzeni İçin İlmi İNTİFADA"

ŞAHANE...

Süleyman Karagülle
30.09.2014
10:07

Hoş geldiniz. Duamız diğer yazarlarımızın sizin gibi dönüş yapmaalırdır. İsitharemiz otuz yazarımız olunca basılı dergiye geçeceğiz.

Batı şöyle oku diyor ,öyle okuyoruz. Batı şunları oku diyor onları okuyoruz artk kedimiz istediklerimizi istediğimz gibi okumalıyız

Vahap Alma
01.10.2014
08:32

Süleyman Hocam ve Ali Bülent Bey Allah razı olsun inş.

Allah bu uğurda çaba sarfeden herkese güç-kuvvet nasip etsin. Emelimiz Allah'ın rızası. Tez zamanda istediğiniz sayıya ulaşırsınız-ulaşırız inş Hocam...

Beğendiğinize sevindim Ali Bülent Bey. Çok teşekkür ederim...

Reşat Nuri Erol
01.10.2014
12:18

İNŞAALLAH...





Sayı: 276 | Tarih: 28.09.2014
Can Dündar
Din Dersi Boykotuna!
Paradoks
1186 Okunma
4 Yorum
Vahap Alma
Yusuf Kaplan
Bir'hakikat savaşçısı'sın sen!
Solundan kalkan!müslümanlar!
1166 Okunma
Ali Bülent Dilek
Mahir Kaynak
Hangi aşamadayız?
MİT
1162 Okunma
2 Yorum
Süleyman Karagülle
Ahmet Hakan
Bir hayal kırıklığı: Hüseyin Aygün
Küfür zihniyeti yeniden
1134 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Mehmet Barlas
Bakalım kimler söylenenlerden etkilenecek?
Savaş nasıl son bulur?
1050 Okunma
Tayibet Erzen


© 2024 - Akevler