08.04.2014
ESKİDEN Anayasa Mahkemesi şu işleri yapardı:
- Yasaklardı, kısıtlardı, kapatırdı, sınırlandırırdı, geçit vermezdi...
- “Toplum” demez “devlet” derdi...
- “Evrensel standartlar” demez “resmi ideoloji” derdi...
- “Özgürlük” demez “Her ülkenin kendine özgü koşulları vardır” derdi.
*
Bugün için Anayasa Mahkemesi...
- “Evrensel standartlar” diyor.
- “Tutuklu vekillere özgürlük” diyor.
- Uzun tutukluluklara “Yetti gayri” diyor.
- Yasaklara hayır diyor.
- İfade özgürlüğüne evet diyor.
- Devlet değil toplum diyor.
*
Ne diyelim?
Böyle değişime can kurban...
Yazının tamamı için http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/26175603.asp
Yorum:
Ah mahkemeler, vah mahkemeler
Ahmet Hakan Anayasa Mahkemesi değişti sanıyor. Oysa değişmeyen tek şey değişim. Hem de nasıl bir değişim: konjonktüre göre değişim.
Zulüm düzeni değişimlere dayanır.
Bir siyasi bir başka siyasi lidere etmediği lafı bırakmaz. Soyguncu yapar onu, dolandırıcı yapar, ahlaksız yapar. Yapar da yapar. Gün gelir, bir bakarsınız ki o liderin genel başkan yardımcısı olmuş.
Bir gazeteci bir siyasi lidere sayar da sayar. Demediğini bırakmaz. Her yaptığını eleştirir. Gün gelir, bir bakarsınız ki o liderin yalakası haline gelmiş.
Bütün sistem buna dayanır. Adalet de böyledir. Konjonktür neyi gerektiriyorsa hüküm ona göre verilir. Bu nedenle eski verilen kararlar ile yeni verilen kararların çelişmesinde hiçbir sakınca yoktur. Hatta o kadar fütursuzdur ki mahkemeler, yetki sınırı tanımazlar. Bir anda bakarsınız ki padişahtan daha fazla yetki ile istedikleri kararları hiçbir maddeye dayanmadan sadece yorumlarla alabilirler.
Zulüm düzeninin gereğidir bu. Adil Düzende var olan hakemlik sistemi bütün sadeliği ve basitliği ile orada dururken ilahiyatçıların da saçmalamasıyla zulüm düzeninin iyi olduğuna inanan politikacılar HSYK, Yargıtay, Danıştay, AYM gibi kavramların altında nasıl oyunlar oynayacaklarının hesaplarını yapar dururlar.
Oysa adalet herkese lazımdır. Gücü elinde olanın diğerini ezmesi için değildir hukuk. Hukuk haklının ortaya çıkması içindir.
Bu nedenle çare yok, eninde sonunda gelecekler Adil Düzene. Diyecekler ki “Ne kadar boş işlerle uğraşmışız yıllarca. Şeytan bize neler neler yaptırmış yıllarca. Vah bize, vah bize.”