14.08.2013
Siyasi sorumluluğu olmayanların siyasetçilere akıl öğretmeleri bana hep Nasrettin Hoca'yı hatırlatır.
Bilirsiniz... Hoca'nın eşeği kaybolmuş. Hiç görülmemiş şekilde öfkelenmiş. "Eşeğimi bulmazsanız yapacağımı bilirim" diye köy meydanında bağırmaya başlamış. Köylüler telaşlanmışlar. Dağ taş demeden eşeği aramaya başlamışlar. Sonunda bir uzak köşede eşeği bulup, Nasrettin Hoca'ya getirmişler.
Arama ekibindeki bir köylü Nasrettin Hoca'ya sormuş,
- Hocam, eşeğini bulamasaydık ne yapacaktın?
Hoca gülümseyip cevap vermiş,
- Yeni bir eşek satın alacaktım!
Siyasetçilere "Benim dediklerimi yapmazsan yapacağımı bilirim" diyen yorumcular da böyle değiller mi?
Hep o şarkı
Eğer belirli bir yaşı geçmişseniz ve yaşanılanlardan ders almaya çalışan biriyseniz Adnan Menderes'in, Süleyman Demirel'in, Bülent Ecevit'in, Turgut Özal'ın da, tıpkı Tayyip Erdoğan gibi "Benim dediğimi yapmazsan yapacağımı bilirim" diyenler tarafından uyarıldıklarını hatırlarsınız.
Bu uyarıları yapanların arasında bu liderlerin partilerinin ileri gelenleri olduğu gibi, hem partinin hem de toplumun ileri gidenleri de bulunmuştur, bulunmaktadır.
Siyasi sorumluluk sahibi olmadıklarından öteye sırtlarında yumurta küfesi bulunmayanların ve mesela çalıştıkları gazetelerinin patronlarına veya evlerinde aile fertlerine laf söylemekten ürkenlerin, Başbakan'a falan fırça atarak egolarını cilalamaları daha da ilgi çekicidir.
Ağır bir sorumluluk
Tamamı için Not supported field expression!
Yorum:
Yetki ve Sorumluluk
Her ne kadar yazarımız yazıyı Erdoğan’a yapılan haksız ve yersiz tehditleri eleştirmek adına kaleme almışsa da, bana daha çok Erdoğan’ın yetkisi ve sorumluluğu dışındaki alanlara bizzat el atmasını, yaptırımlarda bulunmaya çalışmasını, kendini ve ülkeyi zor durumda bırakmasını düşündürdü.
Oysa herkes, yetkisi dahilindeki işleri yapsa ve yalnız bunların sorumluluğunu alsa her şey ne kadar da kolay olacak. Bir sorun yaşandığında kime, ne hesap sorulacağı belli olacağı gibi yok yere kafalar da karışmayacak. Bizde henüz iş taksimi ve görev tanımı sağlıklı bir şekilde yapılamadığından bu pürüzler yaşanmaya devam edecek. İşin hukuki çözümü ise ‘Adil Düzen’e Göre İnsanlık Anayasası’nda şöyle geçer:
Madde 2: Yetki ve Sorumluluk
a) İnsanın görevi kadar yetkisi vardır, yetkisi kadar da sorumluluğu vardır.
b) Bir işteki sorumluluk yalnızca bir kişiye verilir.
c) Bedeni mükellefiyetler başkası tarafından eda edilemez. Mali mükellefiyetler başkaları tarafından eda edilebilir. Farzı kifaye demek başkaları tarafından ifa edilebilen farz demektir.
d) Atama yetkisi olan görevli, görevden alma yetkisine de sahiptir. Seçilerek atanan kimse seçenlerden her birinin yargıya gitmesi yoluyla görevden alınabilir.
e) Eşit yönetim hakkına sahip olup mekânda bölüşülmesi mümkün olmayan haklar zaman içinde bölüşülür.