İhvan’ın iki temel hatası
1097 Okunma, 3 Yorum
Ahmet Hakan - Hürriyet
Lütfi Hocaoğlu

05.05.2013

“KAHROLSUN darbe” diyerek, hiçbir siyasal hatanın darbenin gerekçesi olamayacağını haykırarak, bu hatalarına rağmen işbaşında olmaya devam etmeleri gerektiğini savunarak yazıyorum:

BİRİNCİ HATA: Mısır gibi sorunlu, kalabalık, farklılıklarla dolu, çeşitliliği yüksek bir ülkeyi yönetebilecek tasavvurları yoktu. 80 yılı aşkın süredir sadece “İslamcı muhalefet” yapmaya kurgulanmış bir siyasete odaklandıkları için yönetimde bocaladılar. Mısır’ın daha da İslamileştirilmesini en önemli gündem yaptılar. Bu siyasetin Mısır’ın tüm dertlerine deva olacağı yanılgısına kapıldılar. Siyasal dillerini kapsayıcı bir dile çeviremediler

İKİNCİ HATA: Mısır herhangi bir iktidarın kolaylıkla düze çıkaracağı bir ülke değil... Sorunları çok büyük... Ekonomisi felaket durumda... İhvan, işte öyle bir mirası devraldı. Bu durum çok büyük dezavantaj sağladı İhvan’a... Fakat buna rağmen “daha iyi bir yönetim” sergileyebilirdi... Yönetme konusunda, ekonomik sorunlara çözüm üretme konusunda deneyimsizdiler... Türkiye’deki İslami hareketin “belediye deneyimi” onlarda yoktu...

Yazının tamamı için http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/23657056.asp

 

Yorum:

Asıl hata: Kuran’ı unutmak

İhvan Mısır’da iktidara geçti. Ne yapması bekleniyordu: İslami bir düzeni gerçekleştirmek.

Ancak ne yaptı? Türkiye’den faizle borç alıp ekonomiyi düzelteceğini zannetti. Faizli işlemleri sürdürerek Ak Parti gibi zulüm düzeni içinde başarılı olacağını zannetti.

Aynı hatayı Refah partisi de yaptı yıllar önce. Zulüm düzeninde başarılı olmaya odaklandı. İslam düzenini, Adil Düzen’i getireceği yerde zulüm düzenini güzel göstermeye çabaladı.

Peki ne oldu?

Refah-Yol hükümetini de İhvan’ı da askerler indirmedi.

Peki kim indirdi?

Allah indirdi.

 

 

Lütfi Hocaoğlu


YorumcuYorum
Reşat Nuri Erol
07.07.2013
17:36

Karatay'dan Ramazan uyarıları!

"Oruç tutulsun tutulmasın, işlenmiş bir gıdayı o güzel vücudunuza sokmayın. Bana sorarsanız haramdır."

Karatay, "Şekerli ve gazlı içeceklerle iftar açılmaz. İftarınızı su ve zeytin ile açın, soğuk sudan kaçının" dedi. Geliştirdiği ''Karatay Diyeti'' ile tanınan Kadıköy Florence Nightingale Hastanesi İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Canan Efendigil Karatay, "Şekerli ve gazlı içeceklerle iftar açılmaz. İftarınızı su ve zeytin ile açın, soğuk sudan kaçının" dedi. Karatay, bir konferansa katılmak üzere geldiği Elazığ'da AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ramazan ayının yaz mevsimine denk gelmesi nedeniyle vücudun su kaybının giderilmesi gerektiğini belirtti. İftarın şekerli ve gazlı içeceklerle açılmaması gerektiğini vurgulayan Karatay, zeytin ve suyla açılması, soğuk sudan kaçınılması gerektiğini söyledi. ÖNEMLİ OLAN ÇOK VE HIZLI YEMEMEK "Aşırı olmamak kaydıyla her türlü yemek yenilebilir. Burada önemli olan birdenbire çok ve hızlı yememek. Birdenbire boş mideyi doldurmamak" diyen Karatay, şöyle devam etti: "Ramazanda doğal ve işlenmemiş gıdaları tüketmeliyiz. Doğal ve geleneksel gıdalarımızı tükettiğimiz zaman zaten sağlıklı kalırız. Geleneksel içkimiz olan ayranı tüketebiliriz. Ayran çok sağlıklı ve zararsız bir üründür. Ayranla yapılan yemekleri yiyebiliriz. Örneğin, ayranla yapılan bir ayran çorbası içebiliriz. Elazığ'ın ayran çorbası gerçekten çok güzel ve sağlıklıdır. Pide yemek isteyenlerse az olmak şartıyla bir parça pide üzerine bol tereyağı sürmek kaydıyla yiyebilir." Prof. Dr. Karatay, iftar sonrası biraz dinlenildikten sonra hafif tempoyla 20-25 dakika yürüyüş yapılması gerektiğini ve teravih namazının da bunun yerine geçebileceğini açıkladı. Vücudun su kaybının giderilmesine dikkat edilmesi gerektiğini ifade eden Karatay, "Ramazan'da 24 saat içerisinde vücudumuza en az 2-2,5 litre su girmesi lazım. İftar ve sahur arasında o dengeyi sağlamak lazım. Suyu azar azar ve yavaş içmek lazım. Suyun yanı sıra, açık çay, limonlu çay, yeşil çay, şekersiz kahve ve ayran içilebilir. Şekerli, gazlı içecekler ve tatlılar asla tüketilmemeli. Tatlı olarak da bizim geleneğimizde güllaç var, onu yiyebiliriz. Güllaç da en sağlıklı en hafif Ramazan tatlısıdır" şeklinde konuştu. SAHURDA BOL PROTEİN ALINMALI Canan Efendigil Karatay, sahurun erken yapılmış bir kahvaltı olduğuna vurgu yaparak, şu bilgileri verdi: "Kahvaltı 24 saatin en önemli öğünüdür. Kahvaltıda bol protein mutlaka alınması lazım. Peki bol protein nasıl alınır; doğal yumurtayla pastırmalı yumurta, menemen yapılabilir. Yumurtayla sevilen her şey yapılabilir. Yumurtanın yanında mutlaka peynir, 9-10 tane zeytin ve yoğurt yenilmeli, bol tereyağı tüketilmeli. Tereyağını nasıl yiyecekler? Birazcık pideye bol ve doğal tereyağ ya da zeytin yağı sürerek yiyebilirler. Sağlıklı protein ve yağ almak bütün gün sizi dinç tutar. Ekmek tüketimine dikkat edin, ekmek şekeri yükseltir ve insanı acıktırır, halsiz bırakır. Peynirin yanında bir avuç ceviz, badem, fındık, fıstık yiyince hiçbir zaman acıktırmaz, kişi dinç ve sağlıklı kalır." Sahura mutlaka kalkılması gerektiğini dile getiren Karatay, iki öğünün sağlık, üçüncüsünün zarar olduğunu aktardı. Hasta olan kişilerin oruç tutmaması gerektiğini belirten Karatay, "Oruç tutulsun tutulmasın, işlenmiş bir gıdayı o güzel vücudunuza sokmayın. Bana sorarsanız haramdır" ifadelerini kullandı.

Reşat Nuri Erol
12.07.2013
08:51

BU HAFTAKİ YANİ 721. SEMİNERDEN MİNİK BİR BÖLÜM:

"M. Lütfi Hocaoğlu bir gün bu âyetleri sizlere açıklar. Ben söyledim diye kabul etmeyeceksiniz. Kendiniz o konularda Kur’an’la düşüneceksiniz. Böylece daha öncekilerin yaptıkları yanlışlar düzelmiş olur. Ayrıca yeni katkılarla insanlık gelişir. Dört ve beş boyutlu uzayı kavramamış iseniz bu anlattıklarımız sizin için çok basit gelir. Dört ve beş boyutlu uzayı kelamcılar açıklamışlardır. Batı’da bir geometri doğmuştur ama hâlâ liselerde okutamıyorlar, çünkü kendileri anlamış değildirler. BİRİ ÇIKIP BENİMLE MATEMATİK ÇALIŞMALI, LİSELİLER İÇİN KİTAP YAZMALI, ORADA BU GEOMETRİ YER ALMALIDIR."

SÜLEYMAN KARAGÜLLE

Reşat Nuri Erol
13.07.2013
08:50

Sağlıkta kooperatif dönemi 13 Temmuz 2013 EKONOMİ SERVİSİ Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Türkiye Kooperatifçilik Stratejisi ve Eylem Planı’nda belirlenen hedefler çerçevesinde sağlık kooperatifinin kuruluşuna izin verdi. Sağlık hizmetleri kooperatifleri, tıp merkezleri ve özel poliklinikler olarak işleyecek ve vatandaşların sağlık hizmetlerine ulaşmasını kolaylaştıracak. Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, sağlık kooperatiflerinin kuruluşuna ilişkin yazılı açıklama yaptı. Sağlık hizmetleri kooperatifleri ile büyük sermaye gerektirmeyen sağlık hizmeti kuruluşlarının önünün açılacağını ifade eden Yazıcı, “Bu tesisler tıp merkezleri ve özel poliklinikler olarak işleyecek ve vatandaşların sağlık hizmetlerine ulaşmasını kolaylaştıracak.” dedi. Söz konusu kooperatiflerde tıp doktorları, hemşireler, diğer sağlık personeli görev alacak ve bireylerin her türlü sağlık ihtiyacı karşılanacak. Yazıcı, Türkiye’de 85 binin üzerinde kooperatifin bulunduğunu ve kooperatiflerin bugün itibarıyla farklı sektörlerde 30’u aşkın alandaki ekonomiye katkı sağladığını vurguladı. Yazıcı, “Türkiye Kooperatifçilik Stratejisi ile yakaladığımız ivme ile kooperatifçiliğin yeni sektörlerde açılımı noktasındaki çalışmalarımız hız kesmeden devam ediyor.” dedi.





Sayı: 212 | Tarih: 7.07.2013
Yusuf Kaplan
İslamın özneleşme süreci
Ehli sünnet omurga
1449 Okunma
Ali Bülent Dilek
Ahmet Hakan
İhvan’ın iki temel hatası
Asıl hata: Kuran’ı unutmak
1097 Okunma
3 Yorum
Lütfi Hocaoğlu
Mahir Kaynak
Devletin Rolü
Son Dakika
1013 Okunma
1 Yorum
Süleyman Karagülle
Mehmet Şevket Eygi
Müslüman Kimdir?
Bilerek İnanmalıyız
978 Okunma
Emine Hocaoğlu
Mehmet Barlas
Menderes ve Demirel siyasal İslamcı mıydılar?
İslam hakkında bildiklerimiz
937 Okunma
Tayibet Erzen
Hüseyin Gülerce
Mısır'daki darbenin anlattıkları
Sorun Sistemde
934 Okunma
Zafer Kafkas


© 2024 - Akevler