09/06/2013
-Taksim olayı dünya olayıdır. Ona göre tedbir alalım dedim.
-Dünyada bizzat ABD içinde büyük mücadele vardır. Yalnız Taksim değil, PKK sorunu, Suriye politikası, Taksim, AB olayları hep bu mücadelenin Türkiye yansımasıdır. Kim kazanacak, sömürü sermayesi mi yoksa barışçı üretici sermaye mi? Bize göre üretici sermaye kazanacak.
-Taksim olayının hedefi Erdoğan’ı tasfiyedir. CHP de bunu destekliyor.
- Erdoğan hataları yapmıştır.
a) Erbakan’a karşı kullandığı üç seçimden sonra çekilmesi siyaseti yanlıştır.
b) Askerlerin hapse gönderilmesi politikası yanlıştır.
c) Suriye politikası yanlıştır.
d) Cumhurbaşkanlığına tabi olma ve başkanlık sistemini getirme yanlıştır.
Bu yanlışlardan yararlananlar onu indirmek istiyorlar.
-Ben MİT’ten ayrıldım. Solcuyum diye beni üniversiteye almak istediler.
-Mahir Kaynak Milli İstihbarata geliyor, derin devleti ve gizli istihbarat örgütünü destekliyor. Derin devlet üç kişiden oluşur; Asker Devlet Başkanı, Genel Kurmay Başkanı ve Başbakan. Milli istihbarat açık istihbarat olmalıdır. Halk haberleri teşkilata bildirir. Teşkilat da adı geçenlere bildirir. Böylece bilgiler toplanır. Devlet ilgilileri değerlendirir, başkan resmi görüşü beyan eder. Sorun, sistem sorunudur. Bunu Kaynak bile bir türlü anlayamadı.
-Kişisel kararlar değil devlet kararları yönetmeli.
-Devlet Başkanları, Siyasi Şura (generallerle) istişare eder ve karar alır. Başbakan ve Genelkurmay başkanının katılması şarttır. Hakemlere gitme yetkileri var.
Tamamı için http://haber.stargazete.com/yazar/tedbirler/yazi-760989
Yanılgı
15/06/2013
-Eylem yapanların amacı başka yaptıranların başkadır. Başarıya ulaşmaları çıkar paralelliği içinde olabilir.
-Eylemi yapanların hedefi varsa çıkar paralelliği içinde olabilir. Geçmişte Erbakan ile sermaye arasında böyle çıkar paralelliği vardı. Ama sonunda Milli görüş başını yedi.
-Eylemi yapanlar, onları destekleyenlerin kim olduğunu bile bilmezler.
-Sermaye parasıyla değişik sosyal grupları destekler, onları istediği gibi eğitir. Yönetime kullanabileceği kimseleri getirir. Plan yapar, kimi nasıl kullanacağını bilir, olayda onlar yapılarına göre hareket ederler, o da hedefe ulaşır.
-Taksimdeki olay ABD’de Obama ve bir kısım sermaye arasındaki çatışmadır. İngiltere sermaye tarafıdır.
-Taksim olaylarını tertipleyenler, ABD’deki Finans sermayesini tertipleyenlerdir. İngiltere de onların yanında yer almıştır, diyor Mahir Bey. Demek ki Fransa ve Almanya da Obama tarafı. Rusya ve Çin’in sermaye yanında yer alması zor. Sermaye yenilecektir.
-Geçmiş darbeleri destekleyenler bu geziyi tertip etmişlerdir.
-Askerleri harekete geçireceklerini sanıyor. Askerler, askerleri hapse gönderenin AK Parti olmadığını biliyor.
-Türkiye’yi benzer olaylar bekliyor. Şii Sünni kavgası başlatılabilir. Dikkatli olunmalıdır.
-Dünya, beş yıldır hükmeden sömürü sermayesinden kurtulmak için Adil Düzen’e gelmek zorundadır. Bu karşılıksız para sermayenin elinde olduğu müddetçe galip gelme mümkündür.
Tamamı için http://haber.stargazete.com/yazar/yanilgi/yazi-762730
NOT: Yazıda yer alan italik ifadeler Süleyman Karagülle’ye aittir.
Yorum:
Erdoğan nerede yanlış yaptı?
Adil Düzen’i etkisiz hale getirmek için sermaye İstanbul tarikatlarını ayarladı ve Erbakan’a karşı Tayyip Erdoğan’ı hazırladı. Erdoğan’ın görevi Erbakan’ı düşürmekti. O ise Erbakan’ın yerini aldı. Bu sermayeyi rahatsız etti. İlk olarak Meclis resepsiyonu ile sonra Danıştay olayı ile sonra Ak Parti’nin kapatılması olayı ile hamle yaptı. Başaramadı. Şimdi de Taksim’de sıkıştırıyor. Yine başaramaz kanaatindeyim.
Tayyip Erdoğan dört hata yapmıştır:
a) Erbakan’a karşı kullandığı üç seçim sonra çekilme siyaseti yanlıştır.
b) Askerlerin hapse gönderilmesi politikası yanlıştır.
c) Suriye politikası yanlıştır.
d) Cumhurbaşkanlığına tabi olma ve başkanlık sistemini getirme yanlıştır.
AK Partinin bu görünür hatalarının yanında ekonomide fahiş hataları vardır:
a) Köyleri boşaltmıştır.
b) Dış borçları artırmıştır.
c) Kitleri tasfiye etmiştir. Bankaları özelleştirmiştir.
d) Rüşvet ve yolsuzlukla kentler içinden çıkılmaz bir hal almıştır.
Allah Ak Parti’yi öyle duruma getirmiştir ki kimse sevmezse de onu desteklemek zorundadır. Başta ben olmak üzere oyunu yine O’na verecektir. Çünkü CHP zaten oy verilecek parti değildir. Baykal’a bile dayanamayan bir parti nasıl iktidar olacak. MHP’nin işi %10’un üstünde oyu korumaktan ibarettir. Her hangi bir kıpırdama yoktur. Kim iktidar olursa olsun. Başka parti de yoktur. Kürt değilim ki BDP’ye oy vereyim.
Türk milleti ancak AK Parti’den daha Müslim olan bir partiye oy verir. Tarihi partileri sıralayın CHP, DP, Adalet, Anap, Milli Görüş hep daha fazla İslamiyet’e yakın olan partilerdir. Askeri ihtilallar da hep İslamiyet’e doğru olmuştur. Bu olay yalnız Türkiye’de değil dünyada da böyledir.
Sonuç olarak Ak Parti uçuruma gidiyor. İki kurtuluş yolu vardır. Müslüman olarak bilinmeyen partiler Adil Düzen partisini kuracaklardır. Yahut emekli askerler bir Adil Düzen partisi kuracaklardır. Biz şimdi o partiye malzeme hazırlıyoruz. Ak parti kaldıkça ona oy vereceğiz. Ama giderse de ağlamayacak. Kendisi de ağlamayacak çünkü kendi düşen ağlamaz.