Küresel sistemin 'müslümanlaşma' ve İslâm'ı bitirme süreci…
17 MAYIS 2013
Son iki ay içinde üç kıtada yaptığım yoğun ve yorucu yolculuğun hasılasını bu yazıda sizlerle paylaşmak istiyorum.
Küresel Batılı sistem, beş yüzyıllık tarihinin en büyük dönüşüm anlarından birini yaşıyor: Haklar rejimi olarak sunduğu demokrasi'nin yerine, hâkimiyetini sürdürebilmek için, hazlar rejimi dromokrasi'yi yerleştirme kavgası veriyor…
KAPİTALİZM DİNİ'NİN DOĞUŞU…
Modernler, hayatta hiçbir karşılığı olmayan kilisenin paganlaşmış tanrısını, dolayısıyla kendisini tanrılaştıran kiliseyi hayattan uzaklaştırmaktan başka seçenekleri olmadığını çok iyi biliyorlardı. O yüzden modernliği, siyaset üzerinden kurdular.
Batılıların, Kilise çağları da dâhil, Greklerden itibaren hiçbir zaman, hakîkî bir Tanrı tasavvurları olmamıştı. Ontolojiden yoksundular ve yalnızca epistemoloji üzerinden yürüyebilirlerdi bu nedenle.
Zira hayat sadece mülk âleminden ibaretti Batılılar için. Batılılar, insanın melekûtî âlemle irtibatını bir türlü kuramadıkları için, insan, insanî melekelerini yitirdi sürgit.
Oysa hayatın mülk âlemine kilitlenmesi, insanın, masumiyetini ve mahzuniyetini yitirmesiyle, dolayısıyla tanrılaşma güdüsünün / kibrin pençesinde kıvranmasıyla sonuçlandı.
Ontolojik bir temelden yoksun olduğu için, OLMA kaygısını öldüren ve sahip olma 'kavga'sını önceleyen epistemoloji, nihayetinde, bilgiyi güç olarak konumlandırır ve insanı, bilgi edinme ve gücü ele geçirme çabasına sürükler.
Özetle güç aracı olarak bilgi edinme ve gücü ele geçirme kavgası, hayatı, siyaset üzerinden kurmalarını dayattı modernlere.
KAPİTALİZM DİNİNİN TANRISI SERMAYE, PEYGAMBERİ GÜÇ, ÂMENTÜSÜ ÇIKAR'DIR
…………………..
KRİZİ ÖRTMENİN YOLU: DÜNYANIN KAPİTALİSTLEŞTİRİLMESİ
Şu ân dünya, kapitalizm dininin tanrısı 'sermaye'nin, 'peygamber'i 'güç'ün ve âmentüsü 'çıkar'ın alt üst oluşuna tanık oluyor.
Kapitalizm dini, mukadder yok oluşunu ertelemek için, bütün dünyayı hızla ve hazla kapitalistleştiriyor. Haklar rejimi olarak sunduğu demokrasinin köküne kibrit suyu çakarak, hazlar rejimi dromokrasi'nin önünü alabildiğine açıyor: Yani postmodern duyarlıklarla, popüler kültürle bütün insanlığı ayartarak varlığını sürdürme kavgası veriyor. Bunun, bütün insanlığa neye malolacağı umurunda bile değil neo-pagan kapitalist sistemin! O yüzden Çin'i, Hindistan'ı, Rusya'yı, Latin Amerika'yı, Ortadoğu'yu ve Afrika'yı kapitalistleştirerek hızla hazlar rejimi dromokrasi'nin yeni 'mümin'lerine dönüştürme mücadelesi veriyor kapitalizm dini.
KÜRESEL SİSTEMİN İSLÂM'I TASFİYE EDEBİLMEK İÇİN 'MÜSLÜMANLAŞMA' SÜRECİ…
Bugün, Kapitalizm dinine direnen tek kaynağı / İslâm'ı etkisiz hâle getirme, kapitalizm dinine girdirerek dönüştürme 'misyonerliği'yle meşgul Batılılar.
Bunun için izledikleri tek yol, küresel sistemi 'müslümanlaştırmak'tır. Şunu demek istiyorum: Tıpkı Konstantin'in Hıristiyanlığı Romalılaştırarak bitirmesi gibi, İslâm'ı 'Romalılaştırarak' yani küresel sisteme entegre ederek bitirme kavgası veriyor küresel sistem.
Küresel sistemin bunu başarabilmesinin tek yolu, Müslüman toplumların, İslâm'la ilişkilerini koparmak. Dolayısıyla İslâm'ı ve Müslümanları sekülerleştirmek. Bunun için de İslâm'ın küresel sistem tarafından u/yutulmasına ve dönüştürülmesine direnen İslâmcıları (siyasete / güç elde etme güdüsüne teslim ederek) tasfiye etmek.
MODERNLİĞİ ANLAYAMADAN POSTMODENLİĞE YAKALANDIK!
Bu süreçte, küresel sistemin bir hayli mesafe katettiğini müslümanlar ne yazık ki, görebilecek durumda değiller. Çünkü Müslümanlar, (modernliği aşmak şöyle dursun) modernliği henüz anlayamadan postmodernliğe yakalandılar.
Ve postmodernliğin, modernliğe rahmet okutacak bir yıkımı, bir çözülmeyi, bir sekülerleşme biçimini -AYARATARAK- dayattığını görebilecek bir ümmîleşme / arınma tecrübesinin ve ufkunun (yani bütün çağları ve çağrıları kendisine mahkûm eden çağı tanıyamadıkları sürece çağın ağları tarafından yutulacakları ayartısının kıyısında debelenip durdukları gerçeğini kavrayabilmenin) çok çok uzağındalar.
Eğer bu yakıcı gerçeği göremezlerse, modernliğin haklar rejimi demokrasiden bir şey 'anlayamayan' Müslümanlar, postmodernliğin hazlar rejimi dromokrasi'nin pençesinde kıvranmaktan başka bir şey yapamayacaklarını bile göremeyecekler ve 'müslümanlaşan' kapitalizm / tüketim dini tarafından dize getirilecek ve tüketilecekler…
Bütün bu yakıcı ve yıkıcı gerçekleri göremeyen -sadece kendilerine, egolarına çalışan- sözümona fikir erbabının Müslümanları, postmodernliğin hazlar rejimine teslim olmaya sürüklemeleri ve İslâm'ı postmodern söylemlere yamama çabasını -sanki bir halt yapıyorlarmış gibi- entelektüel tüketime sunmaları ve ne olup bittiğini anlayacak basiretten ve entelektüel derinlikten yoksun yeni yetmelerin bütün bu entelektüel savrulmaya çanak tutmaları da işin cabası…
İşimiz zor ve yükümüz ağır vesselâm…
http://yenisafak.com.tr/yazarlar/YusufKaplan/kuresel-sistemin-muslumanlasma-ve-isl%C3%A2mi-bitirme-sureci/37729
YORUM,
SIFIRDAN BAŞLAMAK1
Sözümona “fikir erbabının” yakıcı ve yıkıcı gerçekleri görememesi
Türkiye Müslümanlarının önündeki en büyük engeldir.
Çözüm sıfırdan başlamaktır.
Ama şükürler olsun ki 45 yıl önce sıfırdan başlayan Akevler
Çalışanları var.
Yapılacak iş O çalışmaya el ve güç verip etki alanını,çalışanını arttırmak.
Dua ve sabırla Alla’tan yardım beklemek…