“Hani ifade özgürlüğü sadece hoşa giden, zararsız, tepki yaratmaz fikirler için değildi?” diye dikleniyorlar. Bu koroya, bir yıl önce yazdıklarını unutup dâhil olanlar, liberal duruşlarıyla takdir toplamış arkadaşlar da katılıyor. İyi de, acaba bu sanatçı ne demiş de yargılanmış, onu da hatırlatmak, dürüstlüğün gereği değil mi? Dediklerini bilelim, hakikaten ifade özgürlüğü kısıtlanıyorsa, biz de karşı çıkalım. Meseleyi boğuntuya getirip, mahalle baskısı kurma dönemleri bitti. Artık kuru gürültüye pabuç bırakmama dönemindeyiz, bir daha hatırlatalım…

Ne demiş,  “arabeski sevmek vatan hainliğidir” lafını da edebilen Fazıl Say, önce onu hatırlatalım:

“Tanrı, uğruna yaşayacağın bir şey mi, öleceğin bir şey mi yoksa hayvanlaşıp öldüreceğin bir şey mi? Bunu da düşün”

“Bilmem fark ettiniz mi nerde yavşak, adi, magazinci, hırsız, şaklaban varsa hepsi Allahçı. Bu bir paradoks mu? Ateistim ve bunu bu kadar rahat söyleyebildiğim için gururluyum. Irmaklardan şaraplar akacak diyorsun, cenneti ala meyhane midir? Her mümine huri vereceğim diyorsun, cenneti ala k.....e midir?”

Say'ı savunanlar, bunları da yazarak savunsunlar. Bu milletin imanına, değerlerine saygısızlığın, ifade özgürlüğüne girdiğini savunuyorlarsa onu da bilelim.

Yorum:

Korkmasın.

Gücün hakim olduğu bir arazide yetişmiş ve gücü en önemli hak sebebi olarak gören zihniyet sahipleri güçlerini kaybettiklerini anladıklarında çevrelerine saldırarak var olduklarını ve haklı olduklarını göstermeye çalışırlar.

Bu cehalet kokan ifadeler, barbar ve gücü hak sebebi sayan insanların söyleyeceği sözlerdir. Bu barbarlık, ifadelerin ağırlığından değil diğer insanların inançlarına, değerlerine, kültürlerine saygısızlık içermesinden ve tahammül edememesinden kaynaklanmaktadır. Ama batı tarzı düşünce sisteminin kökenin de zaten bu vardır ve bizler için şaşırtıcı değildir.

Oysa Fazıl Say gibilerin de varlığı, inançlarını yaşamaları, sanatlarını ifa etmeleri ancak Adil Düzen içerisinde mümkündür. Belki korkularında haklı ama kabul ettiği değerler bunu hak ettiğini kabul etmesini gerektirir. Cehaletinden biraz sıyrılır, ön yargılarından kurtulabilirse Adil Düzen'i anlamaya çalışır ve kendi gibilerin de, tüm dünyanın da Adil Düzen ile huzura ve güvene kavuşacağını kavrayabilir.