Türkiye'nin 'gelişi' bekleniyor…sessizce ve merakla…
19 nisan 2013
DOHA / KATAR.
İngilizler, Arap dünyasında çok etkililer. Arap dünyasının endüstrisine, siyasetine, medya dünyasına derinlemesine çeki düzen veriyorlar -hâlâ.
Arap dünyasında Amerika değil, İngiltere daha etkili: İngiliz entelijansiyası, Arap dünyasında her yerde. Medya sektöründe, endüstrinin bütün alanlarında, hatta eğitim kurumlarında ve askeriyede İngilizler var.
İNGİLİZLER 'DIŞARIDAN', AMERİKALILAR 'İÇERİDEN'…
Şunu net olarak söyleyebilirim: Ortadoğu'nun ipleri hâlâ İngilizlerin elinde genelde. İngilizler istedikleri gibi oynuyorlar bu iplerle!
Gazetelerden İngiliz Genelkurmay Başkanı'nın Doha'ya resmî ziyaret yaptığını okumuştum Cumartesi günü. Katar Emiri'nin karşısında 'av'ını dikkatle süzen, 'sinsi' bir kediyi andırıyordu İngiliz Genelkurmay Başkanı'nın hâli. Askerden çok bir tüccar görünümü vardı.
İngiliz nüfûzu, siyasî, iktisadî, stratejik yapılarda ve kurumlarda çok belirgin. Amerikan nüfûzu ise gündelik hayatta, kültürel tutumlarda, zevklerde ve hayat tarzında kendini gösteriyor daha çok, dünyanın her yerinde olduğu gibi.
ARAPLARLA İNGİLİZLER ARASINDAKİ KEDİ-FARE OYUNU
İngilizler, Ortadoğu'ya silbaştan şekillendirmek için son yıllarda büyük bir atağa geçtiler. Arap dünyasının sorunlarını da, 'sınırlarını' da İngilizler belirledikleri için İngilizler Arap dünyasına yeniden nasıl çeki düzen verebileceklerini çok iyi biliyorlar.
Fakat İngilizlere güvenilmez. Bunu en iyi Araplar biliyor aslında. O yüzden İngilizlerle Araplar birbirleriyle kedi-fare oyunu oynuyorlar. Bu oyunda kimin kedi, kimin fare olduğuna her zaman net karar verebilmek o kadar kolay değil aslında.
ARAP MEDYASINDA İNGİLİZ NÜFÛZU
Türkiye'de hiç gazete okumayan biri olarak burada her gün 7-8 İngilizce ve Arapça gazeteyi dikkatle inceliyorum. Özellikle de Katar'ın artan rolünün muammasını çözebilmek için.
İngilizler, Katar'ın -başta petrol olmak üzere- endüstrisini, medya dünyasını derinlemesine kontrol ediyorlar.
Medyada İngiliz nüfûzu çok belirgin: Meselâ El-Cezire televizyonunu, meselâ Arapların Londra merkezli MBC televizyonunun yayın kuruluşu El-Arabiya televizyonunu hem yapısal olarak, hem de televizyonculuk dili açısından İngilizler kurmuşlar ve İngilizler götürüyorlar. Bu nedenle, El-Cezire, bir İngiliz, bir BBC kanalı gibi. Ana ekibini BBC'den tanıyorum!
Ayrıca 70'i aşkın televizyon kanalı var uydudan yayını verilen. CNN yok meselâ. Arapça CNN var.
Özetle Arap dünyasındaki televizyonların İngilizce olanlarını da, Arapça olanlarını da İngilizler, İngiliz entelijansiyası ve İngiliz tarzı gazetecilik dili şekillendiriyor.
KATAR'IN STRATEJİK ATAKLARI
………………………………
ARAPLAR, TÜRKİYE'NİN ETRAFINDA HALKALANMAYA HAZIRLAR…
Buradan gelmek istediğim nokta şurası: Eğer Türkiye, Arap dünyasına öncülük edebilecek bir konuma ulaşırsa, orta ve uzun vadede Arap dünyası, İngiltere'ye ve Amerika'ya bağımlılığını sona erdirecek yeni bir sürece girebilir.
Ayrıca İran'ın, Irak ve Suriye'den Yemen'e kadar Arap dünyasını tam ortadan ikiye bölecek, yalnızca Batılıların uzun vadeli çıkarlarına hizmet edecek, derin ve tehlikeli bir strateji takip etmesi, Arap dünyasının, rolü ve konumu büyüyen bir Türkiyev 'ye ne kadar şiddetle ihtiyaç hissettiğini de gösteriyor.
Batılılar da, İsrail de Türkiye'nin bölgede artan ve kemikleşen rolünden rahatsızlar aslında. Araplar bunu hissediyorlar. O yüzden Türkiye'nin, bölgenin önünü açabilecek kadar güçlenmesini bekliyorlar.
Türkiye'nin böylesine önaçıcı bir rol oynayabilmesi için hem orta ve uzun vadeli, kalıcı siyasî, ekonomik ve kültürel projeler geliştirmesi, hem de Kürt meselesi gibi iç sorunlarını halletmesi ve Suriye krizinde hata yapmaması şart.
Özetle: Türkiye, ayağa kalkabilirse, bölge Türkiye'nin etrafında halkalanmaya hazır. Bu nedenle Türkiye'nin, omuzlarındaki tarihî yükün ağırlığının ve büyüklüğünün bilinciyle hareket etmesi ve geleceğe yürümesi gerekiyor.
http://yenisafak.com.tr/yazarlar/YusufKaplan/turkiyenin-gelisi-bekleniyorsessizce-ve-merakla/37302
yorum;
Milli Görüş zincirinin son halkası
Adil Düzen Partisi’nin kurulmasıyla Türkiye ayağa kalkacak.
Yeniden,bir bas u badel mevt gibi.
Bütün parçalar tamamlanmak üzere.
Bir “sûr”’a ihtiyaç var.
Belki “sûr” da hazır.
O’nu üfleyecek ilahi bir nefes sahibi gerek.
Çalışıyor ve dua ediyoruz.
“Azımızı sen tamamla Allahım,
Yazımızı sen tamamla Allahım,
Sesimizi sen tamamla Allahım
Nefesimizi sen ulaştır Allahım…”