08.02.2013
1- AYŞEN GRUDA: “Çatışmanın bitirilmesi için ne gerekiyorsa yapılmalı” anlayışına esaslı bir destek olmak için “Gerekirse Kandil’e giderim” diyen büyük sanatçı...
2- CEMALETTİN DOĞAN: Kürt köylüsüne Kürtçe “Çawani başi”, yani “Nasılsın, iyi misin” diyerek selam veren Hakkâri’de görevli Albay...
3- ECE SAYGUN: Ağlaklığa zerre kadar prim vermeden tutuklu babası emekli Orgeneral Ergin Saygun’un hapiste ölmemesi için çırpınan genç kadın...
Yazının tamamı için http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/22547356.asp
Yorum:
Erbil’de Kürtler, Araplar, Türkler
Bu hafta Erbil’deydim.
Erbil büyük bir şehir. Her yerinde şantiyeler var. Sürekli yeni binalar, oteller, yollar yapılıyor. Sabiha Gökçen ayarında havalimanı var ve Türkler tarafından yapılmış. Her yerinde alışveriş merkezleri var. Hepsinde de Türk markaları ve mağazaları var. Şehirde levhalar Kürtçe ve Arapça olmasına rağmen Türk mağazalarının levhaları sadece Türkçe. Yolları yapan Türkler, inşaatları yapan Türkler. Her yerde Türk malları satılıyor.
Şehri gezmeye başladığınızda her yerde Türkçe müzikler duyuyorsunuz. Şehir merkezindeki kale çevresine gidip oradaki dükkânlara, pazara girdiğinizde Türkçe konuşarak herkesle anlaşabiliyorsunuz.
Tercümanlığımızı yapan Kürt çocuk, Türkçeyi orada öğrenmiş. Türkiye’ye ondan sonra gelmiş. Evlerinde Türk televizyonlarını seyrediyorlarmış. Ailesindeki herkes bizi Türkiye’ye götür diye sayıklıyormuş.
Sadece Erbil’de 20 tane Nurcu Türk Okulu var. 17000 öğrencileri var. Bunun dışında Bilkent okulları açılmış. 3 tane Türk hastanesi var.
Kuzey Irak Federasyonu kurulacağı zaman Türkiye’ye bağlı özerk bir devlet olmak istemişler. Ancak dış güçler buna müsaade etmemiş.
Kürtler Arapça ve Türkçeyi, Araplar Kürtçe ve Türkçeyi, Türkler de Arapça ve Kürtçeyi biliyor. Buna ilaveten hemen hemen herkes İngilizceyi biliyor.
Bunlar arasında sen Türk’sün, sen Arap’sın, sen Kürt’sün şeklinde bir söz yok. Karşısındaki insanın ırkı ile hiç ilgilenmiyorlar. Birbirlerinin dilini konuşurken de hiçbir sıkıntı duymuyorlar. Onlar için gayet normal bir olay.
Geliyoruz Türkiye’ye, bir savaş hikâyesi üretilmiş gidiyor. Barış için (!) Apo ile görüşeceklermiş. Sanki savaş var. Duyan da Türk-Kürt savaşı var zanneder.
İnsanlar arasına suni olarak düşmanlık tohumu ekiyorlar. Ondan sonra da gerçekten bir savaş varmış gibi görüşmeler yapıyorlar. Yazıktır bu ülkeye.