03.11.2012
Kongar, Erdal İnönüyü anlatmakatdır.
Tamamı için http://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=375716
Yorum:
İNÖNÜ
Viyana bozgunundan sonra Osmanlılar geri kaldıklarını anlamaya başlamışlardır. Sadrazamların (başvekillerin) etkisiyle batılaşma başlamıştır. Batının devlet yapısı ileri teknoloji alınmıştır. Abdülhamit’e kadar, Sultan Selim III ve Mahmut II) Türk ordusunu güçlendirme amacı ile hareket etmişlerdir.
İlk defa Abdülhamit, bu işin bir düzen işi olduğunu anlamış ve meşrutiyete geçilmesi teşebbüsünde bulunmuştur. Devletin yapısını değiştirmenin yeterli olmadığını uygulamada anlamış ve batı kültürünün örnek alınması için batı okullarını ve üniversitelerini açmıştır. Batı kültüründe erimemek için de medreseleri güçlendirmiştir. Abdülhamit bunda hata etmiştir. Medreselileri batıya gönderip batıda profesör yetiştireceğine, onların lisesinde okuyan ve oralarda yetişen okullularla medreseliler arasında çatışma başlamış sonunda yaşlı medrese, silahlı genç mekteplilere mağlup olmuştur.
Abdülhamit’in okullarında yetişen mektepliler, batı tarafından şuna inandırılmıştı. Artık imparatorluk dönemi sona etmiştir. Ulusal devletler dönemi başlamıştır. İmparatorluğun dağılması ve Anadolu ve Trakya’da bir Türk devletinin kurulması gerekmektedir. Buna Osmanlı generalleri de inandırılmıştı. Birinci Cihan savaşı isteksizlik içinde kabul edilmişti.
Batılılar sözlerinde durmamış, Sevr’i dayatmışlardı.
Tekel sermaye de Sevr’e taraftar değildi. Çünkü 2000 yıllarında kendi ili haline getirecekti. Hıristiyanların Anadolu’ya yerleşmelerini istemiyordu. Mustafa Kemal onlarla anlaştı ve İstiklal savaşı başlatıldı.
İstiklal Savaşını başlatan Kazım Karabekir’dir. Kazım Karabekir’den inisiyatifi almak için sermaye daha çok kendi anlayışlarına uyacak olan Mustafa Kemal’i öne çıkarmışlardır. Generaller de sermayenin bu isteğine uymuşlardır. İstiklal savaşını Tük milleti yapmıştır. Sermaye bunu Mustafa Kemal’e mal etmiş onu büyütmüştür. Hal büyülenmektedir. İstiklal savaşını Kazım Karabekir başlatmıştır. Mustafa Kemal yönetmiştir. Mareşal desteklemiştir. Savaşı ise İnönü yapmıştır. Cephe komutanı o idi.
İnönü’nün etkisi sadece İstiklal savaşı ile kalmamış cumhuriyetin ilk başbakanı olmuştur. Devletin ana yapısını o yapmıştır. Sonra ikinci Cihan savaşına Türkiye’yi sokmamış, Mareşal ve Karabekir ile birlikte Türkiye’yi demokrasiye taşımışlardır. Görevi bitmemiş, 1960’da askeri müdahale olmuş ve ordu bölünme durumuna gelmiştir. Talat Aydemir ile savaşarak Türkiye’yi bölünmekten kurtarmıştır.
Lozan anlaşmasında Mustafa Kemal, Mareşal ve İnönü sermayeye söz verdiler. Türkiye dinsiz, laik bir ülke olacaktı. İnönü, kendisi dinsiz olmadığı halde verdiği sözde durmuş hayatının sonuna kadar, dine karşı olmamış ama dinin yanında da yer almamıştır.
İnönü’nün üç tane çocuğu vardır. Siyasetle sadece Erdal ilgilenmiştir. Babası dünyanın demokrasiye gitmekte olduğunu sezmiş ve Tük Milletini doğru yola koymuştur. Çetin mücadele sonunda demokrasiye ulaştırmıştır. Evren’in müdahalesi de demokrasi yönündedir.
Erdal Bey ise dünyanın İslamiyet’e gittiğini hissedememiş ve dine karşı tavır almıştır. Rektörken solcu anarşistleri korumuştur. Siyaseti başaramamış bugün onun karşı olduğu Ak Parti iktidar olmuştur. Partisini de Baykal’a karşı koruyamamıştır. Başarısız olmuş insanları başarılı gösterme çabası, tarihi yanıltma çabasıdır. Kimseye yarar sağlamaz.
Biz kimse aleyhinde bulunamayız, kötülemeyiz. Ama yaptıklarını tarafsız olarak değerlendirmek zorundayız. Kişileri mezarı başında anmanın bir anlamı yoktur. Varsa bir eseri onu değerlendirmek onu anmadır.