27.10.2012
Amerika Birleşik Devletleri dünyanın "Süper Güç"ü.
Ne var ki 6 Kasım'daki Başkanlık seçiminde sadece Amerikalı seçmenler Beyaz Saray'da kimin oturacağına karar verecekler.
Siyasetin özetidir bu.
"İktidar" ulus devletlerin iç dengelerinde belirlenir.
Sizin yönettiğiniz devletin global gücü ne kadar fazla olsa ve izlediğiniz siyaset ile diğer ülkelerin insanlarını ne kadar etkileseniz de, iktidarınıza kendi ülkenizin insanları karar verir.
Eğer 6 Kasım'daki Başkanlık seçiminde sade Amerikalı değil dünyalı seçmenler de oy kullansaydı, herhalde Obama ezici çoğunlukla yeniden seçilirdi.
BBC'nin internet sitesinde "GlobeScan/ PIPA" şirketinin 3 Temmuz ile 3 Eylül arasında 21 ülkede ve 21 bin seçmen üzerinde yaptığı kamuoyu yoklamasını sonuçları yayınlandı.
Dünyada Obama tutuluyor
Buna göre Amerikan Başkanlık seçimi global düzeyde yapılabilseymiş, seçmenlerin yüzde 50'si Obama'yı, yüzde 9'u da Romney'i desteklermiş.
Mesela Fransa'da Obama'ya verilen destek yüzde 72 oranındaymış.
Bu nabız yoklamasında Romney'i sadece Pakistanlıların Obama'ya karşı tercih ettikleri anlaşılmış.
Ne var ki bütün bu oranların bir kıymet- i harbiyesi yok.
6 Kasım'da başa baş geçecek bir seçim yarışı yaşanacak Amerika'da...
Sonucu kararsızlar belirleyecek.
Bu kamuoyu yoklamasının yansıttığı gerçeği, bizim siyasetçilerimiz de herhalde biliyor.
Erdoğan'ın durumu
Örneğin çeşitli yoklamalara göre şu anda Ortadoğu'da en fazla beğenilen ve tutulan siyasi liderin Başbakan Tayyip Erdoğan olduğu defalarca yazılıp söylendi.
Ama hepimiz biliyoruz ki AK Parti ve Erdoğan Türkiye'deki bir genel seçimi kaybettikleri zaman, Suudilerin veya Filistinlilerin beğenilerinin bir anlamı kalmıyor.
Devamı için Not supported field expression!
Yorum:
Dışı sizi, içi bizi yakar
Tüm dünyada adından övgüyle söz ettiren bir lider, dış basının popüler ismi, başka milletlerin örnek aldığı bir başkan, ezik halkların kahramanı.
Tabii ki Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’dan bahsediyorum, Allah, Allahhhh!
Vay be, yazarken bile ürperdim, hele isminin üçleme halinde olması işe ayrıca bir hava katıyor. Sanırım keramet isimde, adaşımla gurur duyuyorum.
Kabul edelim pazarlama servisi çok iyi, iyiden de öte, büyüleyici. Hani, yurt dışında gurbette olsak, adını duymak omuzlarımızı kabartacak, o cinsten.
Ama maalesef madalyonun asıl yüzü o kadar da iç açıcı ve onurlandırıcı değil. Yurtiçinde başbakanın ülke için yaptıkları yeterli olmayınca, ülke gidişatı kötüleşince imajın hiçbir önemi kalmıyor. Bugün Arapların Erdoğan’a hayran olması bizim bir işimize yaramıyor veya Suriyelilerin O'nu kurtarıcı kabul etmesi. Aylardır kendi halkının canını tehlikeye atma pahasına olsun Suriyeli mültecilere kucak açmış, bununla da kalmayıp ciddi bir bütçeyle ağırlamış ve ağırlamaya devan eden bir Türkiye’den bahsediyorsak, sevgili Suriyeli kardeşlerimizin de minnetten gayrı bir his içinde olmaları pek tabii düşünülemez. Bu onur Türk halkına aittir, sadece Başbakan’a mal etmek haksızlık olacaktır. Ama ne yazık ki geçici olacaktır, olmak zorundadır. Çünkü taşıma suyla bir ulus yaşatılamaz. Palyatif destekler onları sadece oyalar, onlara zaman kaybettirir. Yapılması gereken nüfus akışına endeksli olarak sınırların yeniden düzenlenmesidir. “Dir” de yine boyumuzu aşan laflar ettik, karış hesabının yapıldığı bu dünyada önce savaşın dinmesini, yeterince kan akmasını bekleyeceğiz, masada iş bitirecek kadar evrimleşemedik, ne yazık ki.