28 Ekim 2012
Kongar, AB Raporunu aktarıyor.
“Adalet Bakanı ve Bakanlık Müsteşarına verilen roller dâhil olmak üzere, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu’na yönelik eleştiriler karşılanmamıştır.”
- Yargının bağımsız olması için batı mantığında hakimlerin halk tarafından seçilmiş olması, Adil Düzen’e göre de hakemlerden oluşması gerekir. Atanmış hakimlerden oluşan yargı, nasıl denetimsiz olacaktır? Her hakim veya savcı ayrı devlet mi olacak?
Deniz Feneri Davasındaki savcıların görevden alınması kararının, yürütmenin baskısını yansıttığı yönünde endişeler de bulunmaktadır.
- Deniz Feneri Davası, Avrupa’da çalışan Türklerin mallarını gasp etme amacını güder. Kişi vergisini verdiği meblağı istediği kimseye verir. Davacısı olmayan bir alacağın cezası olur mu? Tamamen siyasi olan davaya devletin müdahalesi kadar normal ne vardır.
Yargı Sen isimli hâkimler ve savcılar sendikası, mevzuata aykırı olduğu gerekçesiyle… kapatılmıştır. Avrupa standartları, hâkimlerin, amacı bağımsızlıklarını güvence altına almak, menfaatlerini korumak ve hukukun üstünlüğünü desteklemek olan meslek örgütleri kurma ve bunlara katılma özgürlüğünü sağlamaktadır.
- Yargı sendikası, hakimler devleti demektir. Hakemler, Siyasi partilerden güvenceli olarak atanırlar. Taraflar bunlardan seçer. Dayanışma ortaklıkları onların hukukunu korur.
Yargılama öncesi tutukluluk yerine alternatifler yeterince uygulanmamaktadır.
- Tutuklama temelinden yanlıştır. Sizin eserinizdir. İslam düzeninde tutuklama yoktur.
Tutuklulukların hukuka uygunluğuna ilişkin itiraz imkânı sunacak etkili bir iç hukuk yolu yoktur.
- Yargı bağımsız ise kim denetleyecek? Çelişki.
İddianamelerin ve iddianame sürecinin niteliğine ilişkin endişeler mevcuttur.
- Türkiye’de yargı çalışmıyor. 40 sene süren davalar. Bundan bahis yok. Aksine davaların daha çok uzaması imkânları öneriliyor.
Bilgi, kanıt ve ifadelerin sızdırılması endişelerin büyümesine yol açmaktadır.
-Ne demek istediği anlaşılmıyor. Laf olsun diye tenkitler yapıyor.
Birçok hasta ve ölümcül hasta mahkûma gerekli tedavi yapılmamaktadır.
- Kanıtsız iddia.
Yüksek güvenlikli F-tipi hücrelerin şartlarının fiziksel ve psikolojik hasara sebep olduğuna dair şikâyetler bildirilmektedir.
- Hapishane sizin icadınızdır. Otel değildir. Adil Düzen’de hapishane yoktur. Hapishane otel midir?
Doğrudan Silivri davalarına ilişkin eleştiriler:
Savunma hakkı, yargılama öncesi tutukluluk sürelerinin uzunluğu ile fazlasıyla uzun ve çok kapsamlı iddianameler bakımından endişeler devam etmiş olup bu durum, söz konusu yargılamaların hukuka uygunluğunun kamuoyu tarafından kayda değer ölçüde sorgulanmasına yol açmıştır.
- Bu davalar, temelinden yanlıştır ve sizin eserinizdir. Tertibinizdir. Türkiye’yi AB kapısında bekletme tertibidir.
Söz konusu davalar, Türk siyasetinde kutuplaşmaya yol açma eğilimindedir.
- Ekseriyet sisteminde siyaset kutuplaşmadır.
Bu davalarda savunma hakkının güvence altına alınması ve şeffaflığın sağlanması amacıyla, yargı süreçlerinin hızlandırılması gerekmektedir.
- Yargılama süreci hakemlik sistemi ile kısalır.
Yargı, yalnızca polis tarafından toplanan veya gizli tanıklar tarafından sağlanan kanıtları kabul etmektedir.
- Başka kim toplayacak?
Giderek artan sayıda BDP bağlantılı Kürt politikacılar, belediye başkanları ve belediye meclisi üyeleri tutuklanmış olup, bu durum bölgesel ve yerel demokrasiyi olumsuz etkilemektedir.
- AKP yargıya müdahale etmeyecek ama AB edebilecek. Rapor, yargıya baskı değil mi?
İfade özgürlüğü konusundaki eleştiriler:
İfade özgürlüğü ihlallerindeki artış ciddi endişe kaynağı olmuş ve basın özgürlüğü, uygulamada daha fazla kısıtlanmaya devam etmiştir.
- Hükümet basına ne baskı yapmış? Bağımsız yargıya neden müdahale ediyorsunuz?
Özellikle, örgütlü suçlar ve terörizmle ilgili yasal çerçeve ve bunun mahkemelerce yorumu istismara neden olmuştur.
- Yargı bağımsız değil mi? İstediği gibi yorumlar. Kim müdahale edecek?
Kamu görevlileri tarafından medyaya yapılan baskı ve muhalif gazetecilerin işlerine son verilmesiyle birlikte, bu durum otosansürün yaygınlaşmasına neden olmuştur.
- Bağımsız yargı yolu açık değil mi, niye şikâyet ediliyor?
İnternet sitelerinin sık sık yasaklanması ciddi endişe kaynağı olmaktadır.
- Yasaklar kanunla yapılır. Yargı denetimi açık değil mi?
Tamamı için http://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=374440
NOT: Yazıda yer alan italik ifadeler Süleyman Karagülle’ye aittir.
Yorum:
Yargılama
AK Parti iktidara geldiği günden beri muktedir olmaya çalışmaktadır. Bunu da savunma şekliyle yapmaktadır. Ona saldırı bütün hızıyla devam etmektedir.
- Ordu AK Partinin iktidara gelmesine mani olmamıştır. Suçu budur. Bu suçun cezasını Ergenekon ve balyoz davaları ile çekmektedir. Sermaye kurduğu tezgâhla askerleri hapse doldururken, suçu AK Partiye atarak bir taşla iki kuş vurmaktadır.
-AK Parti iktidarı, yargıdan ordunun müdahalesi ile kapatılmaktan kurtarılmıştır. Kapanmasına mani olan ordu şimdi yargılanıyor. Suçu demokrasiyi korumasıdır. Bağımsız olduğu iddia edilen hâkimler nasıl oluyor da söz birliği edip hep benzer haksız kararlar alıyorlar. Kim yönlendiriyor bunları?
Sermaye, basın yoluyla yargıya baskı yapmaktadır. Yanlış karar aldırmaktadır. Sonra da bu Baskıyı AK partinin yaptığını iddia etmektedir. Bir taşla iki kuş vurmaktadır. AK parti yapmadığı baskıdan dolayı suçlanmakta, sermaye AB raporları ile baskı yapmaktadır, ithamlarda bulunmaktadır.
- AK Parti suçludur. Çünkü bu düzende zalim olmak gerekir. Zalim düzende adaletle yönetim olmaz. Zalim düzende adaletle yönetmeye kalkışırsanız o devlet yıkılır. Dışarıdakiler yönetmeye başlarlar. İktidar boşluk kabul etmez. Şimdiye kadar ordu sahip çıkıyordu. AK Partinin acziyeti nedeniyle o sahiplik sona eriyor. Devletimiz uçuruma gitmektedir.
Biz Adil Düzen’in Türkiye devleti yıkılmadan gelmesini istiyoruz. Herkes bilsin ki devletimiz yıkılsa bile bu ülke zalimlerin elinde kalmayacak, ikinci istiklal savaşı ile güçlü Adil Düzen devleti gelecektir. Ordu dağıtılsa bile yeniden toparlanacaktır. Türk ordusu bölünmeyecektir.