28.08.2012
- KÖKEN: Sol ideolojiler ve onların emperyalizm karşıtı söylemi çökünce Müslüman dünyada Batı’ya ve emperyalizme tepki İslami bir çerçeve kazandı.
“Köktendincilik”, bu tepkinin adı oldu. El Kaide, “köktendinci” tepkiyi, en sert ve en sekter şekilde ifade eden gruptur.
- BAŞLANGIÇ: Sovyetler Birliği’nin Afganistan’ı işgaline karşı yerel mücahit gruplarına destek için bölgeye dünyanın her yerinden İslamcı gönüllüler akın etti. Bu grupları ABD destekliyor, Suudi Arabistan da finanse ediyordu. Afganistan’da çarpışan bu gruplar Çeçenya ve Bosna’da da savaştılar.
- 11 EYLÜL: Başlangıçta ABD desteği alan bu yapı, daha sonra ABD’yi ve Batılı güçleri hedef ilan etti. Yapının adının “El Kaide” olduğu ortaya çıktı. 11 Eylül saldırısı, El Kaide’nin dünya çapında bir numaralı gündem olmasına yol açtı.
- İNANÇ: Düz ve sığ bir İslami yorumu benimsiyorlar. Dünyayı “ak” ve “kara” olarak görüyorlar. Geleneği, tasavvufu reddediyorlar. Şia’yı “sapkın mezhep” olarak görüyorlar. Sünniliği esas alıyorlar. Kuran’ın bir tek biçimde yorumlanabileceğini, değişik yorumlara açık olmadığını söylüyorlar. Düz bir bakışla Kuran’dan ne anlıyorlarsa, tek gerçeğin o olduğunu söylüyorlar. “Cihat” ayetlerini ön plana çıkarırken, “Bir insanı öldüren bütün insanlığı öldürmüş gibidir” ilkesini görmezden geliyorlar. Öfkeden doğmuş bir hareket olduğu için dini de öfkeli bir yoruma tabi tutuyorlar.
- SURİYE: Suriye’de savaşmalarının tek bir amacı var: Sapkın olarak gördükleri Baas rejimini yıkmak ve kendi anlayışları çerçevesinde bir şeriat devleri kurmak. Ancak Batılı hedeflere saldırırken İslam toplumunda o kadar da büyük tepki çekmeyen El Kaide, Irak gibi, Suriye gibi farklı dini yorumların geçerli olduğu coğrafyalarda tepkilere neden oluyorlar. Suriye silahlı muhalefeti bile EL Kaide’nin ülkedeki etkinliğinden rahatsız.
Yazının tamamı için Not supported field expression!
Yorum:
Cihad-Kıtal
Karşılıklı olarak iki kişinin veya iki grubun birbirini öldürmek için vuruşması kıtaldir. Cihad ise çok farklı anlamlar taşıyan bir kelimedir.
جهد kökünden gelir.
Lisanu-l Arab’da:
الجَهْدُ والجُهْدُ: الطاقة
Cehd ve cuhd: Takattır (dermandır, güçtür)
وقيل: الجَهْد المشقة والجُهْد الطاقة
Ve denilir ki “Cehd: meşakkattir ve cuhd takattır”
Cihad ise aynı kökün müfâele babına taşınması ile elde edilir. Cehddeki mübalağayı gösterir. Cehd çabalamak iken cihad mübalağa ile çabalamak, uğraşmak anlamındadır. Yeri geldiği zaman kıtal cihadın içine girer. Yani ondan bir parça olur ama yalnızca kıtal cihad olmaz.
Örneğin:
وَوَصَّيْنَا الْإِنْسَانَ بِوَالِدَيْهِ حُسْنًا وَإِنْ جَاهَدَاكَ لِتُشْرِكَ بِي مَا لَيْسَ لَكَ بِهِ عِلْمٌ فَلَا تُطِعْهُمَا
İnsana anne-babasına iyilik yapmasını tavsiye ettik ve eğer sana onun ilmi olmayan bir şeyi bana şirk koşman için seninle ikisi cihad ederse ikisine itaat etme. (Ankebut -8)
Bu ayetten de anlaşılmaktadır ki cihad = kıtal değildir. Cihad çabalamadaki mübalağadır. Kuran’da Allah yolunda cihad ve kıtal ayrı ayrı emredilmektedir. Ama cihadı sadece kıtale indirgemek çok büyük bir yanılgıdır. Kıtal zordur, ölüme çok yakın bir durumdur. Ama cihad çok daha zordur.