İslamî Hareket Nasıl Dejenere Edildi?
1105 Okunma, 0 Yorum
Mehmet Şevket Eygi - Milli Gazete
Emine Hocaoğlu

12 AĞUSTOS 2012



Son otuz yıl içinde Türkiye İslamî uyanış hareketi boyadan boyaya girdi. Ben 1950'li, 60'lı, 70'li yılları yaşamış olan ve geçmiş hadiseleri ve realiteleri iyi hatırlayan bir kimseyim. Haftalık ve günlük gazeteler yayınladım, çok hadiseler ve günler gördüm, binlerce yazı kaleme aldım.

50'li, 60'lı yıllarda İslamî hareket bir Sünnî hareketi idi. Aradan on yıllar geçtikten sonra bugünkü kaosa, bid'atlere, anarşiye, Protestanlaşmaya bakıyorum, aklım duruyor. Nereden nereye gelmişiz.

Ne oldu da İslamî hareket ve Müslümanlar bugünkü duruma düştüler?

Nasıl oldu böylesine bir parçalanma, bunca vahim kopukluklar meydana geldi.

Bütün bunlar beşerî planda tesadüfen mi oldu, yoksa içten ve dıştan birtakım şer güçleri planlı ve programlı şekilde Müslümanları bu hale mi düşürdü.

İslam kalesine eskiden dışarıdan saldırılar oluyordu. Şimdi içimizden vurulmuş vaziyetteyiz. Kale içten feth ediliyor, çoğumuzun haberi bile yok. Yeni yapılan dev Kâşif Kenan camii açılmış da işleri çok iyiye gidiyormuş...

Soruyorum: Müslümanların içine modern İbn Sebe'ler, Hempher'ler, Lawrence'lar mı girdi?

Vicdanım bana şu cevabı veriyor:

Mutlaka girmiş olmalı. Çünkü tek kimlikli bir Müslüman ne kadar akılsız ve ahlaksız olursa olsun, dini tahrip konusunda bu kadar şeytanlık, cinlik, hainlik, ifritlik yapamaz.

Vicdanım bana yine diyor ki:

İslamî hareketin içine sızmış iki kimlikli sahte Müslüman Kriptolar, casuslar, ajanlar, provokatörler, istihbaratçılar bizi paramparça ettiler.

Müslüman halkın ve gençliğin bir kısmı bu zokaları nasıl yuttu?

Yutar elbette... Ne okulda, ne ailede doğru dürüst sağlam din eğitimi ve kültürü almamış bir kimse elbette İslamî yaldıza bulanmış birtakım bid'atleri ideolojileri gerçek din diye yutacaktır.

İslamî kesimde ne kadar çok davulcu ve zurnacı var!..

Fareli köyün kavalcıları...

Şu dünyada yüzde yüz gizli kalan, çözülemeyen sır yoktur.

Müslümanların akıllıları, ziyalıları, imkanlıları, gerçekten hizmet eden kurumları, vakıfları harekete geçmeli ve İslamî hareketin içindeki gizlileri, Kripto Yahudileri, Kripto Hıristiyanları, İbn Sebe'leri, Lawrence'ları, Hempher'ları, ajanları deşifre edip gün ışığına çıkartmalıdır.

Kriminoloji ilmi, bir sigara izmaritinin ucundaki tükürük lekesinden katili teşhis ve tespit edebiliyor.

İnternet sayesinde elimizde, önümüzde milyonlarca delil, karine, ipucu bulunmaktadır. Cehd edersek binlerce mozaik parçasını bir araya getirip tabloyu gözler önüne serebiliriz.

Evet:

İslamî hareketin içinde Kripto Yahudiler var mıdır?

Kripto Hıristiyanlar var mıdır?

İbn Sebe'ler var mıdır?

Pakraduniler var mıdır?

Zahiren Müslüman görünen iki kimlikli Tat'lar, Kırımçaklar, Çufud'lar...

Casuslar, ajanlar, provokatörler, istihbaratçılar var mıdır?

Selanikli Şemsi (Şimon Zvi) efendiler...

Yepyeni Moiz Kohen Tekin Alp'ler...

Peşinen yoktur yoktur yoktur demeyin... Yukarıda beyan ettiğim gibi hiçbir Müslüman, akılsız da olsa bu kadar tahribat yapamaz.

İslam mihraptan mı yıkılmak isteniyor?

Ümmet birliği nasıl yıkıldı ve Müslümanlar birbirinden kopuk sürüler haline nasıl getirildi?

Son kırk yıl içinde İslamî hizmet ve faaliyetler için toplanan ve tahminimce bir trilyon dolardan fazla paranın bir kısmı ne oldu?

Müslümanlar nasıl cahil bırakıldı, nasıl sömürüldü, nasıl birbirine düşürüldü?

Birtakım sarıklı farmasonlar nasıl baş tacı edildi, önder oldu?

Müslümanlar!.. Sorgulayın ve araştırın...

Yazının devamı için; http://www.milligazete.com.tr/makale/islamî-hareket-nasil-dejenere-edildi-246975.htm

Yorum:

Kuran'dan Uzaklaştıkça

İslami hareket ve Müslümanların parçalanmasının tek sebebi Kuran'dan uzaklaşma olarak görüyorum.

Ne zaman ki Kuran'ı hayatın dışına aldılar işte o zaman bu yozlaşmalar gerçekleşti.

Osmanlı zamanında yasaklanan içtihatlar sayesinde bu durumdayız. Önceden yapılan içtihatlar bir süre Osmanlıyı idare etmiştir. Ya sonrası işte bu durumdayız.

Kuran öyle müthiş bir ilahi kitap ki her zamana uygun olacak  mesajları içermektedir. Tabi bunu sadece kuru kuruya okuyarak değil de ayetler üzerinde kelime anlamları üzerinde düşünerek çıkartılacak olan içtihatlar sayesinde olacaktır.

Düzen olarak Kuranî düzen gelmedikçe bu bozulmalar devam edecektir. Günümüzde halkımız Kuran'dan sadece okuma sevabı üzerinde durmaktadırlar. Toplumda herhangi bir sorun için kim Kuran'dan çözüm aramaktadır? Bunu hiç görmedim. Şimdilerde hazırlanacak olan anayasa için bile Kuran'dan yararlanalım diyen yok. Halbuki Kuran sadece iyi insan olmayı ve ahireti anlatmamaktadır. Kuranda anlatılanlar  güzel bir hikaye olsun diye değil de günümüz sorunlarına cevaplar bulalım diye anlatılmaktadır. Hüküm çıkarmak için de Arapça gramerinden yararlanarak yapılmalıdır. Bunu da her insan gelişi güzel kafasına göre değil de gramerinden yararlanılarak yapılmalıdır.

Kuran, hayatımızı yaşarken kimseye zarar vermeden herkesin işinin, aşının ve hukukunun korunduğu bir sistemi anlatmaktadır. Tüm insanlığın barış düzeninde yaşamasını anlatmaktadır. Bunun için çalışmalıyız.

 

 

Emine Hocaoğlu






Sayı: 165 | Tarih: 12.08.2012
Mahir Kaynak
Yeni Değil
III.BİN YIL
2103 Okunma
30 Yorum
Süleyman Karagülle
Ahmet Hakan
İlk İslami bestseller roman ‘Huzur Sokağı’
Zenginliğin mümin olmaya etkisi
1240 Okunma
1 Yorum
Lütfi Hocaoğlu
Mehmet Barlas
PKK'nın tuzağına düşmemeliyiz...
Kabak tadında yazılar, en az mideye zarar verir!
1172 Okunma
Tayibet Erzen
Yusuf Kaplan
İslamcılık:Nominalizm ile eklektisizm arasında
İslamcılık yeni mi başlıyor?
1156 Okunma
1 Yorum
Ali Bülent Dilek
Mehmet Şevket Eygi
İslamî Hareket Nasıl Dejenere Edildi?
Kuran'dan Uzaklaştıkça
1105 Okunma
Emine Hocaoğlu


© 2024 - Akevler