Numan Kurtulmuş "evet" deseydi çok iyi olurdu...
1121 Okunma, 0 Yorum
Mehmet Barlas - Sabah
Tayibet Erzen

13.07.2012

Başbakan Erdoğan ile HAS Parti (Halkın Sesi Partisi) Genel Başkanı Numan Kurtulmuş'un görüşmeleri ertesinde Kurtulmuş'un yaptığı açıklama, günlerdir süren spekülasyonlara son verecek nitelikteydi.
Kurtulmuş şöyle konuştu:
"
- Sayın Başbakan'ın tekliflerini aldık, görüşlerimizi paylaştık. Sayın Başbakanımızın bizim HAS Parti ile AK Parti'nin bütünleşmesi konusundaki tekliflerini, davetini bugün aldık. Yeni Türkiye'nin inşası için bir birleşme imkânı olabilir mi müzakere edeceğiz, kamuoyuyla paylaşacağız."
Bu satırları yazdığım sırada HAS Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Erdoğan'ın birleşme teklifini görüşmek için henüz toplanmamıştı.
Yani Başbakan'ın teklifine karşı HAS Parti yöneticilerinin ne tür bir cevap vereceklerini bu yazıyı yazarken bilemiyordum. Ancak bu teklife ilişkin duygularımı ve düşüncelerimi açıklamama engel değil bu cevaba ilişkin bilgisizliğim.
Öncelikle şunu söylemeliyim.
Eğer Numan Kurtulmuş ve HAS parti kadrosu AK Parti'ye katılırlarsa, bundan en büyük yararı AK Parti görür.
Neticede iktidar hem yıpratıcıdır hem de iktidar sahiplerini yalnızlaştırır.

İktidar yıpratır
Nitekim 10 yıllık tek başına iktidar, gerek Başbakan Erdoğan'ı, gerekse AK Parti'yi hem yormuş, hem de yalnızlaştırmıştır.
Ekonomide gerçekleştirilen istikrar içinde büyüme, alt ve üst yapıdaki yenilenmeler, özgürlükler ve kalıcı demokrasi yolunda atılan adımlar, bu 10 yıllık iktidar döneminin unutulmaz hizmetleri olarak toplumun belleğine yerleşmiştir.
Demokratik sistemin militarizmden temizlenmesi, tabuların yıkılması, "
Kürt Realitesi"ne ilişkin ve Cumhuriyet tarihi boyunca yok sayılan gerçeklerin devlet tarafından da kabul edilmesi, Başbakan Erdoğan ile AK Parti iktidarının başarılar hanesindeki büyük aktiflerdir.
Ne var ki 10 yıllık tek başına iktidar ve Başbakan Erdoğan'ın "
Tek Adam" konumu, ilk gündeki yaygın desteğin azalmasını da getirmiştir.

Sorunlar bitmez ki


Devamı için:

 Not supported field expression!

 

Yorum:

Marka Tutkunluğu

Meğer ne mühim meseleymiş Kurtulmuş’un meskeni. Bu hafta yazı seçmekte hayli zorlandım, daha da kötüsü istemeden de olsa bu yazıya yer verdim. Numan Kurtulmuş Saadet partisindeyken sergilediği saygılı ve olumlu tavırlar dışında işinden konuşulacak bir performans gösteremedi, bana göre. Ardından kurduğu partiyle de çizgisini sürdürdü, şimdi ise Ak partiye geçmesi gündemde. İyi, güzel de bunun ne önemi var? Kurtulmuş belli ki daha önce kendine birkaç beden büyük bir kostümle sahnedeydi şimdi ise rolüne uygun giyinmiş olarak karşımıza çıkacak. Bu değişimi bu kadar önemseyip, gündemin merkezine oturtmayı abartılı buluyorum.

Zaten gelse de ne olacak ki? Ak partinin yorgunluğuymuş, gücüne güç katılmasıymış, yok aslında ihtiyacı varmış, mış da mış…

Yorgunluğa eyvallah da hangi güçten söz ediyoruz? Erdoğan Kurtulmuş’a da formasını giydirip kadroda yer alan diğerlerinin yanına dizecek, yine bildiğini okuyacak. Niyeyse bana dama taşı muhabbetini andırdı. Tövbe, tövbe…

Ak partiye katılmayı, padişahın meclisine katılmak ya da kralla aynı masada oturmak gibi çok ayrıcalıklı ve önemli yapan nedir? Cidden soruyorum AKP’ye marka muamelesi yapmak sadece akıllıların gördüğü bir şeyle ilgiliyse hemen sesimi kesiyorum, özür paragrafına başlıyorum ama daha gerçekçi ve doyurucu bir sebebi varsa elbette bilmek istiyorum.

Olsa olsa iktidarın cazibesidir, diye düşünüyorum ama ona da ikna olamıyorum. Bakın, işi gıcıklığa vardırmak istemiyorum ama inanın bunu da anlayamıyorum. Kişiye cazip gelen nedir, bunu çözebilmiş değilim.

-İsabetsiz kararlar mı?

-Başarısız projeler mi?

-Bir milleti uçuruma sürüklemenin sorumluluğu mu?

-Kur’an’ı hiç dikkate almamanın vebali mi?

Hangisi veya hangileri?

Ben iktidarın art niyetli veya hain olduğunu kesinlikle düşünmüyorum. Aksine Erdoğan çok daha pozitif bir imaja sahip, benim gönlümde. Ama iyi insanların kötü işler yapması canımı daha çok sıktığındandır ki tahammül edemiyorum, övgülerle süsleyip alkışlayamıyorum. Bu sebeple Kurtulmuş da pastadan payını alacaktır belki; ama beslenir mi, zehirlenir mi onu hep birlikte göreceğiz.

 

 

Tayibet Erzen






Sayı: 161 | Tarih: 15.07.2012
Mahir Kaynak
Derin yapı
Devlet Sınırları
1556 Okunma
6 Yorum
Süleyman Karagülle
Ahmet Hakan
Numan Kurtulmuş olayı
Profesyonel siyaset
1216 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Mehmet Şevket Eygi
İslam Devletleri Niçin Battı?
Kuran'dan içtihat yapılmadığı için
1178 Okunma
Emine Hocaoğlu
Yusuf Kaplan
Emanet bize İstanbul,Efendimiz'in emaneti
Zulm ile abad olanın ahiri berbad olur
1160 Okunma
1 Yorum
Ali Bülent Dilek
Mehmet Barlas
Numan Kurtulmuş "evet" deseydi çok iyi olurdu...
Marka Tutkunluğu
1121 Okunma
Tayibet Erzen


© 2024 - Akevler