13.07.2012
REFAH Partisi zamanıydı.
“Yenilikçiler” ile “Gelenekçiler” ayrımı vardı.
Fikri, zikri ve duruşu nedeniyle Numan Kurtulmuş’tan beklenen “Yenilikçiler” safında yer almasıydı.
Ama o tuttu “Gelenekçi” oldu.
* * *
AK Parti’nin kuruluş zamanıydı.
“Saadet Partisi” ile “AK Parti” ayrımı vardı.
Fikri, zikri ve duruşu nedeniyle Numan Kurtulmuş’tan beklenen “AK Parti” safında yer almaktı.
Ama o tuttu “Saadetçi” oldu.
* * *
Saadet Partisi zamanıydı.
Bir yandan Erbakan’ın çocukları, bir yandan Oğuzhan Asiltürk falan “Bu partiyi Numan’a yedirmeyiz” dediler.
Ona “gitmek” dışında bir seçenek bırakmadılar.
Numan Kurtulmuş’tan beklenen “AK Parti”ye geçmekti.
Ama o tuttu “HAS Parti” diye bir parti kurdu.
* * *
Ben başından beri hep aynı şeyi söyledim:
Numan Kurtulmuş’un yeri AK Parti’dir.
Refah ayrımında da, Saadet ayrımında da, HAS Parti zamanında da...
Hep aynı şeyi söyledim.
Söyledim çünkü Numan Kurtulmuş, “Senin AK Parti’den ne farkın var?” sorusuna bir türlü ikna edici bir yanıt veremiyordu.
* * *
Ama hakkını yemeyelim:
Seçim zamanı “AK Parti’den ne farkın var?” sorusuna biraz olsun yanıt vermeye başlamıştı.
“Karun” demişti, “Belam” demişti, “Türbanlı cipliler” demişti.
Ama işte şimdi AK Parti ile flört aşamasında, onlar da ayağına dolanacak gibi...
Hadi geçmiş olsun.
Yazının tamamı için Not supported field expression!
Yorum:
Profesyonel siyaset
Günümüzde siyaset çok sıkıntılı bir iş. Pardon, yanlış oldu çok sıkıntılı bir meslek. Zaten sıkıntı meslek olmasında, siyasetçinin profesyonel olmasında.
Futbolcuya sorarlar. O da cevap verir. “Damarımı kessem kanım turuncu-mor akar. Ben ölene kadar Gençlergücülüyüm, çocukken de Gençlergücünü tutardım.” Daha üzerinden bir sezon geçmeden bir bakarsın aynı futbolcu sarı-kahverengi formayı geçirmiş sırtına, sırıtıyor objektiflere.
Siyasetçiye sorarlar. O da cevap verir. “Ben pazara kadar değil, mezara kadar bu partiliyim.” Daha üzerinden bir seçim dönemi geçmeden bir bakarsınız ki başka partiye katılmış.
Siyaset profesyonel bir meslek haline gelince elbette kıvırmalar, kaymalar, yer değiştirmeler, memleketin hayrı için (!) 6 ay önce Karun gibi dediği kimselerin partisine katılmalar gayet normaldir. Profesyonelliğin gereğidir bu. Nasıl bir futbolcu bir sene önce gol attığı takıma gol attığı için seviniyorsa, o sene o takımla eski takımına gol attığı için sevinir.
Oysa seyircilerin durumu farklıdır. Onlar menfaatleri için tutmazlar takımlarını. Takımlarını sevdikleri için tutarlar.
Ne zaman siyasetçiler işte o seyirciler gibi olurlar, o zaman gerçek siyasetçi olurlar.