İslam Devletleri Niçin Battı?
1190 Okunma, 0 Yorum
Mehmet Şevket Eygi - Milli Gazete
Emine Hocaoğlu

13 TEMMUZ 2012

Osmanlı devlet-i islamiyesinin ve diğer düvel-i islamiyenin niçin ve nasıl battıklarını şimdi daha iyi anlıyorum. Devletlerin batışı idare edenlerin ve idare edilenlerin bozulmasından ileri gelmektedir. Bozulma ne demektir? İslam'a göre bozulmanın sebepleri şunlardır:

1. Allah bir Resul=Elçi, bir Kitab, bir Din göndermiş ve Doğru Yolu göstermiştir. İdareciler ve halk bu yoldan az veya çok ayrılınca, az veya çok bozulma başlar.

2. Allah en geniş mânasıyla adaleti emr etmiştir. Adalet denilince sadece mahkemeler, kanunlar anlaşılmasın. En geniş adalet... Sosyal adalet... Ekolojik adalet... Ağaçların kesilmesi, yeşilliklerin tahribi, suların ve havanın kirletilmesi, evcil ve vahşi hayvanlara zulm edilmesi, çocukların kötü yetiştirilmesi de adaletsizliktir.

3. Devletlerin ayakta kalması, güçlenmesi, adaletin sağlanması; emanetlerin ehil olanlara verilmesiyle kabil ve mümkün olur. Emanetler ehil olanlara verilmezse devlet de çöker, toplum da... Adalet gibi emanet de çok geniş bir kavramdır. Riyasetler=başkanlıklar, makamlar, mevkiler, müdürlükler, memuriyetler, işler, hizmetler, vazifeler hep en ehil olanlara verilecektir. Bu temel kural çiğnenirse devlet de batar, halk da... Bu adam bizdendir, bu bizim cemaat ve tarikat kardeşimizdir, bu benim yakınımdır, bu benim hemşehrimdir denilerek ehliyetsiz kimselere emanet teslim edilirse batışa, çöküşe, yıkılışa, fitne ve fesada, işlerin kötüleşmesine hazır olunuz.

4. İslam devletini ayakta tutan temel sütunlardan biri hikmet=bilgeliktir. Ne bilgeliği? Kur'an, Sünnet, İslam bilgeliği. Müslüman idareciler ve idare edilenler bilge olmazlarsa her şey bozula bozula yıkılışa doğru yol alır.

5. İslam devleti İslamî ilim ve irfan üzerine bina edilmiştir. Müslüman bir ülkenin ve halkın idarecilerinin yeterli miktarda İslamî ilme, irfana, bilgiye, kültüre sahip olmaları gerekir. İslamî bilgi ve irfan nurdur, cahilî bilgi ve kültür ise zalamdır=karanlıktır.

6. Kadına hürmet ve itibar. Müslüman bir ülkede kadınlar orta malı haline getirilince vahim bozukluklar başlar ve bunun önüne geçilemezse yıkılış ve dejenere oluşun önüne geçilemez. İslam'da kadın kutsaldır. İslam'da iffet esastır.

7. İslam'ın temel prensiplerinden biri istikamet=doğruluk dürüstlüktür. Doğruluğun olmadığı yerde salah=iyilik olmaz. Nerede rüşvet, haram yollarla gelir elde edip zenginleşmek, kara ve necis para, gayr-i meşru komisyonlar, hortumlama hırsızlıkları, Şeriata göre bâtıl alış verişler varsa oradaki zenginlik bir keramet değil, bir istidractır ve sonunda yıkım getirecektir.

8. İslam ribayı=faizi kesin olarak yasak ve haram kılmıştır. Kur'an-ı Kerim'de ribacıların Allaha ve Resulüne savaş ilan etmiş oldukları beyan buyruluyor. Allaha ve Resulüne savaş ilan edenler iflah olmaz.

9. Sefahat=beyinsizlik de yıkılış, batış ve çöküş sebebidir. Lüks ve israf beyinsizliktir... Gösteriş, gurur, kibir, saçıp savurma, lüks evi ve otomobiliyle övünme, lüks yemek yeme, her konuda lüks ve şatafat sergileme hep beyinsizliktir. Lüks ve israfa kapılan toplumlar yumuşar, gevşer ve düşmanlarının saldırılarını def' edemez. Lüks ve israf toplumları sarhoş eder.

10. Dünyevî kültür ve teknikte düşmanlarından üstün olmayan Müslüman ülkeler ve toplumlar, düşmanlarının istilasına uğrar, hürriyet ve haysiyetlerini kaybederek esir ve zelil olur.

Kur'an Müslümanların anayasasıdır. Peygamberin (Salat ve selam olsun ona) Sünneti bu anayasanın şerhidir. Fıkıh ve Şeriat bu anayasanın hayata uygulanması için yapılmış talimatnamedir.

Müslüman bir toplum ve ülke Kur'andan, Sünnetten, Şeriat ve fıkıhtan uzaklaştıkça batmaya mahkumdur.

Böyle bir durumda zenginlik, kalkınma, ilerleme, refah gibi haller keramet değildir, istidractır.

Müslümanlar için Kur'an, Sünnet, fıkıh, Şeriat, hikmet ve ahlak-ı islamiye dışında; izzet, necat=kurtuluş, i'tila=yükselme, salah=iyileşme yoktur.

Riba, zina, israf kesin şekilde haram kılınmıştır. Bu kebirelere=büyük günah ve isyanlara batan Müslüman toplum iflah olmaz.

Beş vakit namaz İslam'ın temel ibadetidir, Kur'anda ve Sünnette en fazla emr edilen farz ve Sünnet odur. Namazı yitiren ve şehvetlerine uyan Müslüman bir toplum iflah olmaz.

İslam dini kadın ve kızları kutsal saymıştır.

Kadını ve kızı alçaltan, ayağa düşüren, açan, iffet ve namus şişesini taşa çalan bir İslam toplumu iflah olmaz.

Allaha ve Resulüne karşı savaş ilan eden ribacıların sonu iyi olmaz.

Lüks ve israf beyinsizliğine duçar olanların akıbetleri kötü olur.

Kur'anı okuyup da içindeki emirlere, yasaklara ve öğütlere uymayanlar beyinsizdir.

Allah Kur'anda Peygamberin bizim için en güzel örnek ve model olduğunu beyan buyurmuş ve ona uymamızı, ona itaat ve biat etmemizi emr etmiştir. Bu emre uymayanlar iyi, akıllı, firasetli Müslüman değildir.

Kur'an, Sünnet, Şeriat yolunu bırakan Müslüman bir toplumun zenginleşmesi hayra alamet değildir.

Ebedî kalınacak dâr olan ahireti unutup fâni dünyaya yönelen, dünyevîleşen, altın ve gümüşe, dolar ve euroya meftun ve mübtela olan Müslüman bir toplumun uyarılması lazımdır.

İslam bir müjdedir.

İslam bir uyarıdır.

Halk müjdelenmeli ve korkutulmalıdır.

Bugünkü gidişi, İslamî değer, ölçü ve kıstaslara vuruyor ve geleceğimizi parlak görmüyorum.

Yazının devamı için; http://www.milligazete.com.tr/makale/islam-devletleri-nicin-batti-244611.htm

 

Yorum:

Kuran'dan içtihat yapılmadığı için

Adil düzende bilgisizlikten kaynaklanan hataların tazminini ilmi, mesleki yetersizlikten kaynaklanan hataların tazminini mesleki, ahlaki zaaflardan kaynaklanan hatalarınkini ise ahlaki ve kamusal suçların tazminini de siyasi dayanışma ortaklığı yapar.

İlmi, siyasi, ahlaki ve mesleki dayanışma ortaklıkları teminatlı ehliyet verir. Bir meslek sahibine, mesleki dayanışma ortaklığı ehliyet verdiyse ve o bir hata yaptıysa hatayı mesleki dayanışma ortaklığı tazmin eder. Bu nedenle bir meslek kuruluşu ehil olmayan bir kişiye ehliyet vermek istemez kılı kırk yarar ve emanetler böylece ehline verilmiş olur.

Dayanışma ortaklığı kişiyi ehil değilse bile zamanla ehil hale getirmeye çalışır.

Adaletin sağlanması ancak hakemlik müessesi olursa adalet sağlanmış olur.

Kuran'dan yeni içtihat yapmayı bırakıp ilmihal Müslümanlığını M.Şevket Eygi ve onun gibiler devamlı önerirse statik bir İslamiyet ortaya çıkar. Yani hiçbir yenilik gelmez. Kendini yenilemeyen geride kalır bu hayatın kuralıdır. İslamiyet'te böylece geride kalmıştır.

Faizsiz banka nasıl kurulabilir diye Kurandan çalışılmazsa yani içtihat yapılmazsa bunun önüne hiç bir zaman geçilemez. En kısa zamanda faizsiz banka kurmak için çalışılmalıdır.

Lüks olduğu için zenginler ekonomide para döngüsünü çalıştırmış oluyorlar. Yoksa para onlarda yığılır kalır. Ekonomi durur ve fakirlik başlar. Lüks haram değildir. Tam tersine gereklidir.

Kuran Müslümanların anayasası değildir, anayasalar için delildir.

 

 

Emine Hocaoğlu






Sayı: 161 | Tarih: 15.07.2012
Mahir Kaynak
Derin yapı
Devlet Sınırları
1568 Okunma
6 Yorum
Süleyman Karagülle
Ahmet Hakan
Numan Kurtulmuş olayı
Profesyonel siyaset
1227 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Mehmet Şevket Eygi
İslam Devletleri Niçin Battı?
Kuran'dan içtihat yapılmadığı için
1190 Okunma
Emine Hocaoğlu
Yusuf Kaplan
Emanet bize İstanbul,Efendimiz'in emaneti
Zulm ile abad olanın ahiri berbad olur
1170 Okunma
1 Yorum
Ali Bülent Dilek
Mehmet Barlas
Numan Kurtulmuş "evet" deseydi çok iyi olurdu...
Marka Tutkunluğu
1131 Okunma
Tayibet Erzen


© 2024 - Akevler