“Alacaksanız beni alın”
1042 Okunma, 0 Yorum
Ruşen Çakır - Vatan
Tayibet Erzen

Krizi özetleyen cümle: “Alacaksanız beni alın”

Ruşen Çakır - Not supported field expression!

08.06.2012

 

MİT krizine sebep olan özel yetkili savcının adı neydi? Şemdinli savcısıyla aynı olduğu için soyadının Sarıkaya olduğunu biliyorum ama adının Sadrettin olduğunu ancak google’a bakarak hatırlayabiliyorum. Sanırım çok kişi benim durumumdadır. Böylesine ciddi bir krize yol açan savcının adını bile zar zor hatırlıyor olmamız bu krizin hükümetle bir savcı arasında yaşanmadığının basit bir kanıtıdır.

Eğer bu krizden bir savcı sorumlu olsaydı, kendisinin görevden alınmasıyla olay kapanmış olurdu. Halbuki hiç de öyle olmadı. Örneğin hükümet MİT yöneticilerini yargının elinden almak için özel yasa çıkardı. Başbakan değişik vesilelerle bu krizden duyduğu rahatsızlığı dile getirdi ve nihayet iktidar partisi, özel yetkili mahkemelerle (ÖYM) ilgili yeni bir düzenleme için kolları sıvadı. Öyle ki, Erdoğan ve hükümetin diğer önde gelenlerin söyledikleri ÖYM’lerin tamamen kapatılabileceğine işaret ediyor.

Tamamen siyasi

Krizin vahametini Erdoğan’ın önceki gece canlı yayındaki şu sözleri çok iyi özetliyor: “Talimatı veren benim , alacaksanız beni alın. Alacaksan beni al.” Başbakan’ın “alacaksan beni al” sözünü bir teslimiyet değil de, tam tersine “gücün varsa beni al” şeklinde bir meydan okuma olarak görmek gerekir.

Erdoğan’ın aynı yayında ÖYM’leri düzenleyen CMK 250. Madde için “Bu madde ister istemez haddinden fazla yetki alanı doğuruyor. ‘Devlet içinde devletim’ diyor. ‘Ben cumhurbaşkanına varıncaya kadar istediğimi buraya çağırırırım’ diyor” diye yakınmasının da altını çizmeliyiz.

Görüldüğü gibi MİT krizi tepeden tırnağa siyasi bir krizdir ve bitmemiştir. Hükümet bunu kendi lehine sonlandırmak için elinden geleni yapmaktadır ve görüldüğü kadarıyla bu amacına ulaşması hiç de kolay olmayacaktır. Çünkü gerek yasadışı kayıtların yayınına çok ağır cezalar getirilmesi, gerekse ÖYM’leri yeniden düzenlenmesine karşı çok ciddi bir direnç ve muhalefet var.

Demokrasi paravanı


Devamı için Not supported field expression!

 

Yorum:

Hoca’nın Torpillisi

Siyasette açık olmamanın getirdiği sorunlar bunlar.

Başbakan birini görevlendiriyor, ne ile, ne için belli değil!

O kimsenin o işi yapmaya yetisi, yetkisi var mı, belli değil!

Yapılan iş şahsi mi, vatani mi, belli değil!

Sonuçlarından kim sorumlu olacak, belli mi?

İşte o belli. Başbakan ortaya atılacak ve kendini hedef gösterecek. Kahramanca yapılan bu koruma, korunanı özel mi kılar yoksa daha mı itici, bu tartışılır. Kesin olan bir şey varsa o da Başbakan’a olan bakış açısını oldukça eleştirel hale getirdiğidir.  İşi “Sıkıyorsa beni sorgula.” demeye getiren başbakan bu özel müdahalesinin hesabını vermelidir. Tek şahıs için kanun değişimine gidilmesi, işin bireyselleştirilmesi hukuk devleti iddiası olan bir devlet için oldukça gülünçtür. Kişiler kanunlar karşısında eşitse, bu sadece kağıt üzerinde değil, pratikte de böyle olmalı. Ancak kişi özel bir statüye sahipse ki bu da önceden yasalarla sabit olmalı, işte o zaman ona yapılan müdahale, sorgulama ve yargılama farklı olabilir. Aksi taktirde Hakan Fidan olayında olduğu gibi gözler Başbakan’a ve bu bürokrata çevrilir ve bilinmeyen görev ve detaylar üzerinde olmadık varsayımlar ortada dolaşır. Bu siyasi bir krizdir, oldukça gereksiz bir durumdur.

İktidardayken canla, başla çalışıp varolan yanlışları düzeltmeyi ilke haline getirmeyip günlük siyasetler üzerinde yoğunlaşınca böyle oluyormuş. Daha da kötüsü işin bir de rövanş kısmının olmasıdır.

İktidarda bir ömür kalacağını zannedenler intikam oyunları oynarken, devranın döneceği gün bu milletin çocuklarının maruz kalacağı hesaplaşma oyunlarını hiç hesaba katmıyorlar.

 

Tayibet Erzen






Sayı: 156 | Tarih: 10.06.2012
Mahir Kaynak
Bu hafta yazısı yok.
Yerine
1349 Okunma
10 Yorum
Süleyman Karagülle
Ahmet Altan
Panik
Panik Atak
1124 Okunma
Vahap Alma
Ahmet Hakan
Şu sorular sorulmadan Başbakan röportajı olmaz
Cevaplar
1120 Okunma
4 Yorum
Lütfi Hocaoğlu
Yusuf Kaplan
Tarihin yükü ve gündönümü vakti
Artık "gerçek" bir önder zamanı
1045 Okunma
Ali Bülent Dilek
Ruşen Çakır
“Alacaksanız beni alın”
Hoca’nın Torpillisi
1042 Okunma
Tayibet Erzen
Hüseyin Gülerce
Ya Beklenen Netice Alınamazsa?
Sermayenin Sözcülüğü
1000 Okunma
Zafer Kafkas
Mehmet Şevket Eygi
Kemâlland
Şekil Değil, Fikir Önemli
980 Okunma
Emine Hocaoğlu


© 2024 - Akevler