13.04.2012
- “Bu kadına haddini bildiriniz” sözünü anımsadım ve müthiş bir ferahlama duygusuyla dolup taştım.
- Parlamentoda “Dışarı! Dışarı! Dışarı” diye tempo tutanları anımsadım ve bir tatlı huzur duydum.
- Askeri brifingleri çılgınca alkışlayarak izleyenleri anımsadım ve çok mutlu oldum.
- Sincan’dan geçirilen tankları anımsadım ve muazzam bir keyifle dopdolu oldum.
- “Demokrasiye balans ayarı yapıyoruz” cümlesini anımsadım ve hiç de buruk olmayan bir şekilde gülümsedim.
- “Gerekirse silah kullanırız” cümlesini anımsadım ve acayip memnun oldum.
- Dönemin başbakanına küfür ederek rahatlayan generali anımsadım ve süper rahatladım.
- “Durumdan vazife çıkarma” tabirini anımsadım ve durumdan neşe çıkardım.
- “Andıç” vakalarını anımsadım ve ne yalan söyleyeyim bir rövanşizm kapladı her yanımı...
- Dönemin içişleri bakanına yönelik “o kadını yağlı kazığa oturturuz” tehdidini anımsadım ve hınzırca kahkahalar attım.
- “28 Şubat bin yıl sürecek” cümlesini anımsadım ve hem alaycı hem de sinsi bir şekilde sırıttım.
- Gece yarısı Merve Kavakçı’nın evinin basılmasını anımsadım ve “men dakka dukka” dedim.
- Çevik Bir imzasıyla mahkemelere gönderilen suç duyurularını anımsadım ve “Bu da kapak olsun” dedim.
- Milli Güvenlik Kurulu’nda dönemin Başbakan’ını terletmekle övünenleri anımsadım ve “Umarım hava ter yapacak kadar sıcak olur” temennisinde bulundum.
- Parti kapatma iddianamelerinde geçen “habis ur” gibi hakaret sözcüklerini anımsadım ve ben de bir iki hakaret sözcüğü savurdum.
- Sırtını silahlı güce yaslayarak küstahlaştıkça küstahlaşanları anımsadım ve “süt dökmüş kedi” tanımını aklıma getirdim.
Yazının tamamı için http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/20334298.asp
Yorum:
Yargı aynı yargı
28 Şubatçılar tutuklanmaya başladı. Başbakan açıkladı. Halk istedi, dedi. Yargı bağımsızdır, dedi.
İşte asıl sorun burada. On beş yıl önce 28 Şubattaki yargı bugün neden 28 Şubatçıları yargılıyor? Çevik Bir’in suç duyurusu yaptığı herkesi yargılayan yargı nasıl oluyor da bugün Çevik Bir’i yargılıyor.
O zaman neden 28 Şubat’a azıcık karşı duran savcılar mesleklerinden edildiler?
Neden?
Cevabı basit. Batıl batı düzeninin “güçlü olan haklıdır” prensibidir. Güçlünün haklılığını da tasdik eden bir erk gereklidir.
Düzen aynı, yargı aynı. Aktörler değişebilir ama sonuç değişmez.
İddia ediyorum, iktidar değişsin, yargı değişmesin, aynı yargı ile bu sefer 28 Şubat karşıtları rahatlıkla yargılanırlar.
Batının ürettiği bu hakimlik sistemi, yargılama düzeni tamamen bir komedidir.
Bu nedenle Ak Parti geçmişin hesaplaşmasıyla boş yere uğraşmakta, yaptığı düzenlemelerin bir gün kendi aleyhine döneceğinin farkına varamamaktadır. Çünkü gün gelir, güçlü olan değişir ve batıl düzen içinde haklı olan o olur. Hakkı getirmedikçe, haklı olanın güçlü olduğu düzeni getirmedikçe batıl içindeki başarı gibi görünen numaralar tam tersine dönecek ve kendilerine zarar verecektir.