27 EKİM 2011
ÇATALCA'da bir lokantada 155 kilo yaban domuzu eti yakalandı. Gazeteler yazdı, TV'ler duyurdu. Etlerden nümune alınmış, tahlil yapılacakmış.
Toplum bu gibi haberlerden fazla etkilenmiyor.
Uzun yıllardan beri halkımıza külliyetli miktarda evcil ve yaban domuzu eti yediriliyor.
Yurdumuzun Batı kısmında bir yığın domuz çiftliği faaliyet gösteriyor.
Koyun ve sığır bir defada bir yavru yapıyor, domuz on iki yavru.
Koyun ve sığır her şeyi yemiyor. Domuz ne bulursa yiyor. Hattâ pislik/kazurat bile yiyor.
Koyun ve sığır pahalıya mal oluyor.
Evcil domuz çok ucuza mal oluyor, yaban domuzu bedava.
Zamanımızda ilim ve teknik ilerledi. Öyle tahlil makineleri var ki, bir buçuk dakika içinde bir etin veya yağın domuz olup olmadığını tespit ediyor.
Profesyonel avcılar vurdukları domuzları ormandaki yolların kenarına getiriyormuş, üstü tenteli kamyonetler geliyor, oracıkta tartıyor ve peşin para ile alıyormuş.
Domuzcular "Biz bu etleri Müslüman halka yedirmiyoruz, turistlere yerdiriyoruz..." diyorlar ama onlara kim inanır.
Yurt içindeki domuzlar yetmiyormuş gibi dışarıdan büyük miktarda domuz iç yağı ithal ediliyor.
Bunlarla sabun ve şampuan yapılıyor.
Bazı sabuncuların ellerinde "Domuz yağı sabun yapılırken tamamen kimyevî değişime uğrar değişir ve kullanılması caizdir" mealinde fetvalar varmış. Sakın bu para ile alınmış fetvalara inanmayın, kanmayın. Domuz yağının bir kısmı sabunun içinde domuz yağı olarak aynen kalır.
Tıp sahasında da domuzlu maddeler kullanılıyor. Büyük bir firmanın ensülini domuzdan çıkartılıyor.
Hazmı kolaylaştıran bazı mide ve sindirim ilaçları da domuzlu.
Şekercilikte, pastacılıkta domuzlu jelatinler.
Avrupa ülkelerinde ekmeğe genellikle domuz yağı karıştırılıyor. (Pain ameliore en Belgique)
Domuz derisinden yapılmış ayakkabı, kemer ve çantalar.
Domuz eti, domuz yağı, domuzlu maddeler, ilaçlar, gıdalar, şekerlemeler bizi çepeçevre sarmıştır.
Dindar Yahudiler domuz yemezler. Hahambaşılık bu konuda bütün tedbirleri almıştır.
Eminönü'nde koşer bir Yahudi lokantası var, Hahambaşılığın vazifelendirdiği bir haham orada sabahtan itibaren nöbet tutar, yemeklerin Yahudi şeriatına göre olmasını kontrol eder, dikkat sarf eder, içeriye domuz etinden geçtim, mezbahada haham tarafından kesilmemiş etlerin girmesine bile izin vermez. Bizim Diyanet'in bu konuda yetkisi yoktur.
Müslüman halka bol miktarda domuz eti ve yağı yedirilir, Diyanet seyrine bakar. Seyrine bakmaktan geçtim, belki de hiç ilgilenmez.
Efendim kanunlar, tüzükler bu konuda Diyanet'e salahiyet vermiyormuş, bu iş Diyanet'in vazifesi değilmiş... Yahu siz ne diyorsunuz, kanundan ve tüzükten önce Allah var, Kur'an var, Sünnet var, Şeriat var, vicdan var, insanlık var.
Müslüman halka domuz eti, domuz yağı ve domuzlu mamuller yedirilmemesi konusunda elden gelen bütün kontrolleri ve tahlilleri yapmayan bütün belediyeleri protesto ediyorum.
Vatandaş olarak onlara hakkımı helal etmiyorum.
Türkiye'deki sistem laiktir ama Müslümanlara ille de domuz yedirilecek diye bir kanun ve kural da yoktur.
Bu konuda vazifelerini yapan, tahlil makineleri ile piyasadaki etleri ve et mamullerini devamlı tahlil eden, kontrol eden belediyelere teşekkür ediyorum.
Vazifelerini yapmayan, halka domuz eti ve yağı yedirten belediyelere beddua ediyorum.
Allah onların işlerini rast getirmesin.
İnşaallah tepe üstü düşsünler.
Yazının devamı için tıklayınız.
Yorum:
Ruhsatları Elinden Alınmalı
Domuz eti yedirilmesinin büyük suçlusunun belediyeler olduğunu düşünüyorum. İnsanlar görevlerini tam anlamıyla yapsalar bu durumlar olmayacak. Üstelik böyle bir lokantaya artık hiçbir zaman ruhsat verilmemelidir. Böyle olursa insanlar daha dikkatli olacaklar diye düşünüyorum.
Ayrıca sadece domuz eti için değil tüm lokantaların, pastanelerin, baklavacıların mutfak kısımları sık sık kontrol edilmelidir. Temizlik kurallarına uyulmalıdır. Kontrol edilen yerler istenilen kriterlere uymuyorlarsa kapatılmalı ve ruhsat elinden alınmalı bir daha izin verilmemelidir.
Domuz etinden yapılan çanta, ayakkabı, ilaç, sabun bana göre haram değildir. Ayette domuz etinin haram olduğu açıkça yazılmıştır. Başkalaşıma uğradığı zaman özellikle sabun yapılıyorsa ki onu yemiyoruz, zaten kullanıyoruz. Yukarıda yazarın yazdığı gibi bu konudaki fetvaya ben de katılıyorum.