15.10.2011
MECLİS’teki türban sorununun halledilmesi için muhteşem bir fırsat doğmuş.
Fakat o da ne?
Türban konusunda duyarlı olması beklenen AK Parti, bu fırsatı değerlendirmekten kaçınıyor.
Peki bu durumda AK Parti tabanı, neden “Bu fırsat tepilir mi” diye isyan etmiyor? En küçük bir itirazda bulunmuyor? Neden sesler yükselmiyor?
* * *
Sanırım bunun beş nedeni var:
BİR: Taban liderliğe sonsuz bir güven duyuyor.
İKİ: “Bizim için hayırlı olan neyse Tayyip Bey onu zaten yapar” duygusu tabana egemen olmuş durumda.
ÜÇ: “Şu anda bu konuda adım atmadıklarına göre henüz zamanı gelmemiştir” diye düşünülüyor.
DÖRT: Türban konusunu gündeme getiren BDP’ye güvensizlik duyuluyor.
BEŞ: Türbanı kişisel yaşamlarının odağına yerleştirmiş bir heyetin, türban sorunu konusunda duyarsız olabileceği akıllara yatmıyor.
Yazının tamamı için tıklayınız.
Yorum:
Yasak olmayanı yasak hale getirmek
Tek bacağı protezli CHP milletvekilinden dolayı kadın milletvekilleri için pantolon serbestliği getiren içtüzük değişikliği tam çıktı derken BDP’nin bir hinliği ile karşılaşıldı.
BDP sadece pantolonun değil, başörtüsünün de serbest olmasını istiyordu. Bunun içtüzüğe eklenmesini istiyordu. BDP bunda samimi olabilir miydi?
Öyleyse milletvekillerinin kıyafeti ile ilgili içtüzük 56. maddeye bakalım:
MADDE 56 – Başkanlık kürsüsünde Başkan, beyaz kelebek kıravat ve siyah yelek üstüne siyah fırak giyer. Görevli kâtip üyeler de, koyu renk elbise giyerler.
Genel Kurul salonunda yer alan milletvekilleri, bakanlar, Türkiye Büyük Millet Meclisi Teşkilatı memurları ve diğer kamu personeli ceket giymek ve kıravat takmak zorundadırlar. Bayanlar tayyör giyerler.
Görevlilerin kıyafeti Başkanlık Divanınca tespit edilir.
Burada hanımların kıyafeti için tek bir açıklama var: “bayanlar tayyör giyerler.” Hiç kimse burada başörtüsü yasağı olduğunu iddia edemez. Zaten serbest olan başörtüsü için BDP niçin ortaya atıldı? Cevabı çok basit. Aklınca Ak Partiyi zor duruma düşürecekti. Oltaya gelen Ak Parti hemen heyecanlanacaktı. İçtüzüğe ilgili maddeyi koyacaktı. Arkasından bu konuda yetkisi olmayan Anayasa Mahkemesine gidilecekti ve böylece yasak olmayan başörtüsü büyük bir başarıyla yasak hale getirilecekti.
BDP fitne çıkarmayı başaramadı. Ak Parti oyuna gelmedi. Ancak o zaman şu soruyu sorarız. Neden Ak Partinin başörtülü milletvekili yok? İşte bu da Ak Partinin çelişkisi. Ak Parti kendince her şeyi yavaş yavaş halledeceğini zannediyor. Adım adım çözeceğini zannediyor. Faizli, zinalı düzende başarılı olacağını zannediyor. Bir tane bile başörtülü milletvekiline cesaret edemiyor.
Ak Parti adım adım hiç bir şeyi çözemez. Her şeyin çok iyiye gittiğini zannettiği bir anda baş aşağı oluverir. Çünkü Allah kokuşmuş, faizli, zinalı düzende onların başarılı olmasına asla izin vermez. Bugünlerde başarılı gibi görünmelerinin de tek sebebi vardır. O da Allah’ın Adil Düzen’in gelmesi için zaman kazandırmasından başkası değildir.