03.06.2011
NECMETTİN Erbakan'ın, Turgut ve Korkut Özal kardeşlerin müntesibi oldukları, bir dönemin çok güçlü ve çok etkili cemaatiydi İskenderpaşa Cemaati...
Bu cemaat, bugün için eski gücünü ve etkisini tamamen kaybetmiş durumda.
Peki nasıl oldu da böyle oldu?
Başka cemaatler, güçlerine güç katarlarken...
İskenderpaşa cemaati neden geriledi?
Gerileme süreci şöyle işledi:
- Tarikatın başındaki Mehmet Zahid Kotku'nun vefatının ardından tarikatın başına Kotku'nun damadı Prof. Esad Coşan geçti.
Esad Coşan, bir süre cemaati bir arada tutmayı başardı.
Ancak Esad Coşan ile Erbakan arasında çıkan iktidar mücadelesi, cemaatten kopuşlara neden oldu.
İhtilaf giderilemeyince kopuşlar daha da arttı.
Bu arada Refah Partisi'nin güç kazanması, Esad Coşan'ı dikkat merkezi olmaktan uzaklaştırdı.
Esad Coşan, bu süreçte Muhsin Yazıcıoğlu'nun Büyük Birlik Partisi'ne yaklaştı.
Esad Coşan, 28 Şubat baskılarından bunalarak Avustralya'ya göç etti. Orada geçirdiği bir trafik kazasında hayatını kaybetti.
Zaten güç kaybetmiş cemaatin başına Esad Coşan'ın ray-ban gözlüklü oğlu Nureddin Coşan geçti.
Cemaat önderliğinin saltanat gibi babadan oğla geçmesi, İslami çevrelerde yoğun eleştirilere neden oldu.
Cemaat resmen dağıldı, Nureddin Coşan sadece cemaatin şirketlerini yöneten bir şirket yöneticisi durumuna düştü.
Nureddin Coşan bir ara “Sağduyusu Partisi” diye bir parti kurdu ama bu maceranın da sonu gelmedi.
Önceki gün bir dostum haber verdi: Nureddin Coşan, cemaatin internet sitesinde AK Parti karşıtı zehir zemberek bir bildiri yayınlamış.
Açtım, okudum.
AK Parti'ye vuran, oyların MHP'ye verilmesini talep eden bir bildiriydi bu.
“Değerli kardeşim aklını kullan” başlığıyla yayınlanan bildiri, gerekçelerini açıklayamayan tuhaf bir bildiriydi.
Bildiride aşikâr olan tek husus, “AK Parti'den uzaklaş/MHP'ye yaklaş” emriydi.
“İskenderpaşa Cemaati” olgusundan haberdar olmayan çevrelere sesleniyorum:
İktidar karşıtıysanız boşuna heyecanlanmayın, iktidar yanlısıysanız boşuna telaşa kapılmayın!
Çünkü ortada “İskenderpaşa” diye bir cemaat kalmadı.
Nureddin Coşan'ın toplumsal etkisi, İnan Kıraç'ın etkisinden bile daha azdır.
Yani...
Bu bildiriye “ortalığı karıştıracak, düzeni bozacak” bir bildiri muamelesi yapılmazsa, en azından komik duruma düşülmemiş olur.
Yazının tamamı için tıklayınız.
Yorum:
Tarikat A.Ş.
Zamanında tarikatlar vardı, tekkeler vardı. Buralarda insanlar terbiye alırlardı. İnsanlar buralarda saflaştırılırdı. Tarikatların şeyhleri vardı. Bu şeyhlerin parası, pulu olmazdı. Çünkü onların dünya hayatıyla ilgili bir dertleri yoktu. Malı mülkü olmayan bu şeyhlerin yerine oğulları değil, en layık gördükleri müritlerinden biri gelirdi. Bu tarikat şeyhlerinin ağzından kötü sözler çıkmazdı. Herkesin nefret ettiği, çok kötü dediği insanlar için bile kötü söylemezlerdi, küfretmezlerdi. İnsanlar bu tarikat şeyhlerine güvenir, darda kaldıklarında buralara sığınırlardı. En kötü denilen insanlar bile bu tarikat ortamındaki kardeşliği, iyiliği, sevgiyi görür, terbiye olur, insani bakımdan en yüksek mertebelere ulaşırlardı. Tarikat, kuru bir dal parçasını bir çınar ağacına çevirebilen maneviyat ve ahlak yuvasıydı.
Gün geldi, işler değişti. Tarikatların adı cemaat oldu. Tarikat liderliği babadan oğla geçer hale geldi. Tarikatlar holdingleşti, şirketleşti. Tarikat şeyhi bütün holdingi veya şirketleri arka planda yöneten lider haline geldi. Yapısı gereği siyasete bulaşmaması gereken tarikatlar partileri açıktan veya gizli olarak desteklemeye başladılar. Bu desteklemeler şartlı idi. Ranttan pay kapmak isteyen tarikatlar oylarını bir silah olarak kullanmaya başladılar.
Kurdukları holdinglere yeterli rantı sağlamayan partilere küfretmek, açıktan onlara destek vermeyeceklerini bildirmek artık bir tarikat şeyhi için çekinilecek, utanılacak bir şey değildi. Çünkü artık kanıksanmıştı ki tarikat demek holding demekti, anonim şirket demekti. Tarikat demek rantın sağlandığı liman demekti. Tarikat demek para gücü demekti. Tarikat demek bozuk düzende zenginleşmenin bin bir türlü yolunu arayan insanlar topluluğu demekti.
Tarikatlar Tarikat A.Ş. olmuştu, veliler Evliya A.Ş. olmuştu.
Nureddin Coşan'ın yayınladığı yazısını bir tarikatın dönüşümü için ibret olsun diye buraya koyuyorum:
Aklını Kullan!
Değerli kardeşim, aklını kullan!
Nereye gidildiğini, yarın ne olacağını, canından çok sevip tercih edip büyüttüğün çocuklarını, istikbalini düşün, emekliliğinin, sonrasının, hayatının istemediğin, tasvip etmediğin bir düzeneğin içinde geçtiğini, heba edildiğini farket, bu duruma müdahale et, itiraz et, boş verme!
Anlamaya, görmeye çalış, doğruyla yanlışı ayır, duruşunu özünle birleştir.
Göz boyamalı, kısa vadeli, saman alevli, serap misali ağzına bal çalındığını, çalınanın aslında bal olmadığını, duygularınla oynandığını, oynananlardan bihaber gafil kaldığını gör!
Kafanı devekuşu gibi kuma gömüp yaşadığın ülkede değerlerinin buharlaşmasına kayıtsız kalma, "neme lazım" deme, "menfaatim" deme!
Maneviyat bahçemize dadanmış domuz sürülerini, sırtlanları, hain köpekleri, kurnaz tilkileri, leş kargalarını, kanımızı, canımızı, değerlerimizi, zenginliklerimizi emmeğe yeltenen sülükleri, asalakları silkele, sırtından at, kamburunu düzelt, el ele ver, gücünü topla, maneviyatını düzelt, iyileri bul, onlarla birleş, işbirliği yap, yanlışı düzelt!
Bunu daha önce yaptın. Güzeli seçtin, güzelleştin, güçlendin. Örnek oldun, öncü oldun, yol gösterdin, ilham kaynağı oldun, sevildin...
Isıttın, karanlık asırlara güneş oldun aydınlattın. Çağ atlattın. Susuz yüreklere su serptin, serinlettin. Umut oldun, çare arayan biçare insanlığa, tarih yazdın altın harflerle dimağlara.
Şimdi silkin, şimdi uyan, dengeleri boz. "Bozkurtlara" fırsat ver, yol ver, OY ver. Çeki düzen versin, destek olsun dostlara, fayda versin, tek yürek olsun iyiler.
"Sagduyu'nun" mevcut hükümeti kuran partiye ilk genel seçimlerinde tek başına iktidar olmasıyla sonuçlanan verdiği şartlı destekle bile, hala, maalesef insanlık için, inananlar için beklenenleri gerçekleştiremeyen Sayın Başbakan, MHP'li kardeşlerin barajı aşamayacağını bekliyor. Haydi! Yalnız bırakmayalım meydanda özgürlükler vaad edegelen arkadaşı. MHP'li kardeşlerim, barajı aşın da, sizinle birlikte, daha önce söz verip de yerine getiremeyenler için bir telafi fırsatı doğsun.
Birleşsin güçler def etsin akbabaları, şanımız yürüsün cihanda.
Sefillere uşak olmayalım.
Çünkü, kölesiyiz, Razı olsun alemlerin Efendisi bizden.
Nureddin Coşan