Değişen sadece takvim yaprakları
1631 Okunma, 0 Yorum
Abdülkadir Özkan - Milli Gazete
Özgül Ertuğrul

Ülkemizde değişen tek şey takvim yaprakları. Olaylar ve uygulamalar aynen devam ediyor. Zaman zaman sanki her şeyi değiştirecek gelişmeler oluyor gibi olsa da bir süre sonra bakıyoruz ki her şey yerli yerinde. Diyebiliriz ki bu ülkenin en muhafazakar kesimleri kendilerini ilerici ve aydın gibi sıfatlarla takdim edenler. Takdimleri böyle ama sistemin işleyişinde en ufak bir değişikliğe bile tahammülleri yok. Aslında takdimlerine baktığınızda ülkemizde her türlü gelişmenin teklifinin onlardan gelmesi, değişimin motoru olmaları gerekirken şöyle son 60 yıldaki olayları hatırlamaya çalıştığınızda görürsünüz ki ülkede gerçekleştirilmiş tüm gelişmelerin motoru muhafazakar olarak takdim edilen kadrolardır. Sol kadrolar ise sürekli olarak fren görevi üstlenmişlerdir. Bu ülkeyi 80 yıl önceye mahkum edenler ilericidirler. Daha doğrusu ilericilikleri kendilerinden menkul olanlardır. Özgürlüklerin geliştirilmesi söz konusu olduğunda devlet elden gidiyor çığlıkları ile ortalığı toz dumana çevirirler. Böylece yapılmak istenenler hep akim kalır. Çünkü sıra demokrasi alanında, insan hak ve özgürlüklerinin geliştirilmesi söz konusu olduğunda bu demokratlığı kendilerinden menkul kesimler, bir diğer ifade ile ülkenin Cumhuriyetle birlikte birtakım demokratik kazanımlar sağladığını, bunu da kendilerinin temin ettiğini söyleyenler bu kazanımların ilk günkü gibi muhafaza edilmesi için gerektiğinde darbecilerle bile kolkola girebilmektedirler.

Sürekli olarak ülkenin bir tartışma, hatta kavga ortamına mahkum oluşunun sebebi işte bu her ne pahasına olursa olsun statükonun devamını kendileri için bir görev bilmiş olan devlet içindeki kadroların direnişi, bulundukları görev ve makamları bunun için kullanmalarıdır. Sonuç olarak aylar, yıllar boyu ülke gündemini meşgul eden tartışılan, konuşulan konularda halk net bir bilgiye ulaşamaz. Bir bakıma halk için pek çok konu ve olay bir meçhul olarak kalır gider. Konu ile ilgili net bilgisi olanlar ise ancak yıllar sonra bu bildiklerini kamuoyu ile paylaşırlar, paylaşabilirler. Yılın son günü ortaya çıkan takip olayı ve kozmik oda aramaları devam ederken yeni bir takip olayı medyada yer aldı. Haberlerde bir ihbar üzerine yakalandığı belirtilen takipçilerin kozmik odada arama yapan hakimi izledikleri ileri sürüldü. Tüm bu iddialar çok çok önemli ve ürkütücü idi. Ama yarın yapılacak açıklamalar ile bu yazılan ve çizilenlerin hiç biri açıklığa kavuşmadan belirsizliğe terk edilebilir.

Korkarım zaman zaman ülkemizin daha özgür, insan hak ve hürriyetlerinin gerçek anlamda tesis edileceğine dair ümitlerimiz yerini hayal kırıklığına bırakabilir. Yani işin sonundan, "Yıllardan beri biz ne yaptık, niçin ortalığı birbirine kattık, boşuna mı ümitlendik?" diye sormak durumunda kalabiliriz. Ayrıca ciddi bir kandırılmışlık duygusu toplumda yaygınlık kazanabilir. Buna meydan verilmemelidir. Çünkü, yıllardan beri birtakım yetkisizlerin kullandıkları yetkiler tırpanlanacak diye beklerken hiçbir değişikliğin olmaması durumunda tüm bu tartışmaların gündem değiştirmek, toplumun dikkatini başka noktalara çekmek için oluşturulmuş sanal gündem olduğu düşüncesi yaygınlık kazanabilir. İşte o noktada kendisinin kandırıldığını düşünen toplumun tepkisi çok sert olacaktır. Şu geçen süre içinde tüm ekonomik zorluklara ve çaresizliklere toplum birtakım gelişmeler olacağına dair inancı sayesinde göğüs germektedir.

Bir diğer ifade ile demokrasi ve özgürlük mü yoksa refah mı gibi anlamsız bir tercihe mahkum edilmiştir. Sanki ikisi bir arada olamaz, milletin buna hakkı yokmuş gibi bir anlayış hüküm sürüyor. Bu fasit daire kırılabilir, gerçekten başlatılmış olan çalışmalardan sonuç alınabilirse ülkemiz ve insanımız yıllardan beri ellerini bağlayan zincirlerden kurtulabilir. Ve bu ülkeye yapılabilecek en büyük hizmet olur.

 

YORUM:

     2010 yılına girdik hayırlısıyla. Ama ülkemizde değişen sadece takvim yaprakları. Olaylar ve olaylar karşısında yapılan uygulamalar aynen devam ediyor. Tarih tekerrürden ibarettir. Sözü de sanki bizi anlatıyor. Ülkemizde önemli sorunlar oluyor, yer yerinden kalkıyor, ortalığı galeyana getirip üç gün sonra da bunu başka bir problemle unutturuyorlar.

 Yazar bu konuya çok güzel değinmiş.Aylar,yıllar boyu ülkenin gündemini meşgul eden, konuşulup tartışılan konularda halk net bir bilgiye ulaşamaz.Halk için çoğu konu bir meçhul olarak kalır gider.

     Ülkemizdeki ekonomik zorluklar, kriz, işsizlik, bunların yanında gündemdeki sorunlar halkımızı çaresizliğe sürüklemiştir. Artık biz bu sorunlara köklü çözüm bekliyoruz. Uygulanmayan kararlar değer oluşturmaz; sahiplenilmeyen kararlar ise iyi  uygulanamaz.

Evet iyimseriz. Sorunlar tek bizim ülkemizde değil bütün dünyada vardır. İmanımız sağlam oldukça, hepimizdeki vatan sevgisi var oldukça sorunlarımız Hakk’ın izni ile çözülecektir.

 

 

 

Özgül Ertuğrul






Sayı: 30 | Tarih: 3.01.2010
Bekir Berat Özipek
Kırmızı ibikli horozun katilini bulun
2450 Okunma
Bünyamin Demir
Ahmet Hakan
Orhan Pamuk'a bilgilendirme mektubu
2087 Okunma
11 Yorum
Lütfi Hocaoğlu
Abdülkadir Özkan
Değişen sadece takvim yaprakları
1631 Okunma
Özgül Ertuğrul
Hayrettin Karaman
İslami Düzen
1564 Okunma
2 Yorum
Hilmi Altın
Gülay Göktürk
Hukuk kontrgerillanın karargâhında
1493 Okunma
Adem Çevik
Can Ataklı
Yılbaşı için özür mektubu
1432 Okunma
Mesut Karaaytu
Yılmaz Özdil
Kozmik odadan ne çıkar?
1324 Okunma
Leyla Okta
Toktamış Ateş
Eylemlerin amacı
1317 Okunma
Osman Eskicioğlu
Zülfü Livaneli
Yeni yıl
1285 Okunma
Ali Bülent Dilek
Nazlı Ilıcak
Yargıtay dinlendi mi?
1276 Okunma
Fatma Karuç
Ebubekir Sifil
İslam Meselesi
1256 Okunma
Zafer Kafkas
Fehmi Koru
Maalesef bu hale geldik...
1254 Okunma
Ahmet Kirtekin
Mahir Kaynak
Devrim İçinde Devrim
1249 Okunma
1 Yorum
Süleyman Karagülle
Cengiz Çandar
1041'den 2010'a: Askeri darbe ve muhtıralar geride
1236 Okunma
Ekrem Fildişi
Hakan Albayrak
Ekseni kayanlara geçmiş olsun
1230 Okunma
Veysel İpekçi
Mehmet Şevket Eygi
İslâm Mektepleri
1221 Okunma
Emine Hocaoğlu
Mehmet Niyazi
Mızrak çuvala sığmıyor
1209 Okunma
Abdurrahman Erol
Mehmet Altan
Müslüman retçiye işkence duyurusu...
1204 Okunma
Mehmet Hikmetumut
Reşat Nuri Erol
Türkiye ve sermaye
1204 Okunma
Ilker Ardic
Oktay Ekşi
Bir Dönemin Sonu
1197 Okunma
Vahap Alma
Ruşen Çakır
Sivil 28 Şubat süreci sürüyor
1192 Okunma
Tayibet Erzen


© 2024 - Akevler