ÜMRANİYE SEMİNERLERİ - 1 Cuma, 15.02.2008
REEL EKONOMİ | FİNANS EKONOMİSİ |
DEĞER KARŞILIĞI PARA | FAİZ KARŞILIĞI PARA |
MALDA ARTIŞ | PARADA ARTIŞ |
KREDİLEŞME | FAİZ |
|
GENEL HİZMET | NAKİT SERMAYE |
ÜRÜNDEN PAY | SABİT ÜCRET |
SELEM | VERESİYE |
MAL SENEDİ | PARA SENEDİ |
|
DAYANIŞMA | AİDATLI SİGORTA |
MUAMELE MUHASEBESİ | MERKEZİ MUHASEBE |
HALK İŞLETMELERİ | TEKEL İŞLETMELER |
İŞLETME SENEDİ | İŞÇİLİK |
|
“ADİL DÜZEN”DE İŞLETMELER
“Batı düzeni”nde bir girişimci “BANKA”ya gider, teminat gösterir, bankadan kredi alır ve onunla; a) TESİSİ aylık kira ile kiralar, b) İŞÇİLERLE anlaşır ve ekibini kurar, c) HAM MADDE temini için piyasaya gider, ham madde alır, d) ÜRETİMİNİ yapar ve elde ettiği malı piyasaya pazarlar. Böylece elde ettiği paranın vergisini verir, kendi karnını doyurmuş olur. Bankaya olan borcunu faizi ile öder.
Kâr etmişse devam eder, zarar etmişse iflas eder; gösterdiği teminat da elden gider...
Bu işletmeler sonunda tekelleşir. Önce altın tekeli, sonra toprak tekeli, sonra sanayi tekeli, sonra banka tekeli doğmuştur. Şimdi de devlet tekeli için mücadele edilmektedir.
Sosyalizm ile bunu başaramayınca, şimdi kapitalizm ile yapmaya çalışmaktadırlar.
Bunlarda kâr-zarar hesapları para üzerinden yapılır, vergi paradan alınır!
“Adil Ekonomik Düzen”de halka “sipariş kredisi”, çalışanlara “çalışma kredisi”, işverenlere “mamul madde kredisi”, tüccarlara “kredileşme kredileri” verilir. Bunlar birlikte işletmeleri kurarlar. Hepsi üretimden pay alır. Kâr hesapları mal üzerinden yapılır, devlet maldan vergi alır. Krediler faizsizdir. Kredisini ödeyemeyenin borçlanma ehliyeti düşürülür; malları ve işi elinden alınmaz.
Bu iki sistemdeki en önemli fark:
“Batı düzeni”nde en büyük sorun, büyük sabit giderlerin olmasıdır. Yeter derecede üretim yapamadığın zaman kısa zamanda iflas edersin.
“Adil Ekonomik Düzen”de en önemli özellik, sabit giderlerin sıfırlanmasıdır. Çünkü bütün girdiler üretimden pay alırlar. Girdiler ya insan ya da eşya olur. Üretim girdi ile orantılı olur veya olmaz. Girdiler halk ortaklıkları veya kamu ortaklıklarınca sağlanır. Böylece sekiz çeşit girdi vardır. Bu sekiz girdi ürünü ortaya çıkarır. Herkes sabit ücret değil, üründen pay alır. Bunun için her işletmenin bir “işletme senedi” vardır. İşletme içinde para yerine bu işletme senedi işler. Tüm girdiler işletme senetleri ile değerlendirilir; çıktılar da işletme senetleri ile değerlendirilir. İşletme senedi kasada paraya çevrilir. Bu da faiz değildir, üretimden pay alınmış olur, o da rizikoyu taşır.
Bu sekiz ortaklığın her biri “ortaklık”tır. Kamuca yapılanlar “vakıf ortaklıkları”dır. Diğerleri ise “halk ortaklıkları”dır. Halk ortaklıklarında “ücretler” ve “fiyatlar” arz ve talebe göre serbestçe oluşur. Vakıf ortaklıklarında ise fiyat ve ücretler pay olarak resmidir.
1. a- Özel Tesis Ortaklığı kiraya verilebilen taşınmazlardan veya benzerlerinden oluşur. Üretime katılır, girer ve çıkar ama girdiği kadar üretime katkıda bulunmaz. Üründen bir kira payı alır. Bu pay devre başlarında veya kuruluş senedinde belirtilmiş olur.
b- Altyapı Tesisleri; su, elektrik, gaz, yol gibi tesisleri içerir. Bunların bakımı tesis sahiplerine aittir. Vakıf kuruluşlarca işletilir. Kamunun belirlediği bir payı tesis payından alır.
2. a- Emek Ortakları çalışarak üründen pay alırlar. Bunlar ürettikleri kadarından pay alırlar. Sabit kira veya sabit ücret İslâmiyet’te faizdir. Faizin tarifi; birileri kazanırken siz zarar ediyorsanız, bu “faiz”dir.
b- Bakım Ortaklığı; bunlar yapı ve makinelere bakarlar. Bunlar emekleri nisbetinde üretime katkıda bulunmazlar. Bunların ücret olarak kendi alışma saatleri ile orantılı değil, bina veya makinelerin ürettiği ürünlerden pay alırlar. Bunların payları emek payından devre başı anlaşmalarla belirlenir. Gündelikli bakım ücreti verilmez.
3. a- Ham Madde Ortaklığı; işletmeye ham madde temin eder. Bunlar mamul madde oranında girer, pay olarak haklarını alırlar. Her parti mal üretimi için alınacak pay ayrı olarak pazarlıkla tesbit edilir.
b- Vakıf İşletmeler; su, elektrik, telefon, gaz gibi üretime katılan ama üretimi halkça yapılmayan girdilerdir. Bunlar vakıf işletmelerince yapılır. Karşılığında üründen pay alınır. Bunlar para ile işletmelere satılmaz; geçmiş yıllarda ödediği kamu payı ile orantılı olarak karşılıksız verilir.
4. a) Faizsiz Kredi Temini; faizsiz kredinin sağlanmasıdır. Dayanışma ortaklıkları kişilere sağlar. Kişiler ödeyemezse ortaklar aralarında taksitle bölüşerek öderler. Bunlar taşıdıkları riziko ile orantılı olarak üretimden pay alırlar.
b) Genel Hizmet Ortaklığı; muhasebe, muamele, taşıma, haberleşme gibi ortak hizmetlerdir. Bunları kişiler yaparlar. Üretimi katkıları nisbetinde artırmazlar. 25 adet genel hizmet kuruluşlarıdır. İşletmelere ekip olarak katılırlar. Üründen pay alırlar. Değişik alanlarda hizmet ederler.
Sabit ücret vermedikleri veya işletmeleri sabit kira ile kiralamadıkları için bu tür işletmelere “ortaklık işletmeleri” diyoruz. Bugünkü Batı tipi işletmelere de “faizli işletmeler” diyoruz.
SÜLEYMAN KARAGÜLLE Yayına Hazırlayan: REŞAT NURİ EROL