*İŞLETME SEMİNERLERİ; 48. SEMİNER
Adres: EMİNEVİM, Kısıklı Cad. No: 36 Altunizade - Üsküdar / İSTANBUL Tel: (0216) 444 36 46
Perşembe, 19.02.2009
ESNAF MARKETİ
Kooperatifimiz Milad Market’i çalıştırdıktan sonra, tüm Türkiye belediyelerinde başvurarak bir mala-mal marketinin kurulmasına ruhsat vermelerini isteyecektir.
Bunun için neler yapılması gerekir?
1) Belediye, mesela Bahçelievler Belediyesi bize boş bir alan gösterecektir. Bu alan yeteri derecede büyük olmalıdır. On bin metrekareden daha büyük olmalıdır. O arsa özel mülkiyet altında olabilir. Kamunun arsası da olabilir. Şimdilik birkaç sene istimlaki sözkonusu olmayan park yeri de olabilir.
2) Kooperatif buraya 4*5 metre büyüklüğümde barakaların/reyonların kurulması ruhsatını alacak. Barakalar 5000 TL civarında bir paraya mâl olmaktadır. Barkasını kurmak isteyen esnafa yer verecektir. Yanında bir o kadar da boş alan verecektir. Burası da kapatılabilir.
3) Esnaf barakaları koyduktan sonra, buraya kendisinin ürettiği veya sattığı malları koyacaktır. Buraya mala-mal karşılığı satacağı malları koyacaktır. Mesela konfeksiyoncu gömlek verecek, kumaş alacaktır. Halk eski kitapları satacak, ekmek alabilecektir. Çünkü o markette her şey var ama para ile satılmıyor, “İşletme Senedi” ile satılıyor.
4) Marketlerin girişlerinde Market Tüccarları bulunur. Bunlara Market Senedi ile kredi verilmelidir. Bunlar gelen malları satın alırlar; pazarlıkla satın alırlar. Serbest rekabet içinde satın alırlar. Tekelde anlaşanların market tüccarlığı ortaklıklarına son verilir.
5) Mallar marketin ilgili dükkanlarına konur. Orada satıcı ortaklarımız vardır. Onlar gelenlere malları “Market İşletme Kartı” ile satarlar. Para ile satılmaz. Markette mal satanların kartlarına işlenmiş bulunan alacak hesaplarında isteyenler malları alıp giderler.
6) Satışlar evlere veya bakkallarına teslim şeklinde olabilir.
Şimdi bunun akış şemasını çizelim:
VERGİLENDİRME
a) KDV ücretten kesilmektedir. Ham maddeyi 100 TL’ye aldın, çalıştın veya çalıştırdın, 200 TL’ye sattın. Bunun kanuni KDV’sini ödemek zorundayız. Ortaklar kooperatifin işçileridir. Kooperatif kâr dağıtan ortaklık olmadığı için faturaya bordro değerini ilave ederek faturalayacaktır demektir. O halde bordro karşılığı fatura ödeyecektir.
b) KDV kiradan alınacaktır. 100 TL’ye aldık, kiracıya verdiğimiz kirayı faturalamıyoruz. Çünkü kiracı KDV’yi ödemiyor. Onun kadar fazla fatura kesmiş oluyoruz. Dolayısıyla kiranın bedelini de biz ödüyoruz. O halde kira karşılığı KDV ödemek durumundayız.
c) Eğer kâr yapmış isek, kârı da faturaya ilave eder satarız. Kâr karşılığı kirayı da biz öderiz.
d) Şimdi bir eski sandalyeyi getirdi. Kişi satıyor. Alıcı ondan fatura alamaz. Dolayısıyla tümü kârdır. Öbür satıcı da eski masa getirdi. Onun da tümü kârdır. Dolayısıyla eğer bu takas bir eskici tarafından gerçekleştirilmişse kendisi her ikisinin KDV’sini ödemek durumundadır. Çünkü devreye para girmiştir. Eğer bu iki kimse bu değiştirmeyi aralarında yapmışlarsa bunun vergisi yoktur. Çünkü mal para olmamıştır.
(d) maddesindeki durumu biraz daha tahlil edelim.
a) Bir kimse faturalı olarak aldığı malı başkasına değiştirmektedir. Onu da faturalı mal ile takas etmektedir. Burada bir değer artışı olmadığı için KDV ödemezler. İkisi de gelir vergisi mükellefi olsalar bile gelir vergisini ödemeyeceklerdir.
b) Komşulardan biri patates ekmektedir, diğeri domates ekmektedir. Bunlar patatesle domatesi değiştirerek yemektedirler. Bunlar KDV ödemeyeceklerdir. Çünkü bunların artan değerleri paraya dönüşmemiştir. Kamudan bir hizmet almışlardır. Kamunun parasını kullanmışlardır. Varsayalım ki bunları da vergilendirmek isteyelim. Burada fiyat para ile ölçülmediği için biz onlara fiyat empoze etmek isteyeceğiz. O halde bu da ekonomide serbest fiyat ilkesine aykırı olacaktır. Malın değeri marjinal miktarına tâbidir. On kilo patatesi olan kimsenin bir kasa patatese ihtiyacı çoktur. Ama iki kasa patatesi olanın bir kasa domatese ihtiyacı çok daha azdır.
c) İşletme vergisine tâbi olan bir kimse işletme için alacağı ve satacağı şeyleri para ile alacaktır ve satacaktır. Dolayısıyla aldığı malı para ile değerlendirecek, sattığı malları da para ile değerlendirecektir. Bir tüccar için marjinal değer sözkonusu değildir. Çünkü ihtiyacı için almamaktadır. Müşteri ihtiyacı da KDV’ye tâbi olduğu için ucuz göstermek onun yararına olmayacaktır. Aynı malı para ile satacağından KDV’yi yine ödeyecektir.
d) Şimdi kooperatife geldiğimizde kooperatif satın almamaktadır. Satmamaktadır. Takası gerçekleştirmektedir. Parasız gerçekleştirmektedir.
Burada vergi ne olacaktır?
Bize göre:
1) Vergi kaybının olmaması için alınan mala işletme senedi olarak vergi tahakkuk edeceğiz. İşletme senedi değeri ile ilaveli olarak satacağız. Maliye işletme senedi ile alacaklı hâle gelecektir. Vergi yatıracağımız zaman işletme senedini o günkü değeri ile kasaya satıp kasadan aldığımız parayı vergiye yatıracağız.
2) Ücret, kira, kâr ve diğer benzeri kazançlar ise müstahaklar bunları ne zaman paraya çevirirlerse o günkü değeri ile vergilendirilecektir. Ne var ki bunlar bu senetleri Türk lirasına çevirmiş oluyorlar. Mal alıyorlar. Mal ile emeklerini değiştiriyorlar. Yahut taşınmaz kiralarını değiştiriyorlar. Bunlar için istihkak günlerindeki işletme senedi kasa değerini esas alabiliriz.
3) Yardımlaşma faslı vardır. Yani ortakların sosyal giderlerine bir pay ayrılacaktır. Hiçbir üretim yapmadıkları halde kendilerine market satışından pay verilecektir. Vakıf hizmetleri yapılacaktır. Eğer bunlar kurumlar vergisinden muaf iseler vergilendirilmeyecektir. Değilseler, kurumlar vergisini verecekler, kâr bölüşülmediği için yapılan yardımdan dolayı bir vergi tahakkuk etmektedir.
4) Birde dayanışma ortaklığı sebebiyle ödeme yapılmaktadır. Bir kaza vukuunda ortaklardan kesinti yapılarak ödeme olur. Bu bir zararın telafisi olduğu için vergilendirilmeyecektir.
Bunlar kendi içtihadımızla uygulamaya geçilecektir. Maliye Bakanlığı uygulamamızdan haberdar edilecektir. Maliye Bakanlığı’ndan bir itiraz gelirse uzlaşılacaktır. Uzlaşılmazsa Maliye Bakanlığı’nın dediği yapılıp yargıya gidilecektir.
KDV için yaptığımız bu çözümler gelir vergisinde nasıl çözülecek?
İşletmenin bir geliri yoktur. Gelir, ücret, kira ve kâra bölünmektedir. Dolayısıyla gelir vergisi sözkonusu değildir.
SÜLEYMAN KARAGÜLLE
Yay. Haz.: REŞAT NURİ EROL
www.akevler.org (0532) 246 68 92