Süleyman Karagülle
Derin Sansürlü 'Sansürsüz' Program
16.07.2011
5623 Okunma, 0 Yorum

Haber Türk’te Yiğit Bulut’un 4 Temmuz Pazartesi günkü “Sansürsüz” programını izledim. Önce konu hakkındaki görüşlerimi sizlere sunmak isterim. Konuşmacılar anlatırken doğru şeyler söylüyorlar, sansürsüz konuştuklarını iddia ediyorlardı; ne var ki olayları hep sansürlü anlatıyorlardı. Konuşmacıların açık yanlışlarını dört maddede özetleyeceğim.

*

1- Cumhuriyet yönetiminde Mustafa Kemal’in ilk 15 yılında uygulama yapıldı. Sonra kadrosu tasfiye edildi. Ondan sonra Cumhuriyet ilkelerinden sapıldı. Tamamen hatalı bir anlatıştır. Mustafa Kemal ve arkadaşları Türkiye devleti için ne yapılması gerektiğini biliyorlardı. Ne var ki o günkü iç ve dış şartlarda en iyisini yapıyorlardı. Mustafa Kemal’in en yakın destekçisi İsmet Paşa olmuştur, Mareşal Fevzi Çakmak olmuştur. Mustafa Kemal son senelerde İnönü’yü devre dışı bırakmış, Celal Bayar’la işleri yürütmeye başlamıştı. İkinci Cihan Savaşı’nın yaklaşması nedeniyle Mareşal farklı hareket etmiş ve Celal Bayar’ı değil İsmet İnönü’yü başa getirmiş, Kazım Karabekir’i de Meclis Başkanı yaparak, İstiklâl Savaşı kadrosu ile İkinci Cihan Savaşı dönemini yürütmüşledir. Yani, İstiklâl Savaşı Lozan’ı ve inkılapları yapan bilinçli asker kadro yönetime yeniden el koymuştur. Bu kadro İkici Cihan Savaşı’na Türkiye’yi sokmamış, sonunda da Batı bloğunda yer almış, Türkiye’ye demokrasiyi getirmiştir. Halk Demokrat Parti’yi iktidar ederek tekrar eski İnönü yerine Celal Bayar onun yerini almıştır. Adnan Menderes Celal Bayar’a karşı direnip Türkiye’yi yeniden Kemalizm çizgisine getirmeye başlayınca, sermaye Adnan Menderes’i, Hasan Polatkan’ı ve Fatin Rüştü Zorlu’yu astırarak İnönü kadrosunu tamamen tasfiye etmek istemiştir. Ne var ki askerler duruma el koydular ve İnönü çizgisinde yeni anayasa getirerek çok partili dönemi getirdiler. İnönü’nün isabetli kararlarıyla askeri yönetim gelmemiş, darbe müdahaleye dönüşmüştür. Mustafa Kemal hâlâ tanrı gibi kutsanarak sansürlü hareket edilmiştir. Mustafa Kemal Türkiye Devleti’nin kurucusudur. Devleti çok sağlam temeller üzerine oturtmuştur. Celal Bayar denemesi başarılı olmamıştır. Mustafa Kemal’in başlattığı ve istediği devlet modelini sonra yine onun yakın arkadaşları yürütmüşlerdir. Askerler müdahale ederek Cumhuriyeti dinsizleştirme ve ahlaksızlaştırma istikametine götürmekten alıkoymuşlar, Kenan Evren buna son noktayı koymuştur.

*

2- Sansür edilen başka bir husus da lâiklik hakkında olmuştur. Lozan anlaşmasında Türkiye’ye gizli maddeler kabul ettirilmiştir. Cumhuriyetin ilanı, saltanatın kaldırılması,  ahkamı şer’iyenin lağvı, tarikatların kapanması, medreselerin kapanması. Ondan sonra Lozan’ı askıya almışlar, bunları yapmaya başlayınca imzalamışlardır. Bu hususu ben onlardan öğrendim. Mustafa Kemal Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kurarken devleti bir İslâm devleti olarak kurmuştur.

  1. Önce İstiklâl Savaşı başlatılırken Türk milletinin karşısına saltanatı ve İslâmiyet’i kurtarma şeklinde ortaya çıkmıştır. Tüm açılışları dinî merasimlerle yapmıştır. Anadolu halkını da ikiye ayırmıştır; müslimler ve gayri müslimler. Müslimler cepheye koşmuşlar, gayri müslimlerin çoğu karşı cephede yer almışlardır. İstiklâl Savaşı bir Türk-Yunan değil, İslâm-Hıristiyanlık savaşı şeklinde geçmiştir.
  2. Lozan’da masaya oturulduğu zaman, Türk-Yunan değil, tüm dünya ve İslâm âlemini temsil eden Türkiye olarak oturmuştur. İslâm âleminden kimse oraya gelmemiştir. Oysa ABD ve Japonya bile bizim karşımızda yer almıştır. Tüm müzakereler İslâm ve Hıristiyanlık üzerine geçmiştir. Türkiye’ye gizli maddelerle İslâm âlemini dinsizleştirme görevi verilmiş, Mustafa Kemal de bunu sadece inkılap maddeleri ile kabul etmiştir.
  3. Mübadele maddesinde Yunan ve Türk değil, müslim ve gayri müslim esas alınmıştır. Selçuklulardan beri başlayan Anadolu’yu İslâmlaştırma hareketi Mustafa Kemal tarafından tamamlanmıştır. Yahudilerin de işine geldiği için inkılapları kabul eden Türkiye büyük adım atmıştır. Bugün Türkiye eğer % 99 Müslüman ise, bu Mustafa Kemal’in ve arkadaşlarının dünyaya oynadığı siyasi oyun sonucudur.
  4. Mustafa Kemal Türkiye’nin nüfusunu artırmayı hedeflemiş, her gelen müslimi sen Türksün diye kabul etmiştir. Türkiye böylece Türk ırkının bir memleketi değil, Türkiye’deki Müslümanların memleketi hâline gelmiştir. O halkların çoğu Türkçeyi Türkiye’de öğrendiler. Mustafa Kemal Türk ulusçuluğunu dört esasa dayandırmıştır: 1) Coğrafi birlik, Anadolulu olmak, Türk vatandaşı olmak, 2) Türkçe konuşmak, 3) Müslüman olmak, 4) ‘Ben Türküm’ demek. Bunu müslüman halkına zorla dedirtmiştir. Gayrimüslimleri zorlamamış, aksine Lozan’da onlara azınlık haklarını tanıyarak dışlamış, sadece vatandaşlık bakımından Türk demiştir.
  5. Mustafa Kemal bununla yetinmemiş, Türk halkını kendi diliyle İslâmiyet’e götürmek için en muteber ve samimi İslâm âlimlerine Türkçe’ye tercüme seferberliğini başlatmış ve Muhammed Yazır gibi dünya çapındaki âlimlere tefsirler yazdırmıştır. İstiklâl Marşımız hâlâ resmî marşımızdır. Anayasamızın  değişmez maddeleri arasındadır: Hakkıdır Hakka tapan milletimin istiklâl… Bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli, benim yurdumun üstünde ebedi inlemeli... Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar... Bu mısralar hep marşımızdır. Kedisi de onuncu yıl nutkunda demiştir ki; “Muasır medeniyetin fevkine çıkacağız. Elimizde tuttuğumuz meşale müsbet ilimdir.” Müsbet ilim meşalesi Kur’an’ın getirdiği meşaledir. O halde bu konular derin sansür içinde kalmıştır.

*

3- Demokrat Parti’de Menderes ekibi bertaraf edilmiş ve Türkiye’nin askerler tarafından dinsizliğe götürüleceği sanılmıştı. Ben Demokrat Partili olmadığım halde (Millet Partisi’ne oy vermiştim), beni kamu görevinden uzaklaştırdılar. Askerler bana görev verdiler, İzmir Hava Eğitim Komutanlığı’nda elektrik kontrol mühendisi olarak çalışmaya başladım. İzmir’de, İkinci Meclis’in Kilis Milletvekili Remzi Güres ve arkadaşları, Hasan Basri Çantay’ın Kur’an tercümesini toplanarak okuyorlardı. Ben de onlara katıldım. Remzi Güres şunu söylüyordu: CHP ile DP arasında fark yoktur... Bir ortaklıkta çalışarak İslâm düzenini hazırlamak, cumhurbaşkanı olmaktan önemlidir… diyordu. Bu arada Risale-i Nur şakirtlerinden Mustafa Birlik medresesine devam ediyor, onlara manevi destek veriyordum... Sonra Yaşar Tunagür İzmir’e görevli olarak geldi, Fethullah Gülen de geldi...

Bu arada iki üç sene birlikte çalıştıktan sonra Nur Evleri kuracaktık ama F. Gülen’e vakıf vaad ettiler ve bizden uzaklaştırdılar. Ben de usulde anlaşamadığım için Güres ekolünden ayrıldım ama dostluklarımız bozulmadı. Biz Abdullah Gül’ün dayıları Ahmet Tahir Satoğlu ve Nazif Satoğlu ile Akevler’i kurduk. Siyasette Erbakan’ı desteklemeye karar verdik. Erbakan’ın bağımsız adaylığını Akevler sağlamıştır.

Hâsılı, bugünkü Türkiye’nin bu duruma gelmesi İzmir’de planlanmıştır...

Fethullah, Erbakan, Satoğlu ile birlikte fikir birliği içinde çalışmaya başladık...

  1. Birinci prensibimiz şudur. İslâmiyet’te illegal çalışma yoktur. Ya mevcut olduğun düzene sadık olursun ya da o ülkeyi terk edersin. Böylece Müslümanların karanlık günlere ve mecralara sürüklenmesini önledik. Bu konuda Bediüzzaman da aynı İslâmî görüşte olduğu için F. Gülen’le ihtilafımız olmamıştı. Erbakan zaten bir profesördü.
  2. İkinci prensibimiz ise tarikatları serbest bırakacağız ama kendi işlerine karışmayacağız. Herkes kendi sahasında serbest olacak. Din ve fikir meselesine de karışmayacağız.
  3. En önemlisi, müsbet ilim bizim rehberimiz olacaktır. Kur’an’ı müsbet ilmin ışığında anlamaya çalışacağız. İhtilaflarımızda hakem müsbet ilim olacaktır.
  4. Gerek İslami gruplar gerekse diğer dinler arası ilişkilerde diyalog esas alınacak, kimse dışlanmayacak.

*

Önce bu ilim adamalarının Necmettin Erbakan’dan bahsetmemeleri derin sansürün sonucudur. Sadece Erbakan’ın cenazesi bile bunlara bir şeyler söylemeli idi.

Bunlar gerçek ilim adamı olsalardı, Akevler’in Milli görüş’te ve Gülen’deki etkisini tesbit eder, değerlendirmeleri ona göre yaparlardı.

Yapmadılar, çünkü derin sansürlüdürler.

Bugün “Adil Düzen”i temsil eden Akevler’dir. Yalnız Türkiye’nin değil dünyanın görüşü Millî Görüş değil midir?

Neden orada biz yer almıyoruz?

Neden Akevler’in bu husustaki fikirlerine yer verilmez?

*

4- Sansür edilen başka bir konu da, Osmanlı Devleti laik bir devletti. Hiçbir topluluğun dinine karışmazdı. Her topluluğun kendi mahkemeleri vardı, kendi şeriatlarına göre hükmederlerdi. Devletin görevi yargının verdiği kararları infazdır. Yoksa devletin kendisi ne kanun yapar, ne de muhakeme eder. Muhakemeyi her topluluk, her bucak kendisi yapar, kararları da kendi mahkemeleri verir. Devlet mahkeme karalarını infaz eder. Devlet mabetlere karışmadığı gibi medreselere de karışmaz. İsteyen istediğini okur veya okutur. Lâik devlet budur. Cumhuriyet bunun tam tersine devletin emrinde tek din ilkesine dayalı olarak gelişmiştir. Mübadelenin başlaması nedir? Cumhuriyet laikliği imzalamadı, bilakis dinsizliği imzaladı. Dinsizlik laiklik değildir.

Görülüyor ki, biz Adil Düzencilerin size söyleyeceklerimizi var.

Belki biz hatalıyız, belki yanlış biliyoruz.

Düzeltmeye hazırız.

Ama siz ne yapıyorsunuz, derin sansürü aşamadığınız için bizi konuşturmuyorsunuz.

Konuşmaya, tartışmaya, yanlışımız varsa düzeltmeye hazırız…

Siz de yanlışlarınızı düzeltmeye hazır mısınız?..

 

SÜLEYMAN KARAGÜLLE

Yay. Haz.: REŞAT NURİ EROL

www.akevler.org (0532) 246 68 92

 

 






Çok Okunan Makaleler
Süleyman Karagülle
Özgürlük
26.12.2018 2362 Okunma
Süleyman Karagülle
“Fitne katlden eşeddir”
10.04.2018 2362 Okunma
Süleyman Karagülle
Partiler
6.06.2019 2361 Okunma
Süleyman Karagülle
Kim yaptı?
15.07.2019 2360 Okunma
Süleyman Karagülle
Ceza şahsidir
26.11.2018 2359 Okunma
Süleyman Karagülle
SERMAYE’NİN PLANI
23.01.2018 2357 Okunma
Süleyman Karagülle
Kur’an düzeninde çözüm
9.01.2019 2356 Okunma
Süleyman Karagülle
Basın özgürlüğü
5.02.2019 2356 Okunma
Süleyman Karagülle
BARIŞIN KURALI
10.03.2021 2353 Okunma
Süleyman Karagülle
Çöpler piknik yapanların evlerine gitmiyor
20.06.2019 2351 Okunma
Süleyman Karagülle
Şair
25.02.2018 2351 Okunma
Süleyman Karagülle
KURAN VE KUDÜS
7.12.2017 2349 Okunma
Süleyman Karagülle
Olmaz
12.02.2019 2349 Okunma
Süleyman Karagülle
SAVAŞ VE SİYASET
21.03.2021 2349 Okunma
Süleyman Karagülle
YALANCI LİDERLER YAZISI
25.03.2021 2348 Okunma
Süleyman Karagülle
Sermaye’nin deneme tahtası
5.03.2019 2346 Okunma
Süleyman Karagülle
İleri Tarım İşletmeleri
6.01.2019 2346 Okunma
Süleyman Karagülle
Kaşıkçı ve çözüm
15.10.2018 2346 Okunma
Süleyman Karagülle
Zaferden sonra
15.08.2018 2346 Okunma
Süleyman Karagülle
Şeriatta Başkan Seçimi
20.06.2018 2346 Okunma
Süleyman Karagülle
NEDEN TEKERRÜR
20.03.2021 2345 Okunma
Süleyman Karagülle
Türkiye Nasıl Kurtulur?
3.02.2018 2344 Okunma
Süleyman Karagülle
Tarihin akışı
29.10.2017 2343 Okunma
Süleyman Karagülle
BEYHUDE
21.03.2021 2343 Okunma
Süleyman Karagülle
DIŞ POLİTİKA
29.04.2021 2343 Okunma
Süleyman Karagülle
Cehalet
14.01.2019 2342 Okunma
Süleyman Karagülle
Savaşı Nasıl Kazanırız?
2.12.2017 2341 Okunma
Süleyman Karagülle
Yalancı düzen
1.07.2018 2337 Okunma
Süleyman Karagülle
Sorun
30.11.2018 2336 Okunma
Süleyman Karagülle
TÜRKİYE AMERİKA DEĞİLDİR
7.02.2021 2336 Okunma
Süleyman Karagülle
GAZ ODASI
1.03.2021 2335 Okunma
Süleyman Karagülle
Dualar
5.05.2019 2335 Okunma
Süleyman Karagülle
YENİ MEDYA
4.09.2018 2335 Okunma
Süleyman Karagülle
Uyutma
9.06.2019 2332 Okunma
Süleyman Karagülle
Basın Özgürlüğü
3.09.2018 2328 Okunma
Süleyman Karagülle
Neden 'HAYIR'?
15.04.2017 2326 Okunma
Süleyman Karagülle
Edibali’nin Osman Gazi’ye nasihati ve …
17.02.2019 2326 Okunma
Süleyman Karagülle
Okuma
27.04.2019 2325 Okunma
Süleyman Karagülle
Trump haklı
21.11.2018 2325 Okunma
Süleyman Karagülle
Kadir Gecesi ve Kararlar
29.05.2019 2325 Okunma
Süleyman Karagülle
UYARI
6.04.2021 2325 Okunma
Süleyman Karagülle
Adaylar ve Belediye Başkanları
11.12.2018 2324 Okunma
Süleyman Karagülle
Müşavere
29.04.2018 2324 Okunma
Süleyman Karagülle
Enerji
16.12.2017 2323 Okunma
Süleyman Karagülle
Gazeteci Soruşturmacı Değildir
6.01.2018 2323 Okunma
Süleyman Karagülle
Sermaye'nin Seçim Planları
11.06.2019 2323 Okunma
Süleyman Karagülle
ŞERİATA GÖRE
7.03.2021 2319 Okunma
Süleyman Karagülle
Şeytan
22.04.2019 2318 Okunma
Süleyman Karagülle
AK Parti kazanabilir
30.06.2019 2317 Okunma
Süleyman Karagülle
Orman Semtleri
4.11.2018 2316 Okunma
Süleyman Karagülle
YAPILANLAR, SÖYLENENLER
4.03.2021 2315 Okunma
Süleyman Karagülle
Türkiye’de Partiler
17.05.2019 2314 Okunma
Süleyman Karagülle
Gizli Oy
26.05.2019 2313 Okunma
Süleyman Karagülle
Ne değişecek?
25.10.2018 2313 Okunma
Süleyman Karagülle
Samimiyet
25.05.2019 2312 Okunma
Süleyman Karagülle
CHP
30.01.2021 2312 Okunma
Süleyman Karagülle
Birleşmiş Milletler’e Öneri
16.09.2017 2312 Okunma
Süleyman Karagülle
Yarış
6.09.2018 2311 Okunma
Süleyman Karagülle
Kaşıkçı cinayeti
1.12.2018 2310 Okunma
Süleyman Karagülle
Yeni Parti
3.05.2019 2302 Okunma
Süleyman Karagülle
Öyle değil
6.03.2019 2298 Okunma
Süleyman Karagülle
Ordu içinde çakma haber
12.06.2019 2298 Okunma
Süleyman Karagülle
FESAT
24.03.2021 2298 Okunma
Süleyman Karagülle
MÜDAHALE
4.04.2021 2298 Okunma
Süleyman Karagülle
Afrin
17.01.2018 2297 Okunma
Süleyman Karagülle
CHP ve AK Parti
13.05.2019 2296 Okunma
Süleyman Karagülle
Tartışma
8.06.2019 2295 Okunma
Süleyman Karagülle
Başarı ortaklıkta
2.07.2019 2294 Okunma
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerlerinin başlangıcı ve (10)
31.03.2021 2294 Okunma
Süleyman Karagülle
GÜL NE YAPMALI?
2.03.2018 2294 Okunma
Süleyman Karagülle
Bakkallar Bankası
21.10.2017 2293 Okunma
Süleyman Karagülle
AŞI OLMAK
27.02.2021 2292 Okunma
Süleyman Karagülle
Sermaye
6.07.2019 2292 Okunma
Süleyman Karagülle
Dünya Çıkmazda
14.06.2019 2292 Okunma
Süleyman Karagülle
Cumhuriyet’i yaşatma
31.10.2018 2292 Okunma
Süleyman Karagülle
Ders almalıyız
18.06.2019 2291 Okunma
Süleyman Karagülle
Türkiye kazanıyor
18.06.2018 2288 Okunma
Süleyman Karagülle
Uygun adaylar
19.12.2018 2287 Okunma
Süleyman Karagülle
Müdahale
11.04.2019 2285 Okunma
Süleyman Karagülle
YORUM
14.10.2017 2283 Okunma
Süleyman Karagülle
KİM KARAR VERİYOR?
20.03.2021 2282 Okunma
Süleyman Karagülle
BUNDAN BÖYLE
6.04.2021 2282 Okunma
Süleyman Karagülle
Adil Yargı
2.08.2018 2278 Okunma
Süleyman Karagülle
İSLAMİ HAREKETLER
7.03.2021 2274 Okunma
Süleyman Karagülle
KUR FARKLARI
24.03.2021 2270 Okunma
Süleyman Karagülle
RAKAMLAR
31.03.2021 2269 Okunma
Süleyman Karagülle
Yeni Denge Yeni Düzene Doğru
23.12.2018 2268 Okunma
Süleyman Karagülle
Eyalet Sistemi
15.04.2017 2268 Okunma
Süleyman Karagülle
Dilsiz
25.11.2018 2267 Okunma
Süleyman Karagülle
Medya Ortaklığı
13.11.2018 2267 Okunma
Süleyman Karagülle
Seminerler; kendinize görev vereceksiniz (14)
4.04.2021 2267 Okunma
Süleyman Karagülle
Hile
14.02.2019 2265 Okunma
Süleyman Karagülle
ABD TEHDİTLERİ VE ÇÖZÜMLER
20.08.2018 2265 Okunma
Süleyman Karagülle
Dünya görüşümüz
18.05.2019 2263 Okunma
Süleyman Karagülle
İttifak
29.03.2018 2262 Okunma
Süleyman Karagülle
YORUM
25.09.2017 2261 Okunma
Süleyman Karagülle
SEÇİM SONUCU VE BÜYÜK İTTİFAK
1.07.2019 2260 Okunma
Süleyman Karagülle
Türkiye’de siyaset
16.02.2019 2260 Okunma
Süleyman Karagülle
Kur'an Düzeni
12.03.2019 2258 Okunma
Süleyman Karagülle
Normal
24.03.2019 2256 Okunma


© 2025 - Akevler