15.06.2011
Yazacaklarım sadece bugün var olan siyasetçi ve yöneticiler için değil, aynı zamanda yakın ve uzak gelecekte var olacak “siyasetçiler ve yöneticiler” içindir. “Yeni” kelimesi bu seçim döneminde çok kullanılır oldu; yeni dünya düzeni, yeni anayasa, yeni sorunlar ve çözümler, yeni CHP vs… Ama “yeni bir düzen” veya “yeni dünya düzeni” derken, “adil bir düzen” yani “Adil (Ekonomik) Düzen” ihtiyacını bizim dışımızda hatırlatan ve gündeme getiren yok… Eski düzen, eski zalim düzen, “faizli küresel sömürü düzeni vahşi kapitalizm” var olmaya devam edecekse, aynı tasla aynı hamamda güya yıkanacak ve çağdaş kirlerden (yani krizlerden) güya temizleneceksek, bu kaşarlanmış “eski zalim düzen”de “yeni” yaftasıyla yapacağınız herhangi bir değişiklik ne kadar etkili olabilir ki?..
Dünyada yaşıyorsanız, değişen hayatla birlikte sürekli yeni sorunlarla karşılaşmanız gayet normaldir ve bu sorunlardan korkulmamalıdır. Korkulması gereken yegane şey sorunları çözme metotlarının bilinmemesi ve günümüzde olduğu gibi çözümsüzlüğe mahkum olmaktır. Mesela, mevcut iktidar adında “adalet” ve “kalkınma” kelimeleri bulunmasına rağmen; dokuz yıldan beri “başörtüsü, Kur’an eğitimi, imam-hatipler, katsayı” gibi çok ama çoook önemli adaletsizlikleri giderme konusunda zerre kadar atıp atmayıp o alanlardaki zulümlerin daha da kemikleşip kanıksanmasına sebep oluyorken, varsa yoksa “kalkınma, kalkınma” diyor; bana göre “faizli kapitalist zalim düzen”de onu da beceremiyor. Mesela; cari açık, enflasyon, işsizlik, patlayan ithalat, giderek artan borçlar, gelir dağılımı adaletsizliği ve her gün, her ay, her yıl faizlere giden milyar dolarlar… Sadece bu saydıklarım bile ne demek istediğimi anlatmaya yeterli değil midir; Batı dünyası bu kalkınma modeliyle batıyorken, batmakta olan topyekün Batı’yı veya AB’yi, ABD’yi, yani Yunanistan’ı örnek almak, hangi akla hizmettir?!. Gömlek olmayınca bu kadar oluyor veya “kalkınma” diye millete bunlar yutturulabiliyor; topyekün batışı yani “ölümü gösterip” krizlerle ve faizli zalim düzen sömürü düzeniyle “sıtmaya razı etme” politikaları!!!
Bu tesbiti sadece ben değil, Ali Bulaç da yapıyor, hem de AKP politikalarını destekleyen bir gazetede (Zaman, 11.06.2011): “AK Parti, siyasetin merkezine doğru yönelirken yazık ki diğer sağ partiler gibi 'kalkınmacı' bir kimliğe bürünüyor... Gündeme gelen bilumum projeler kalkınmacı, fazlasıyla iri, maddi cesameti daha çok büyütücü, büyük ve en büyük özelliklere sahipler. Dahası 'çılgın' sıfatını almayı hak edecek kadar da şaşkınlık vericidirler. Refah, milli gelir artışı, üretim vb. sorunlar tabii ki önemli, ama çok daha derinde bu toplum bir arada yaşama iradesini kaybetmekle karşı karşıya. Adalet, aile ve ahlaki hayatı mümkün kılma çabası neredeyse birkaç kaygılı entelektüelin fantezisi gibi algılanır oldu... Bu toplumun acil olarak ahlaki ve sosyal olarak takviye edilmeye ihtiyacı var.../ Bizi heyecanlandıracak, birbirimize yakınlaştıracak, yeni sinerji katacak bir muhayyile.../ Ortadoğu'ya Batı'yı tekrar eden, cesamete ve adaletsizliğe dayalı kalkınmacı programlar, geç kalmış milliyetçilikler, artan yoksul nüfusu, duyarsızlaşan zengin zümreleri ve "daha büyük Türkiye" idealiyle yol gösteremeyiz, onları da kendimizle beraber BATIRIRIZ...”
Bilenler biliyor, bilmeyenler için yazıyorum; tam 616 haftadan beri “Haftalık Tefsir Seminerleri ve Adil Düzen Dersleri” yapıyoruz… Bu haftaki “R. T. Erdoğan ne yapmalı?” yorumumuz/dersimiz şöyle başlıyor: “Erdoğan aldığı oya bakmaksızın son devresini “yeni düzen” için değerlendirmelidir. Yeni anayasa yapmak bir şey ifade etmez. Türkiye’de kaç defa anayasa değişti ama ülkede, yönetimde ve özellikle düzende hiçbir şey değişmedi. Mevcut olan bürokrasi ile herhangi bir yenilik yapılamaz, yenilik ancak yeni kadro ile yapılabilir.” Ve şöyle bitiyor: “R. T. Erdoğan’ın durumu çok kritiktir. Düşmeden uçarsa, Türkiye tarihinde Mustafa Kemal’den daha büyük bir yere yerleşecek, düşerse kendisini de ülkeyi de uçurumlara götürecektir. Bu durumda Türkiye ikinci istiklâl savaşını yapmak zorunda bırakılacaktır.” (Daha fazlasını veya bu derslerin tamamını merak eden, cumartesi gecesi www.akevler.org sitemizden okuyabilir.)