Mete Firidin
Bakara 58. Ayet Ve Hititler
17.01.2011
19829 Okunma, 0 Yorum

                            BAKARA 58.AYET VE HİTİTLER

 

         Hitit kelimesinin menşei Tevrat kaynaklıdır. Aslı İbranice HTT harfleridir.  Okunuşu Hıtta, Hatti veya Hitit dir. 1900 lü yılların başında Hitit tabletleri okunmaya başlanınca Tevratta  zikredilen "Heth" ve "Hittim" şeklinden esinlenerek adlandırma yapılmıştır.

          Eski mısırlılar ise Hititlere Kheta veya hetta demekteydiler.Hitit krallarınada Hetta-sira demekteydiler.  Eski mısır yazısı Jean-Françoise Champollion tarafından 1824 yılında rozetta taşının tercümesi ile gerçekleşmiştir. Hititler ve eski mısırlılar arasında yapılan kadeş antlaşmasında Hititlerden Kheta veya hetta olarak bahsedilmektedir.

          Bu gün Hititler diye bildiğimiz toplum Hattilerden sonra anadoluya yerleşmiş olan Nessilerdir. Çünkü Hititler anadoluya yerleşmeden önce orta anadoluda yaşayan halk kendilerine Hatti demekteydiler. Hattiler bu günkü Kafkas dillerine benzer eklemeli bir dil olan hatti dilini konuşmaktaydılar.Bu dil özellikle Adige diline benzemektedir. Fakat daha sonra kendilerine Nesseli diyen Hititler anadoluya yerleşince nessece(Hint-Avrupa dil ailesinden) anadolunun hakim dili olmuştur. Hititler de kendilerini başka uluslara hatti yani Anadolulu olarak tanıtmaya devam etmişlerdir. O zamanın diğer ulusları da Onları Hatti olarak tanımışlardır.

          Hitit devleti oldukca karışık toplumları içermekteydi. Din konusunda oldukca özgürlükcü idiler.Hatta  ülkeleri  ile “ Bin tanrılı ülke” diye öğünürlerdi.

Hititler kendi döneminde toplumsal sınıf ayırımı bakımından en az ayırımcı olan  milletti ve kendilerine özgü bir hukuk devletiydi.

Hititler kendilerine iltica edenleri diyer ülkeye iade etmezlerdi. Fakat kadeş antlaşmasında iade edeceklerine dair bir madde bulunmaktadır. Kadeş antlaşması Hz.Musa zamanından  çok sonraları yapılmıştır. Kendilerine sığınan kavimleri haraç vermek veya devlete asker göndermek karşılığında inançları konusunda serbest bırakırlardı.

Hititlerde Kent yapıları tapınak etrafında yapılmıştır. İç ve dış surlar ile çevrilmiştir. Kentin en az birkaç ana giriş kapısı ve yayalar için birçok küçük kapısı vardır. Ana kapılar aslan veya tanrı kabartmaları ile süslenmiştir.

İsrailin Beth Shan kasabasında M.Ö 1700 lere ait Hititlere ait taştan aslan kabarması bulunmuştur. Beth Shan kasabası İsrailin kuzeyinde Ürdün nehri üzerinde bulunmaktadır.

Hititlerde kent kapılarının çok özel bir anlamı vardı. Ana kapıları ancak asiller ve saygın kişiler kullanabilirdi. Barış zamanlarında bu ana kapılar agora(toplantı yeri) gibi kullanılırdı. İhtiyarlar meclisi burada toplanır, ticari anlaşmalar burada yapılır. Bilgilendirme işlemleri halkın önünde burada yapılırdı.

Bunun bir örneğini Yine Tevrat'ta Hz İbrahim ile ilgili bir bölümde görebiliriz fakat Hz İbrahim Hititler zamanında yaşamış olamaz çünkü bugünkü bilgilerimizle Hititler M.Ö.1800-1100 lü yıllar arasında yaşamıştır. Hititler döneminde ancak Hz. Musa yaşamıştır. Bu nedenle aşağıdaki olay Hz. Musa ve Hititler arasında geçmiş olmalıdır. Ben yine de Tevratta ki bilgiyi veriyorum: Yaradılış 23.bap: İbrahim, ülke halkı olan Hititler'in önünde eğilerek, dedi Hıtta (Çoban veya Hititlere hitap etti):

8 "Eğer ölümü gömmemi istiyorsanız, benim için Sohar oğlu Efron'a ricada bulunun" dedi,

9 "Tarlasının dibindeki Makpela Mağarası'nı bana satsın. Fiyatı neyse huzurunuzda eksiksiz ödeyip orayı mezarlık yapacağım."

10 Hititli Efron halkının arasında oturuyordu. Kent kapısında toplanan herkesin duyacağı biçimde,

11 "Hayır, efendim!" diye karşılık verdi, "Beni dinle, mağarayla birlikte tarlayı da sana veriyorum. Halkımın huzurunda onu sana veriyorum. Ölünü göm."

12 İbrahim ülke halkının önünde eğildi.

 

          Bakara 58 ve 59. Ayetler Yahudiler hakkında inmiştir.

وَإِذْ قُلْنَا ادْخُلُوا هَذِهِ الْقَرْيَةَ فَكُلُوا مِنْهَا حَيْثُ شِئْتُمْ رَغَدًا وَادْخُلُوا الْبَابَ سُجَّدًا وَقُولُوا حِطَّةٌ نَغْفِرْ لَكُمْ خَطَايَاكُمْ وَسَنَزِيدُ الْمُحْسِنِين

   Klasikleşmiş meallerde şu şekilde meallendirilir.     

   Bakara:58. Ayet :Hani, “Şu kasabaya girin. Orada dilediğiniz gibi, bol bol yiyin. Kapısından secde  ederek girin ve “hıtta!”  deyin , biz de sizin hatalarınızı bağışlayalım. İyilik edenlere ise daha da fazlasını vereceğiz” demiştik.

          Elmalılı tefsirin de  şu şekilde tefsir edilmiştir: 58- Ve hani demiştik ki, şu beldeye, Beyt-i Makdis mevkiine yahut Eriha beldesine giriniz de onun neresinde isterseniz, yahut nasıl isterseniz dilediğiniz şekilde bol bol yiyiniz. Ve girerken kapısından giriniz, hem de başlarınızı eğerek, şükür secdesine kapanarak giriniz, kibir ile, çalımla, azgınlık ve serkeşlik yaparak girmeyiniz, ve orada "hıtta" deyiniz ki, size bu şartlar altında hatalarınızı mağfiret ediverelim, yani veballerinizi rahmetimizle örtelim. Ve şunu da haber verelim ki, muhsinlere, iyilik ve güzellik yapanlara, güzel hareket edenlere daha fazlasını da ihsan edeceğiz.

Asam tefsirinde "hıtta" Arapça olmayıp aynen söylenmesi gereken bir kelimedir denilmiş, diğer müfessirler ise bunun Arapça "hatt" masdarının binâ-i nev'î (çeşit bildiren masdar) olduğunu söylemişlerdir.

Hatt, bir şeyi aşağıya almak ve sırttan yük indirmek demek olduğundan, "hıtta" da bir nevi indiriş demek olur ki, özel bir şekilde yükü yıkmak veya boyunlardaki vebali indirmek karar veya duasını ifade eder ve umuma ait mecaz suretiyle birleştirilmesi de mümkündür. Yani oraya yerleşmek için kararınızı veriniz ve günahlarınıza istiğfar ediniz demek olur. Aşere kırâetlerinin hepsinde "hıtta" kelimesi merfû okunur. Şu halde kelime tekil anlamına değil, mahzuf (hazfedilmiş) bir mübtedanın haberi olarak "işimiz hıttadır" takdirinde bir cümledir. Mesela, kendi lisanımızda da bir ilan veya topluluğa kumanda halinde "uyku!", "yemek!", "hareket!" v.b. emir ve kumandalar, veya bir istirham ve istek sırasında "lütuf!", "inayet!", "merhamet!" ve "insaf!" gibi müfret (tekil) kelimeler de böyle birer cümle takdirindedir. İncil'de ve eski din kitaplarında "hıtta" kelimesinin Ramazan ayının ismi olarak zikredildiğini Kamus mütercimi Asım Efendi zikretmiştir. Fakat bu âyette bu suretle bir tefsir veya bir te'vil vâki olmamıştır.

Bakara süresi 58. Ayetteki hıtta sözcüğünü aslında Hititler veya Hattiler anlamına geleceğini Kuran Arapçasını derinlemesine bilen sayın hocam Süleyman Karagülle den öğrendim.

Bakara süresi 58. Ayetteki hıtta sözcüğünü hattiler olarak anlarsak ve Adige dilinde Hatti sözünün “kutsalın verdiği” anlamına geldiğini bilirsek, bunun bir selamlama şekli olabileceğini tahmin edebiliriz.

Ayeti kelime kelime incelersek bazı şeyle dikkatimizi çeker.

 

1.

ve

: ve

2.

iz

: olmuştu, olduğu zaman

3.

kulnâ

: dedik

4.

udhulû

: girin

5.

hâzihi

: bu

6.

el karyete

: karye (kasabadan küçük yerleşim birimi)

7.

fe

: artık, böylece

8.

kulû

: yeyin

9.

min-hâ

: ondan, oradan

10.

haysu

: yer (mekân)

11.

şi'tum

: dilediniz

12.

ragaden

: bol bol

13.

ve

: ve

14.

udhulû

: girin

15.

el bâbe

: kapı

16.

succeden

: secde ederek

17.

ve

: ve

18.

kûlû

: deyin, söyleyin

19.

hıttatun

: hıtta, günahların bağışlanmasını?

20.

nagfir

: biz bağışlarız, biz bağışlayalım

21.

lekum

: sizin için, size

22.

hatâyâ-kum

: sizin hatalarınız

23.

ve

: ve

24.

se-nezîdu

: artıracağız

25.

el muhsinîne

: muhsinler, ahsen olanlar (fizik vücudunu teslim edenler)

 

Mesela önce kasabaya girin ve bol bol istediğinizden yeyin deniyor.Arkasından secde ederek kapıdan girin deniyor. Yani kasabaya girdikten sonra tekrar kapıdan girin deniyor.Yani aslanlı ana  kapıdan. Aslında burada saygılı ve saygın şekilde bir anlaşa yapın deniyor. Dikkat edilmesi gereken bir noktada Allah “kheta” demelerini Hz Musaya bildiriyor. Bu kelime ile kendilerinin Mısırdan geldikleri acıkca karşı tarafa belirtilmiş oluyor. Secde etmeleri ise itaat etme ve saygılı olma anlamındadır.

Kısacası saygılı birşekilde Mısır dili ile Hitit hakimiyetindeki kasabaya girmeleri söyleniyor.

Burada özellikle Eski mısırlı tarzında hatti kelimesi Kheta şeklinde kullanılmıştır. Çünkü Bu olay Önceleri Mısırda yaşayıp daha sonra Oradan çıkıp Hitit ülkesine kadar gelen Hz Musa zamanında gerçekleşmiştir. Yani Hatti kelimesi Eski Mısır lisanı İle Kheta şeklinde söylenmektedir.

 

Haritada Hz. Musanın mısırdan çıktıktan sonraki güzergahı görülmektedir.

Ürdün vadisi(Jordan river) ne de ulaştığı görülmektedir.

Bu da kuranın bir başka mucizesidir.

Bir sonraki ayette ise sözü değiştirdiklerini öğreniyoruz.

Bakara:59.ayet:

 Bunun üzerine o zulme devam edenler sözü değiştirdiler, onu kendilerine söylenildiğinden başka bir şekle soktular. Biz de kötülük yaptıkları için o zalimlere murdar bir azap indirdik.

Bu değiştiren söz nedir ve neyle ilgili olabilir?

Bununla ilgili muharref Tevrattan Hz Musa zamanında Hitit kelimesinin geçtiği bölümler aşağıda verildi.

Tevrat  Tesniye: 20:

Senin düşmanlarına karşı cenge çıktığın, ve atlar ve cenk arabaları, ve senden çok bir kavm gördüğün zaman onlardan korkmıyacaksın; çünkü seni Mısır diyarından çıkaran Allahın RAB seninle beraberdir.

2 Ve vaki olacak ki, cenge gireceğiniz zaman, kâhin yaklaşacak ve kavma söyliyecek,

3 ve onlara diyecek: Dinle, ey İsrail, düşmanlarınıza karşı bugün cenge giriyorsunuz; yüreğiniz gevşemesin; korkmayın, ve titremeyin, ve onlardan yılmayın;

4 çünkü sizi kurtarmak üzre, sizin için düşmanlarınızla cenketmek için, sizinle beraber giden Allahınız RABDİR.

9 Ve vaki olacak ki, zabitler kavma söylemeği bitirdikleri zaman, kavmın başında ordu reislerini tayin edecekler.

10 Bir şehre karşı cenketmek için ona yaklaştığın zaman, onu barışıklığa çağıracaksın.

11 Ve vaki olacak ki, eğer sana sulh cevabı verirse, ve kapılarını sana açarsa, o vakit vaki olacak ki, içinde bulunan bütün kavm sana angaryacı olacaklar, ve sana kulluk edecekler.

12 Ve eğer seninle musalaha etmiyip cenketmek isterse, o zaman onu muhasara edeceksin;

13 ve Allahın RAB onu senin eline verdiği zaman, onun her erkeğini kılıçtan geçireceksin;

14 ancak kadınları, ve çocukları, ve hayvanları, ve şehirde olan her şeyi, bütün malını kendin için çapul edeceksin; ve Allahın RABBİN sana verdiği düşmanlarının malını yiyeceksin.

15 Bu milletlerin şehirlerinden olmıyıp senden çok uzakta bulunan bütün şehirlere böyle yapacaksın.

16 Ancak Allahın RABBİN miras olarak sana vermekte olduğu bu kavmların şehirlerinden nefes alan kimseyi sağ bırakmıyacaksın;

17 fakat onları, Hittîleri, ve Amorîleri, ve Kenânlıları, ve Perizzîleri, ve Hivîleri, ve Yebusîleri, Allahın RABBİN sana emrettiği gibi tamamen yok edeceksin;

Tesniye 7: Tanrınız RAB mülk edinmek üzere gideceğiniz ülkeye sizi götürdüğünde, önünüzden birçok ulusu -Hititler'i, Girgaşlılar'ı, Amorlular'ı, Kenanlılar'ı, Perizliler'i, Hivliler'i, Yevuslular'ı, sizden daha büyük ve daha güçlü yedi ulusu- kovacak.

2 Tanrınız RAB bu ulusları elinize teslim ettiğinde, onları bozguna uğrattığınızda, tümünü yok etmelisiniz. Bu uluslarla antlaşma yapmayacaksınız, onlara acımayacaksınız.

3 Kız alıp vermeyeceksiniz. Kızlarınızı oğullarına vermeyeceksiniz; oğullarınıza da onlardan kız almayacaksınız.

4 Çünkü onlar oğullarınızı beni izlemekten saptıracak, başka ilahlara tapmalarına neden olacaklardır. O zaman RAB size öfkelenecek ve sizi çabucak yok edecek.

5 Onlara şöyle yapacaksınız: Sunaklarını yıkacak, dikili taşlarını parçalayacak, Aşera putlarını devirecek, öbür putlarını yakacaksınız.

6 "Siz Tanrınız RAB için kutsal bir halksınız. Tanrınız RAB, öz halkı olmanız için, yeryüzündeki bütün halkların arasından sizi seçti.

7 RAB'bin sizi sevmesinin ve seçmesinin nedeni öbür halklardan daha kalabalık olduğunuzdan değil. Siz sayıca öbür halklardan azdınız.

8 RAB size sevgisini göstermek ve atalarınıza ant içerek verdiği sözü yerine getirmek için güçlü eliyle sizi Mısır'dan çıkardı; köle olduğunuz ülkeden, Mısır Firavunu'nun elinden sizi kurtardı.

9 Tanrınız RAB'bin Tanrı olduğunu bilin. O güvenilir Tanrı'dır. Kendisini sevenlerin, buyruklarına uyanların bininci kuşağına kadar antlaşmasına bağlı kalır.

10 Kendisinden nefret edenlere ise üzerlerine yıkım göndererek karşılık verir. RAB kendisinden nefret edene karşılık vermekte gecikmeyecek.

11 Onun için, bugün size bildirdiğim buyruklara, kurallara, ilkelere uymaya dikkat edin."

12 "Bu ilkeleri dinler, onlara özenle uyarsanız, Tanrınız RAB atalarınıza ant içerek verdiği söz uyarınca sizinle yaptığı antlaşmaya bağlı kalacak.

13 Sizi sevecek, kutsayacak, çoğaltacak. Atalarınıza ant içerek size söz verdiği ülkede rahminizin meyvesini, toprağınızın ürününü -tahılını, yeni şarabını, zeytinyağını- sığırlarınızın buzağılarını, sürülerinizin kuzularını bereketli kılacak.

14 Öbür halklardan daha çok kutsanmış olacaksınız. Erkekleriniz, kadınlarınız, hayvanlarınız arasında döl vermeyen olmayacak.

15 RAB her türlü hastalığı sizden uzaklaştıracak. Mısır'da gördüğünüz korkunç hastalıklardan hiçbirini size vermeyecek. Bütün bu hastalıkları sizden nefret edenlere verecek.

16 Tanrınız RAB'bin elinize teslim edeceği halkların tümünü yok edeceksiniz. Onlara acımayacaksınız. İlahlarına tapmayacaksınız. Çünkü bu sizin için tuzak olacaktır.

17 "'Bu uluslar bizden daha güçlü. Onları nasıl kovabiliriz? diye düşünebilirsiniz.

18 Onlardan korkmayacaksınız. Tanrınız RAB'bin firavuna ve bütün Mısır'a yaptıklarını her zaman anımsayın.

19 Tanrınız RAB'bin sizi Mısır'dan çıkarmak için yaptığı büyük denemeleri, belirtileri, şaşılası işleri, güçlü ve kudretli elini gözlerinizle gördünüz. Tanrınız RAB şimdi korktuğunuz bütün bu halklara aynısını yapacaktır.

20 Sizden gizlenerek sağ kalmış olanların üzerine, hepsi yok olana dek eşekarısı gönderecek.

21 Onlardan yılmayacaksınız. Aranızda olan Tanrınız RAB ulu ve heybetli bir Tanrı'dır.

22 Bu ulusları önünüzden azar azar kovacak. Onları birden ortadan kaldıramazsınız. Yoksa çevrenizde yabanıl hayvanlar çoğalır.

23 Tanrınız RAB onları elinize teslim edecek ve hepsi yok oluncaya dek onları şaşkına çevirecek.

24 Krallarını elinize teslim edecek; adlarını göğün altından sileceksiniz. Onları yok edene dek kimse size karşı duramayacak.

25 İlahlarını simgeleyen putları yakacaksınız; üzerlerindeki altına, gümüşe göz dikmeyecek, bunları kendinize ayırmayacaksınız. Öyle ki, tuzağa düşmeyesiniz. Bu putlar Tanrınız RAB'bin gözünde iğrençtir.

26 Bu iğrenç şeyleri evinize getirmeyeceksiniz, yoksa siz de onlar gibi yok olursunuz. Onlardan çok nefret edecek, tiksineceksiniz; çünkü onlar yok olmaya mahkûmdur

 

Sayılar 13:

RAB Musa'ya, "İsrail halkına vereceğim Kenan ülkesini araştırmak için bazı adamlar gönder" dedi, "Ataların her oymağından bir önder gönder."

3 Musa RAB'bin buyruğu uyarınca Paran Çölü'nden adamları gönderdi. Hepsi İsrail halkının önderlerindendi.

 

16 Ülkeyi araştırmak üzere Musa'nın gönderdiği adamlar bunlardı. Musa Nun oğlu Hoşea'ya Yeşu adını verdi.

17 Musa, Kenan ülkesini araştırmak üzere onları gönderirken, "Negev'e, dağlık bölgeye gidin" dedi,

18 "Nasıl bir ülke olduğunu, orada yaşayan halkın güçlü mü zayıf mı, çok mu az mı olduğunu öğrenin.

19 Yaşadıkları ülke iyi mi kötü mü, kentleri nasıl, surlu mu değil mi anlayın.

20 Toprak nasıl? Verimli mi, kıraç mı? Çevre ağaçlık mı, değil mi? Elinizden geleni yapıp orada yetişen meyvelerden getirin."Mevsim üzümün olgunlaşmaya başladığı zamandı.

21 Böylece adamlar yola çıkıp ülkeyi Zin Çölü'nden Levo-Hamat'a doğru Rehov'a dek araştırdılar.

22 Negev'den geçip Anakoğulları'ndan Ahiman, Şeşay ve Talmay'ın yaşadığı Hevron'a vardılar. -Hevron Mısır'daki Soan Kenti'nden yedi yıl önce kurulmuştu.-

23 Eşkol Vadisi'ne varınca, üzerinde bir salkım üzüm olan bir asma dalı kestiler. Adamlardan ikisi dalı bir sırıkta taşıdılar. Yanlarına nar, incir de aldılar.

24 İsrailliler'in kestiği üzüm salkımından dolayı oraya Eşkol Vadisi adı verildi.

25 Kırk gün dolaştıktan sonra adamlar ülkeyi araştırmaktan döndüler.

26 Paran Çölü'ndeki Kadeş'e, Musa'yla Harun'un ve İsrail topluluğunun yanına geldiler. Onlara ve bütün topluluğa gördüklerini anlatıp ülkenin ürünlerini gösterdiler.

27 Musa'ya, "Bizi gönderdiğin ülkeye gittik" dediler, "Gerçekten süt ve bal akıyor orada! İşte ülkenin ürünleri!

28 Ancak orada yaşayan halk güçlü, kentler de surlu ve çok büyük. Orada Anak soyundan gelen insanları bile gördük.

29 Amalekliler Negev'de; Hititler, Yevuslular ve Amorlular dağlık bölgede; Kenanlılar da denizin yanında ve Şeria Irmağı'nın kıyısında yaşıyor."

30 Kalev, Musa'nın önünde halkı susturup, "Oraya gidip ülkeyi ele geçirelim. Kesinlikle buna yetecek gücümüz var" dedi.

31 Ne var ki, kendisiyle oraya giden adamlar, "Bu halka saldıramayız, onlar bizden daha güçlü" dediler.

32 Araştırdıkları ülke hakkında İsrailliler arasında kötü haber yayarak, "Boydan boya araştırdığımız ülke, içinde yaşayanları yiyip bitiren bir ülkedir" dediler, "Üstelik orada gördüğümüz herkes uzun boyluydu.

33 Nefiller'i, Nefiller'in soyundan gelen Anaklılar'ı gördük. Onların yanında kendimizi çekirge gibi hissettik, onlara da öyle göründük.

     Bakara suresi 58. Ayetinde belirtildiği gibi: Bu değiştirilmiş bölümlerde :Diğer insanlar ve toplumlara barışcıl bir yaklaşım yerine nefret ve zulumle yaklaştıklarını görüyoruz.

Bütün dünyadaki insanlara da Muharref Tevrat'ta ki bu bölümlerin Hem Hıristiyanlarca ve hemde Yahudilerce kutsal bilgi olarak kabul edildiğini bildirmek istiyorum.

 

 

 

 






Son Yorumlanan Makaleler
Mete Firidin
Kutsal Yaşam Ağacı
21.12.2011 15895 Okunma
6 Yorum 25.12.2011 16:12
Mete Firidin
Nuh'un Gemisi
7.12.2011 4015 Okunma
2 Yorum 10.12.2011 07:17
Mete Firidin
İbni Arabi ve Araf 175-176. Ayetler
16.11.2011 30901 Okunma
9 Yorum 19.11.2011 17:29
Mete Firidin
Cevaplar
15.02.2011 5018 Okunma
1 Yorum 19.10.2011 21:45
Mete Firidin
İlah ve Şirk
4.10.2011 5923 Okunma
2 Yorum 05.10.2011 07:26
Mete Firidin
Reenkarnasyon
20.08.2011 5612 Okunma
2 Yorum 20.08.2011 17:00
Mete Firidin
Tarık suresi 1-5.ayetler
8.08.2011 11089 Okunma
1 Yorum 08.08.2011 20:35
Mete Firidin
Kur'an İncil ve Tevratı Onaylar mı?
11.07.2011 13575 Okunma
1 Yorum 23.07.2011 17:45
Mete Firidin
Nahl 48 ve Dönenceler
23.05.2011 5960 Okunma
2 Yorum 06.06.2011 21:08
Mete Firidin
Dabbetül Arz
29.11.2010 7104 Okunma
3 Yorum 28.05.2011 13:21
Mete Firidin
Hud 7.ayet
9.05.2011 7451 Okunma
2 Yorum 12.05.2011 15:14
Mete Firidin
Neden Buzağıya Taptılar ?
16.03.2011 13334 Okunma
1 Yorum 18.03.2011 09:21
Mete Firidin
Maide 42. Ayetin Düşündürdükleri!
28.02.2011 6716 Okunma
1 Yorum 01.03.2011 03:35
Mete Firidin
Kıtalar Ve Revasiye
17.02.2011 10552 Okunma
1 Yorum 23.02.2011 17:51
Mete Firidin
Lâ mevcûde illâ Hû???
18.12.2010 37454 Okunma
1 Yorum 25.12.2010 15:11
Mete Firidin
B'nin Altındaki Nokta
6.12.2010 9757 Okunma
1 Yorum 06.12.2010 10:21
Mete Firidin
Atlantis Gerçek mi?
3.11.2010 5966 Okunma
1 Yorum 22.11.2010 15:16
Mete Firidin
Yecüc ve Mecüc
27.02.2010 22821 Okunma
2 Yorum 10.06.2010 15:12
Mete Firidin
Evrim Teorisi
29.04.2010 8084 Okunma
4 Yorum 04.05.2010 13:33
Mete Firidin
Azizler, Velîler, Tanrılar
30.03.2010 7688 Okunma
1 Yorum 07.04.2010 13:39
Mete Firidin

1.06.2010 58 Okunma
Mete Firidin
Şeytan Bunun Neresinde?
9.10.2010 8095 Okunma
Mete Firidin
Mehdi Beklentisi
27.11.2010 7249 Okunma
Mete Firidin
Sarhoşluk
23.12.2010 5955 Okunma
Mete Firidin
Niye
26.12.2010 5672 Okunma
Mete Firidin
Bakara 58. Ayet Ve Hititler
17.01.2011 19829 Okunma
Mete Firidin
Tarık Suresi 7. Ayet
21.01.2011 11080 Okunma
Mete Firidin
Meryem Suresi 26. Ayet
23.02.2011 11888 Okunma
Mete Firidin
Hz Musa Ve Medine
6.04.2011 5391 Okunma
Mete Firidin
Siyon Mekke mi?
4.03.2011 15426 Okunma
Mete Firidin
Ad Kavmi Atlantis Ay
7.03.2011 13373 Okunma
Mete Firidin
Gusül Abdesti
7.05.2011 7828 Okunma
Mete Firidin
Cinler ve Kızılötesi Işınlar
7.05.2011 13330 Okunma
Mete Firidin
Hz.İsa Tekrar Dönecek mi?
13.05.2011 6166 Okunma
Mete Firidin
Hızır
15.07.2011 5838 Okunma
Mete Firidin
Sonra O nu Başka Bir Yaratık Yaptık
22.07.2011 5621 Okunma
Mete Firidin
Kuasar ve Nur suresi 35. Ayet
11.08.2011 7309 Okunma
Mete Firidin
Hakka 17. Ayet ve Octonion
9.10.2011 6671 Okunma
Mete Firidin
Zakkum ve Medusa
4.11.2011 7766 Okunma
Mete Firidin
Yecüc ve Mecüc 2
9.11.2011 5630 Okunma
Mete Firidin
Dabbe
13.12.2011 7915 Okunma
Mete Firidin
Işık Tanrı
12.01.2012 6482 Okunma
Mete Firidin
Felek, Hunnes, Kunnes
6.03.2012 11639 Okunma
Mete Firidin
Sebe Ve Melikesi
1.04.2012 10830 Okunma
Mete Firidin
İrimu (İrem Şehri)
21.10.2012 12643 Okunma
Mete Firidin
21.Aralık.2012
23.11.2012 5694 Okunma
Mete Firidin
Ezra ve Nehemya
27.11.2012 10319 Okunma
Mete Firidin
Qatran
30.12.2012 7456 Okunma
Mete Firidin
Kuran'da Petrol
6.01.2013 11357 Okunma
Mete Firidin
Mudgatin Muhallekatin
16.05.2013 3449 Okunma
Mete Firidin
Ebabil ve UFO
25.06.2013 11653 Okunma
Mete Firidin
Cedelleşmek
18.08.2013 4336 Okunma
Mete Firidin
Olbers Paradox
19.08.2013 5957 Okunma
Mete Firidin
Mesnun
28.08.2013 4621 Okunma
Mete Firidin
Quasar
28.08.2013 4961 Okunma
Mete Firidin
Tur Suresi 49. Ayet ve İmsak
9.10.2013 7360 Okunma
Mete Firidin
Evtad ve Amed
12.10.2013 5306 Okunma
Mete Firidin
Evren ve Arş
22.11.2013 5168 Okunma
Mete Firidin
Faiz
29.12.2013 6467 Okunma
Mete Firidin
Subanun
17.01.2014 7783 Okunma
Mete Firidin
Ashabı Kehf
3.02.2014 5907 Okunma
Mete Firidin
WRS Köklü Kelimeler(Miras)142
16.02.2014 4233 Okunma
Mete Firidin
Keferenin İki Miras Örneğine Kuran’i Cevap
18.02.2014 6761 Okunma
Mete Firidin
Kelale
22.02.2014 6927 Okunma
Mete Firidin
Racfe (Racife) Kelimesinin Anlamı
15.04.2014 8690 Okunma
Mete Firidin
Tariq ve Süpernova
18.04.2014 6990 Okunma
Mete Firidin
Şihab kelimesi
18.04.2014 9371 Okunma
Mete Firidin
Hz.İsa’nın Büyüdüğü Yer
8.07.2014 17937 Okunma
Mete Firidin
İsrailoğulları’nın Seçilmişliği!
22.07.2014 7250 Okunma
Mete Firidin
Nutfe Kelimesi
28.07.2014 4692 Okunma
Mete Firidin
Arıya Vahiy Edilen
28.09.2014 4654 Okunma
Mete Firidin
Kuran’da FRY Köklü Kelimeler
20.06.2014 5989 Okunma
Mete Firidin
Sümerli, Samiri (167.)
19.08.2014 7025 Okunma
Mete Firidin
Yemin Kelimesi
26.08.2014 9565 Okunma
Mete Firidin
Hacc Suresi 15. Ayet Ve Deist
23.10.2014 18672 Okunma
Mete Firidin
Qazefe Kelime Kökü
2.11.2014 6768 Okunma
Mete Firidin
Lanet
6.12.2014 7362 Okunma
Mete Firidin
Dikkat Edilen, Dikkat Çekilen
6.12.2014 4870 Okunma
Mete Firidin
Kuran’da Namaz Vakitleri
28.12.2014 26767 Okunma
Mete Firidin
El Aqsa
20.01.2015 6580 Okunma
Mete Firidin
Lut Kavminin Fahişliği
23.01.2015 5785 Okunma
Mete Firidin
Adem’e Üflenen İlahi Ruh
1.01.2015 6595 Okunma
Mete Firidin
Hz. İsa’nın Doğum Günü
2.01.2015 24686 Okunma
Mete Firidin
Zariyat Suresi 49. Ayet
23.02.2015 6453 Okunma
Mete Firidin
Damarlar
23.02.2015 6804 Okunma
Mete Firidin
‘NY kökü (201)
26.02.2015 5857 Okunma
Mete Firidin
Ayn Ye Ye Kökü
19.02.2015 5536 Okunma
Mete Firidin
Musa Ve Firavun Zamanı
31.03.2015 12555 Okunma
Mete Firidin
Beyne Yedeyhi
23.04.2015 9617 Okunma
Mete Firidin
Musa Peygamberi Evlat Edinen Firavun
13.04.2015 15097 Okunma
Mete Firidin
Şatr Kelimesi
8.07.2015 6943 Okunma
Mete Firidin
Ete kelimesi ve Fahişet
30.08.2015 6664 Okunma
Mete Firidin
Al-i İmran Suresi Meal
16.09.2015 6788 Okunma
Mete Firidin
Kuran'da MLY Kökünün Anlamı
30.01.2016 7334 Okunma
Mete Firidin
Zeyd Meselesi
26.12.2015 9253 Okunma
Mete Firidin
Abdest ve Kuran'a Dokunmak
17.07.2016 7081 Okunma
Mete Firidin
Zülkarneyn Bilimsel Tefsir
29.05.2017 7342 Okunma
Mete Firidin
Kuran'dan Hz. İsa ve Meryem Hakkında
29.05.2017 14272 Okunma
Mete Firidin
Hz. Nuh, Tufan ve Sümerler
29.05.2017 7404 Okunma
Mete Firidin
Enam Suresi 145. Ayet Ve Haram Yiyecekler!
31.12.2017 28752 Okunma


© 2025 - Akevler