Anladım ve aktarmayı görev bildim; SAĞLIK-3
Kaldığımız yerden devam ediyoruz… “﴾65﴿ İçinizden cumartesi günü hakkındaki hükmü çiğneyenleri elbette bilirsiniz. Bu yüzden onlara, “Aşağılık maymunlar olun!” demiştik. ﴾66﴿ Biz bunu, hem çağdaşlarına hem de sonradan gelenlere ibret veren bir ceza, müttakiler için de bir öğüt kıldık." Bakara Suresi’nin 65-66 ayetleriyle ispatlı gerçeğin intikamı alınmaya çalışılıyor bu cezalandırılan, maymuna döndürülmüş, lanetlenmiş zümre tarafından. Biz de senin has kullarını dosdoğru yolundan alıkoymak adına maymuna döndürürüz iddiasındalar. İşte bu gerçeği çok iyi bilen ve intikam için bu adi planı adım adım uygulayanlar hedefe ulaşmak üzere ne yazık ki.
Kasten yaydıkları korku enerjisiyle, ekonomiyi bozarak borçlandırdıkları devletleri, insanları çaresizlik algısıyla teslim olmaya zorluyorlar. Bağımsız devletler dönemini bitirip dünyayı tek devletten yönetme, Bill Gates'in deyimiyle kendi çiftlikleri haline getirme emelindeler. Küresel sosyalizm adı altında, özel mülkiyeti kaldırma, insanların malına- mülküne el koyup kendi evlerinde kiracı durumuna düşürme, kendi vatanında karın tokluğuna çalışacak köleler haline getirme, aileyi bitirip, aynen Çin'in Uygur Türkü kardeşlerimize uyguladığı gibi, asimile etme adına çocukların devlete teslim edilmesi arzuları ise tüyler ürpertici bir başka gerçeği düşündürdü.
Aynen Firavun gibi Rab olma iddiasında olduklarının ispatı bu emelleri. "Mülk Allah'ındır!" ayetine muhalefet. Mülk, Allah’a, size değil, bize ait, sizin Rabbiniz biziz diyorlar yani. Bu ilahlık iddiasıdır. Şeytani gücün adi emelinin aslı budur... Mülkün Allah'ın olduğunu unutup, emanetleri sahiplendiğimiz, kendimize varlık atfettiğimiz için bunları hak etmiş olabileceğimiz de çıkarmamız ve telafi etmemiz gereken dersimiz olsa gerek...
Umutsuzluk şeytandandır gerçeğiyle asla yılgınlığa düşmemeliyiz. Bu durumda ne yapabiliriz, ne yapmalıyız diye düşünmeliyiz. Nihayetinde dizginler Allah'ın elinde. O'nun kudreti üzerinde güç yok. O sadece belli bir vakte kadar mühlet veriyor, yaratılış gayesinin açıklandığı o güzel ayette belirtildiği üzere, hangimizin daha güzel iş yapacağına bakılıyor.
Bakalım ahir zaman firavunlarından mı korkuyoruz, yoksa Allah'tan mı, bilerek bilmeyerek kime, neye hizmet ediyoruz! Bütün bunlar olurken biz ne yapıyoruz!!!
Tarih tekerrürden ibaret. Söz konusu zümre, Hz. Musa a.s. dönemindeki Firavunu örnek alıyor ise, biz de Hz. Musa a.s’ın ve onun tebliğiyle Allah'a inanan, sığınanları örnek almalıyız. İmanından dönmesi için en zorlu işkencelere maruz kalan, yaralı haliyle güneşin altında kolları kazıklara bağlı olarak bırakılan Asiye Annemizin inancı, sabrı, direnci örneğimiz olmalı. Zalim Firavunun eşi iken, dayanamıyorum Rabbim, bana cennetteki köşkümü göster ki güç bulayım niyazıyla, gökler yarılıp evi gösterilmiş, cennetle müjdelenmiş kadınlardan olan güzel örneğimiz, inşallah bizim için de ahir zaman hengâmesinde imanını koruyanlardan, ebedi saadeti kazananlardan olmamıza vesile olacaktır.
Aynen denizi yarıp Hz. Musa aleyhisselamın ve yanındakilerin geçmesini sağladığı, peşinden gelen Firavun ve adamları geçerken kapayıp boğuverdiği gibi, bize de yüce Rabbimizin yardımı yetişecektir.
Bundan zerre kadar şüphemiz yok elhamdülillah. Yeter ki kendimize gelelim. Kim olduğumuzu, gücümüzü nereden aldığımızı unutmayalım. Kur’an'la, namaz, niyazla, Allah'ın ipine sımsıkı sarılalım. Salâtı selâm ve salavatlarla sevgili peygamberimizle gönül bağımızı diri tutarak nurundan güç alalım. Birlik içinde imanımıza, evlatlarımıza, geleceğimize, vatanımıza sahip çıkalım. Çok daha geç olmadan. Amin Ya Rabbi!”
Adevviye Şeyda Karaslan/Salihli
Not: “Hazırladığım yeni uyarı yazım öncesinde, hatırlamak ve hatırlatmak babından son yıllarda yaşadığımız süreci konuyla ilgili yazılarımdan alıntılarla özetlemek istedim. Bozdağlar’ın eteğinden sevgilerimle...”
Bizler de Adevviye Şeyda kardeşimize teşekkürler ediyor, sağlıklar diliyoruz…