PROF.DR.MEHMET YAZICI
                                  
ADİL İKTİSAT DÜZENİ ÜZERİNE
1-GİRİŞ..................................................................................................................................... 1
2-İKTİSADİ SİSTEMLERİN ORTAK YANLARI................................................................ 1
3-ÂDİL İKTİSAT DÜZENİ..................................... ............................................................... 2
30-Genel Bakış..................................................................................................... . ,         2
31-Adil İktisat Düzeninin Tanımı......................................................................... 3..
32-Adil İktisat Düzeninin Kuramları........................................................................... 3
4-ADİL İKTİSAT DÜZENİNİN UYGULANMASI..........................................................       5
40-Genel Bakış................................. .............................................................................. 5
41-Kamu ve Özel Mülkiyet Dengesi........................................................................... 6
42-Artık Mal ve Doğal Ürün Vergisi............................................................                 7
43-Para-Banka-kredi İşleri ve Riba Yasağı........................................................       8
44-Makro Planlama ve üretimi Yönlendirme...................................................           9
5 . SONUÇ VE ÖNERİ.............. ............................................................................. 10
 
ADİL İKTİSAT DÜZENİ ÜZERİNE
PROF.DR.MEHMET YAZICI
MÜ-İİBF Öğretim Üyesi
1-GİRİŞ
Bu "bildirinin konusu "Adil İktisat Düzeni Üzerine’dir.
Âdil düzenin anlatıldığı toplantılarda birkaç kez bulunulmuş;
âdil düzen üzerine yayınlar ve çizelgeler gözden geçirilmiştir.
Böylece, elden geldiğince âdil düzeni anlamaya çaba sarfedil-
miştir.
Adil düzen;Genel, Dini-Ahlâki, İlmi, Siyasi ve İktisadi olmak
üzere beş temel öğeden oluştuğu anlaşılmıştır. Bu öğeler, bir-
biri ile ilişkili , ilintili ve iç içedir. Adil düzen, bunların
uyumlu bir biçimde oluşturduğu bir bütündür. Bütün bu öğeler
üzerine görüş bildirme bu bildirinin sınırlarını aşar.
Burada yalnız Adil İktisat Düzeni ele alınmış; ancak bu düzenin
başka iktisadi düzenlerle karşılaştırılması ve o düzenlerin
eleştirisi üzerinde durulmamıştır.
Burada, Önce iktisadi sistemlerin ortak yanlarına yalnızca de-
ğinilmiş; sonra Âdil İktisat Düzeni’nden ve özellikle bu düzenin
kurumlarından ne anlaşıldığı üzerinde kısaca durulmuştur.
2-İKTİSADİ SİSTEMLERİN ORTAK YANLARI
İktisat bir bilimdir ve bu bilimin uygulama alanı geniştir. Her
bilimin olduğu gibi iktisat biliminin de kendine özgü kavramları,
konuları, ilkeleri, yasaları, kuralları ve yöntemleri vardır.
Bunlar, her iktisadi sistem için geçerli ortak yanlardır.
Her iktisadi sistem için geçerli kimi konular şöyle sıralanabilir
-Üretim,
-Dağıtım,
-Bölüşüm ve
-Tüketim.
Her iktisadi sistem için geçerli kimi ilkeler şöyle sıralanabilir
-İktisadilik İlkesi,
-Azalan Verim İlkesi,
-İş Bölümü İlkesi,
-Sermayeli Üretim İlkesi,
-Karşılaştırmalı Maliyet İlkesi,
-Azalan Fayda ve Tüketici Tercihi İlkesi.
Bunlar, her iktisadi sistem için geçerli konular ve ilkeler 
üzerine yalnız başlık olarak verilmiş yalın örneklerdir, Her
 iktisadi sistem için geçerli yasalar, kurallar ve yöntemler
 üzerine de örnekler verilebilir.
İktisadi sistemlerin birbirine benzeyen yanları çoktur; bunları
 birbirinden ayıran kendilerine Özgü kurumlarıdır; ayrı ayrı 
özellikleridir ve uygulama biçimleridir.
Adil iktisat düzeni de öteki iktisadi sistemler gibidir; bunun 
da öteki iktisadi sistemlerle ortak yanları vardır. Bunu da,öte-
ki iktisadi sistemlerden ayıran kendine Özgü kurumları ve özel-
likleri vardır. Ancak henüz uygulama alanı bulamamıştır.
3. ADİL İKTİSAT DÜZENİ 
30. Genel Bakış
Adil sözü Türkçe'ye Arapça'dan geçmiş geniş anlamlı bir sıfat-
tır; adaletle İş gören ,adaletten,haktan ayrılmayan, hakkı yeri-
ne getiren, hakka uygun, haklı anlamına gelir,
İktisat sözü de Türkçe'ye Arapça'dan geçmiştir; biriktirme, 
artırma, esirgeme, ve aşırı davranmama gibi anlamlara gelir. 
İktisat sözü yerine Osmanlıca'da İlmi-Servet, İlmi Serveti Milel 
ya da Servet ilmi, Milli servet ilmi gibi karşılıklar kullanılmıştır.
İktisatın kimi batılı ulusların dillerindeki eşanlamı Ekonomi’
 dir.
İktisat, insanların ihtiyaçlarını karşılayan varlık, mal ve hiz-
metlerin üretim, dağıtım, bölüşüm, kullanım ve tüketiminin ölçü-
lü ve tartılı(ussal ulusal varlık)yönetimidir.
Düzen, belirli bir yapı içinde o yapıyı oluşturan öğelerin bütü-
ne, bütünün öğelere ve öğelerin birbirine göre uyumlu ilişki ve 
bağıntılarıyla oluşan tümlük yani sistem anlamına gelir.
Buna göre, âdil düzen çok iyi seçilmiş, çok geniş ve çarpıcı 
bir kavramdır. İnsan doğasına uygun olduğu için de herkesçe 
benimsenir ya da benimsenmiş görünür.Adil düzeni red eden insan 
bir bakıma insanlıktan uzaklaşmış sayılır. Herkes âdil olduğunu 
sanır ve âdil olduğunu söyler.
Şimdiye kadar ortaya konan tüm iktisat düzenlerinin de âdil 
oldukları ileri sürülmüştür. Ancak bunların büyük bir çoğunluğu 
uygulama alanı bulamamıştır. Böylece bunların gerçekten âdil 
olup olmadıkları kanıtlanamamıştır.
 
 
Uygulama alana bulan iktisadi sistemleri savunanlar ise, o ikti
sadi sistemin özünde âdil olduğunu: ancak uygulamanın kötü oldu-
ğunu ileri sürerek âdil sözüne toz kondurmak istememiştir.
Bu açıklamalara uygun olarak Âdil İktisat Düzeni burada ele 
alınmış, tanımı yapılmış, özellikleri ve önerdiği çözümler üze-
rinde durulmuştur.
31.      Adil İktisat Düzeninin  Tanımı
Âdil iktisat düzeni, bir toplumda insanların ihtiyaçlarını kar
şılamak üzere yapılan üretimin, dağıtımın, bölüşümün ve tüketi
min hakka uygun olduğu bir ulusal varlık yönetimidir. Bu düzende,
 varlık ve gelir dağılımı hakçadır; kamu mülkiyeti ille özel mül-
kiyet dengelidir; kamu giderlerini karşılamak üzere devlet payını
 artık mal ve doğal üretim üzerinden makul ve tek oranla alır;
 ribanın her türlüsü ve haksız kazanç önlenir; iktisadi işlemler,
 bir hesaba, kitaba ve dengeye göre denetlenir.
Tüm iktisadi sistemlerin ortak yanları bu adil iktisat düzeni 
için de geçerlidir.
Adil iktisat düzeninin, öteki iktisadi sistemlerden en önemli
 farkı, bunun kuvvete değil, hakka dayalı bir sistem oluşudur. 
Hakka dayalı demek islamiyete dayalı demektir.
İktisat, kendine özgü kavram, ilke, yasa, kural, yöntem ve kuram
larıyla ayrı bir bilimdir. Bu bilimin islâmiyet’ten ve onun kut
sal kitabı Kur’an’dan ayrı bir yeri vardır. Bu bilim ve onun 
uygulamaları müslüman olmayan toplumlar için de aynen geçerlidir.
Ancak Kur’an’da iktisadi uygulamaları yönlendirici ve sınırla-
yıcı hükümler vardır. Bunların başında zekât ve riba ile ilgili 
hükümler gelir. Bunları çalışma vakitlerini de belirleyen ibadet
 vakitleri, aile yaşamı, alışveriş, ölçü, tartı, hesap, kitap,
 denge ve denetimle ilgili hükümler bütünler. Bu hükümlere ne 
ölçüde uyulursa, başka bir deyişle, bu hükümler ne Ölçüde uygu-
lamaya konursa, âdil iktisat düzeni de, o ölçüde oluşur.
32-'Adil İktisat Düzeninin Kurumlan 
320. Önaçıklama
Adil İktisat düzeninin kurumları ve özellikleri şöyle sıralana
bilir:
1-Kamu Mülkiyeti ve Özel Mülkiyet Dengesi ,
2-Artık Mal ve Doğal Ürün Vergisi,
3-Kazanç Özgürlüğü ve Riba Yasağı,
 
4)Aracı ve Tüketiciyi Tekelden Koruma,
5)Emeği ve Emekçiyi Kredilendirme,
6)Üretimi Yönlendirme,
7)Makro Planlama.
Adil iktisat düzeninin bu kurum ve özellikleri sıra ile aşağıda 
kısa kısa açıklanmıştır.
321-Kamu Mülkiyeti ve Özel Mülkiyet Dengesi
Adil iktisat düzeninde kamu mülkiyeti de var özel mülkiyet de
 vardır. Mülkiyet,kamu mülkiyeti ile özel mülkiyet arasında den-
geli bir biçimde bölüşülmüştür.
Kamu mülkiyeti, genelde yeraltı ve yerüstü doğal kaynaklardan 
oluşur. Bunlar, madenler, ormanlar, tarım arazileri, kıyılar,
 nehirler, göller, denizler gibi doğal kaynaklardır.
Özel mülkiyet, genelde yapılmış, üretilmiş, varlıklarla, kimi
 sınırlandırılmış doğal kaynaklardan oluşur.
322-Artık Mal ve Doğal Ürün Vergisi
Âdil iktisat düzeninde, 18 yaşını dolduran herkes her yıl varlık
 bildiriminde bulunur. Bu bildirimlere göre devlet kamu: gider-
lerini karşılamak üzere, aslı ihtiyaçların üstündeki, artık mal
 üzerinden, herkesten makul ve tek oranla vergi alır. Ayrıca ta-
rımda üretilen üründen; madende çıkartılan madenden belirli
 oranlarda vergi alınır. Böylece vergi sistemi bütünlenir.
Oysa, kapitalizmde vergi, kazanç. harcama ve servet üzerinden
 çok çeşitli oranlarda alınır. Sosyalizmde ise vergi fiyat meka-
nizması yoluyla alınır.
323-Kazanç Özgürlüğü ve Riba Yasağı
Adil iktisat düzeninde, özel mülkiyet vardır ve bunun bir bölümü
 sermaye olarak kullanılır. Bunun sonucu girişimci, sermayeye de
 dayanarak, çalışması, becerisi, önsezisi oranında kazanç sağla-
yabilir. Girişimcinin yasa ve kurallara uyma koşulu ile kazanma 
özgürlüğü vardır.
Adil iktisat düzeninde, el emeği, yönetici ve girişimci emeğine
 dayanmayan yalnız soyut sermayenin geçen zaman içindeki artığı 
olan her türlü ribanın yeri yoktur; yasaktır ve kovuşturulur.
 
324-Aracı ve Tüketiciyi Tekelden Koruma
Adil iktisat düzeninde,aracı ve tüketici tekel egemenliğinden 
korunur; her türlü tekelleşme devletçe önlenir.
Adil iktisat düzeninde, kapitalizmdeki sermaye tekeline de,
 kominizmdeki devlet tekeline de yer yoktur.
325-Emeği ve Emekçiyi Kredilendirme
Adil iktisat düzeninde, kredi, emek karşılığı ve emek sahibine
 verilir.
Oysa, kredi, kapitalizmde sermayedara ve sosyalizmde devlet
 kurumuna verilir.
326-Üretimi Yönlendirme
Adil iktisat düzeninde, üretim işleri kamu hizmetleri ortaklık-
larınca yönlendirilir.
Oysa, üretim işleri, kapitalizmde sermaye teşebüsünce, sosya-
lizmde merkezi planlamaca yönlendirilir.
324.     Makro Planlama Yapma
Adil iktisat düzeninde makro planlama yapılır. İktisadi yaşam
 tümüyle planlanır ve planın uygulanması denetlenir. Denetim için
 gerekli muhasebe düzeni kurulur. Ülkedeki tüm kurum ve işletme-
lerin uygulayacağı Tekdüzen Hesap Çerçevesi, Tekdüzen Maloluş 
Yönergesi ve Tekdüzen Envanter Yönergesi gibi yönergeler yapılır
 ve bunların uygulanması sağlanır. Böylece kamu ve özel mülkiye-
tin bir envanteri olur ve buna uygun olarak denetim kolayca yapılır.
Kapitalizmde plana uyma zorunluğu yoktur yani mikro ve makro
 plan yok sayılır. Sosyalizmde mikro ve makro plan yapılır ve
 bu planların uygulanması zorunludur.
4. ADİL İKTİSAT DÜZENİNİN UYGULANMASI –
40. Genel Bakış
Adil iktisat düzeni kuramsal oluşum aşamasındadır; henüz hiç-
bir ülkede uygulama alanı bulamamıştır.
Adil iktisat düzeni, öteki iktisadi sistemler gibi, her ülkede 
uygulanabilir. Ancak, bu düzen Türkiye'de oluşmaktadır. Bu düze-
nin önce Türkiye'de uygulanması düşünülmüştür.
Türkiye'de âdil iktisat düzenini benimseyen ve savunan siyasal 
Parti  iktidara geldiğinde bu düzeni uygulamayı vaad etmektedir.
 
 
Türkiye'de yaklaşık 150 yıldan beri kapitalist iktisat sistemi 
uygulanmaktadır. Kendi içinde tutarlı görünen bu sistem Türkiye’
 de yıllardan beri ve özellikle son yıllarda hesap, kitap, denge 
ve denetimden uzaklaşmıştır; vahşi kapitalizm durumuna gelmiş;
 yakın bir gelecekte mübtezel kapitalizm olma eğilimindedir. 
Türkiye şimdiden adil iktisat düzeni arayışı içindedir.
Halen Birleşik Devletler Topluluğu İçinde yer alan Orta Asya
 Türk Cumhuriyetleri, yaklaşık 70 yıl uygulanan sosyalist iktisat
 sisteminden sonra yeni bir iktisadi sistem arayışı içinde görü-
lüyor .
Kimi kişilerce kuramsal olarak oluşturulan birçok iktisadi sis-
tem hiçbir ülkede uygulama alanı bulamamıştır; kitaplarda kal-
mıştır.
Ancak, âdil iktisat düzeni Türk düşünürlerin oluşturduğu bir
 iktisadi sistemdir. Koşullar oluştuğunda Türkiye'de ve orta
 Asya Türk Cumhuriyetlerinde uygulama alanı bulabilir.
Sözü edilen bu koşullar Türkiye’de başka, Orta Asya Türk Cumhu-
riyetlerinde başkadır.
Adil iktisat düzeni uygulamasına kapitalizmden geçişle; sosya-
lizmden geçiş farklıdır. Bu iki durumda alınacak önlemler, orta-
ya konacak kurumlar değişiktir.
Burada, âdil iktisat düzeninin Türkiye'de uygulamaya geçişinde
 yapılacak işler ve alınacak önlemlerden birkaçı üzerinde kısaca
 durulmuştur. Bunlar sıra ile:
-     Kamu ve Özel Mülkiyet Dengesi,
-     Artık Mal ve Doğal Ürün Vergisi,
-     Para-Banka-Kredi İşleri ve Riba Yasağı,
-    Makro Planlama ve Üretimi Yönlendirme’dir.
41. Kamu ve Özel Mülkiyet Dengesi
Her şeyden Önce kamu mülkiyetindeki ve özel mülkiyetteki doğa
 dışı nesne ve malların ciddi bir sayımı, tespiti ve değerlemesi 
yapılır.
Buna göre ve adil iktisat düzeni tikelerine uygun olarak kamu
 mülkiyeti ve Özel mülkiyet dengesi kurulur. Kamu mülkiyetinden
 hangilerinin aynen kalacağı, hangilerinin özerkleştirileceği ve 
hangilerinin özelleştirileceği planlanır ve bu plan uygulamaya konur.
Birkaç yıl içinde kamu ve özel mülkiyet dengesi sağlanır.