Şamil'in telefon mesajı
872 Okunma, 1 Yorum
Ahmet Hakan - Hürriyet
Lütfi Hocaoğlu

14.04.2011

AVRUPA 'nın bir ucundayım.
Kanal gezileri, aptal turistik hareketler, haytalıklar falan.
Aday listeleri falan umurumda bile değil yani. İşte tam bu sırada... Telefonuma bir mesaj geldi.
Şamil'in, yani yeni dönemde “AK Parti Gaziantep Milletvekili” sıfatını kazacağına kesin gözüyle bakılan şahsın mesajı.
Mesaj şu:
“Yarın listeler açıklanıyor. Hadi son gün... Ne kadar kinin varsa kus. Belki işe yarar. Dördüncü partisi CHP'den aday olan Ayaydın'a desteğe devam. Hadi tosuncuk hadi. Sana daha fazla bir şey söylemeye gerek yok. Hasetlik ıstırabı sana yeter de artar bile... Şamil.” (Not: Şamil “ızdırap” yazmış.)
* * *
Mesajı okuyunca...
Sırasıyla şunları yaptım:
-  Cep telefonunun icat edildiği güne lanet okudum.
-  Türkiye'ye döner dönmez telefon numaramı değiştirmeyi planladım.
-  Polemikçi gazetecinin milletvekili yapılmasının yol açabileceği arızalar hakkında iki dakika düşündüm.
-  “Ben milletvekili olacağım, sen de çatla patla e mi” tarzı bir cümleyle, milletvekilliğini kafasında ne kadar da büyüttüğünü gördüğüm Şamil'e karşı bir acıma hissiyle doldum.
-  “Tosuncuk” lafına ise takılmadım. “Nasıl olsa Meclis'e girdiği gün terbiyesini takınır” diye umut ettim.

Yazının tamamı için tıklayınız.

Neden milletvekili olmam

 

16.04.2011

-  Alacağım maaş, memleketin dört bir yanından gelen seçmenlere ısmarlayacağım çay çorba parasına gideceği halde, herkesin diline düşecek...
-  Bana verecekleri oda, Mustafa Balbay'ın tutuklu kaldığı hücreden bile daha küçük olacak.
-  Gözüm kulağım liderimde olacak...
-  Bitmeyen bir hazır ol vaziyetine mahkûm olacağım.
-  Aykırılık, çıkıntılık yapmam yasak olacak.
-  Sürekli gözümü liderimin gözüne dikeceğim.
-  Meclis Genel Kurulu'nda 5 dakikalık bir konuşma için atmadığım takla kalmayacak.
-  Hiç de öyle olmadığı halde milletin gözünde memleketi yiyip bitiren adamlardan biri olarak görüleceğim.
-  Bir “resmi görüşlerim” olacak, bir de “gayri resmi görüşlerim”... Bu ikisi arasında devasa uçurumlar olacak.
-  Meclis lokantasında yediğim ucuz yemek, herkesin diline düşecek.

Yazının tamamı için tıklayınız.

 

Yorum:

El kaldırmak için yarış

Aynı sahne tekrar tekrar oynanıyor. Her seçim döneminde aynı oyunu seyrediyoruz.

Milletvekili olmak için büyük bir çırpınış, büyük bir hırs ve heyecan dalgası yayılıyor.

Milletvekili adaylarını üç ana grupta sınıflandırabiliriz:

1.Barajı geçmesi kesin olan partilerden aday olanlar

a.Milletvekili olayım da nasıl olursa olsun. Bunlar için hangi partiden aday oldukları önemli değildir. Partinin siyasi ideolojisi önemli değildir. Kendilerinin projeleri de yoktur. Büyük bir çoğunluk bu gruptandır.

b.İnsanların iyiliği için çalışmalıyım. Bunlar küçük bir kısımdır. Fikri, ideali olanlardır. Bir amaçları vardır. Ancak ya sadece aday adayı olarak kalırlar ya da seçilemeyecek yerden aday gösterilirler ya da seçilirler ama meclise girince afonksiyonel hale getirilirler.

2.Barajı geçme ihtimali olmayan partilerden aday olanlar

a.İdeallerim var. Bunlar da küçük bir kısmıdır. Seçilme önemli değildir. Önemli olan kendi inandığı doğruları savunmaktır.

b.Kulübümü kimseye kaptırmam. Bunlar bilinçaltında partilerini kulüp gibi görürler. Partinin asla ve asla seçim barajını geçemeyeceğini bilirler. Ancak parti onlar için önemli bir sosyal çevredir. Bir nevi sosyal ihtiyaçlarını giderdikleri yerdir. Parti içinde kazandıkları paye, toplantılar, o toplantılarda kazandıkları sosyal itibar önemlidir onlar için. Partilerine gidin, onları büyütecek teklifler yapın, sizden rahatsız olurlar. Çünkü kendi sosyal konumlarını kaybetme tehlikesi vardır. Arka plana düşmemek için sizin getirdikleriniz tekliflere şiddetle karşı çıkarlar.

c.Kesinlikle seçileceğim. Bu grubun diğer adı hayalcilerdir. Aday olurlar. Hayale kapılırlar. Seçileceklerine kesinlikle inanırlar. Hatta bazıları partilerinin tek başına iktidar olacağına inanır. Genellikle bunları sömüren birileri vardır. Onları aday yaparak paralarını alıyorlardır ve onları kesin seçileceklerine inandırıyorlardır.

3.Bağımsız aday olanlar

a.Ben meşhurum, beni seçerler. Bunlar ya kamuoyu tarafından önceden tanınmıştır ya da aşiret üyesi olarak arkasında sayısal destek vardır. Bunların seçilme ihtimali vardır, bazılarının kesindir.

b.Ben çok mükemmelim, beni seçerler. Bunlar hayalcilerdir. Kendilerinin çok akıllı olduğunu, dünyayı kurtaracağını düşünür. Ancak gerçekten bunu yapacak bile olsa kimse onu tanımadığı için seçilme şansı sıfır olduğu halde bunu görmezler ve aday olur. Genellikle bunlar ya narsistik kişiliğe sahiptir ya da gerçek dünyadan uzaktırlar. Kendi kurdukları hayal dünyasının bütün insanlar için geçerli olduğunu zannederler. Ama asla uyanamazlar. Her seçim döneminde medyada yaygın olarak görülür bu tür meczuplar.

 

Bugün faiz kanıksanmış, zina rutinleşmiş, zulüm normal hale gelmişken, bütün dünyada insanlar perişan durumdayken vekil olup olmamak çok önemli değil. Hakkı savunmaktır önemli olan. Hakkı savunmak ve tebliğ etmek için vekil olanlar başka bir şey düşünmemeli, bütün mesaisi hakkı savunmak ve tebliğ etmek olmalıdır. Ellerindeki tüm imkanları kullanmalıdırlar, bunun için var güçleriyle çalışmalıdırlar. Bu bozuk düzende el kaldırmak için vekil olmanın yok bir önemi. Bu niyette olanlara Allah'ın yardımcı olacağını da asla unutmamak gerekir.

 

 

Lütfi Hocaoğlu


YorumcuYorum

17.04.2011
12:19

Sayın lütfi bey: %99’u Müslüman olan fakat %99’u nun da Kuran dan habersiz olduğu; Daha doğrusu Habersiz olmak isteyen toplumda Sen faiz demişsin ,haram demişsin ne anlamı var. Onların İslam oluşu Geleneksel,nasıl bazı insanlar fenerlidir. işte onun gibi birşey.

Parayı, ünvanı, karıyı görsünler gerekirse galatasaraylı olurlar.

Eğer çıkarlarına uygunsa O helaldir. Yok çıkarlarına ters olsun O haramdır.

Dini konuda bir şey söyle dikkatlerini çekmez,Ama Futboldan,Paradan vs bahset ilgilerini çeker.

Kısacası doğru yola çağır icabet etmezler ,sapıklığa çağır koşakoşa ilgi gösterirler.

Allah kolaylıklar versin.





Sayı: 97 | Tarih: 17.04.2011
Mahir Kaynak
Seçimin sonucu
1002 Okunma
7 Yorum
Süleyman Karagülle
Ebubekir Sifil
Şeairi Muhafaza Etmek
948 Okunma
Zafer Kafkas
Mehmet Şevket Eygi
Davamızı Satan Münafıklar
903 Okunma
Emine Hocaoğlu
Zülfü Livaneli
Meclis’e girecek olana notlar
877 Okunma
Ali Bülent Dilek
Ahmet Hakan
Şamil'in telefon mesajı
El kaldırmak için yarış
872 Okunma
1 Yorum
Lütfi Hocaoğlu
Ruşen Çakır
Ne tasfiye ne değişim
863 Okunma
Tayibet Erzen