6 Mart 2021 Uğur Dündar.

Şehitler ölmez, vatan bölünmez!.. Yüreğimizi yakan her şehit haberinin ardından böyle söylüyoruz. Manevi anlamı çok yüksek olan ve benim de yüreğimde hissettiğim bu deyişe rağmen şehitler ölüyor, ateş düştüğü yeri yakıyor.

Şehitlerin acılı ana babaları, eşleri, çocukları ve yakın akrabaları yaşadıkça, o ateş de onların yüreklerini için için yakmaya devam ediyor.

Örneğin Gara'daki şehitlerimizin adlarını acaba kaçımız hatırlıyor? Bitlis yakınlarında düşen AS532 Cougar helikopterde daha önce verdiğimiz şehitlerin adlarını hangimiz biliyor?

Ateş düştüğü yeri öyle bir yakıyor ki sözcüklerle anlatılamaz!..

21 Kasım 1998…

Tepemizde yazdan kalma, insanı avareliğe çağıran, sımsıcak bir güneş… İki yanı ulu serviler ve asırlık çamlarla çevrili, uzun ince bir yolda ilerliyoruz… Etrafta mis gibi çam kokusu, yanımda ortaokul ikinci sınıf öğrencisi küçük Serkan var.

Aslında Serkan sizin de yabancınız değil!

Hani iki yıl kadar önce, TV'lerde yayımlanan bir şehit cenazesinde, ağabeyinin bayrağa sarılı tabutuna yapışarak “Bana ağabeyimi verin!.. Ağabeyimi geri verebilir misiniz?..” diye haykıran, kavruk tenli, zayıf bir çocuk vardı ya, şimdi birlikte yürüdüğümüz Serkan, işte o çocuk…

Hıçkırarak ağlarken hepimizi ağlatan Serkan'la, uzun ince yolda ilerlerken gözlerine bakamıyorum.

Çünkü baktığım anda, görsel hafızama bir mıh gibi yerleşen görüntülerin, tekrar tekrar gözlerimin önünden geçeceğini, kulaklarımda hep o yakarışın çınlayacağını ve gözyaşlarımı tutamayacağımı biliyorum.

“Bana ağabeyimi verin!.. Ağabeyimi geri verebilir misiniz?..”

Servilerin ardına kayan güneşin önümüze düşürdüğü gölgelerimizi izleyerek, çiçek kokuları arasında yaz bahçesi gibi rengarenk bir yere geliyoruz! Burası Gaziantep Şehitliği…

Günlerden cuma olduğu için şehitlik, analar, babalar, bacılar, eşler ve belki de kahraman babaları şehit düştüğünde, ana karnında olduklarından onları artık hiç göremeyecek minicik bebelerle dopdolu…Yazının tamamı için https://www.sozcu.com.tr/2021/yazarlar/ugur-dundar/sehit-6297682/https://www.sozcu.com.tr/2021/yazarlar/ugur-dundar/sehit-6297682/
YazarlarUğur Dündar

YORUM

Biden döneminde,Trump dönemine göre daha dikkatli hareket etmemiz gerektiğini önceki yazılarımda yazmıştım.

Trump, attığı twet lerle, problem yaşayacağı ülkeleri önceden uyarıyor, tedbir almalarını sağlayarak, sermayenin yapacağı operasyonların etkisini en aza indirmeyi, insanlığa zarar verememelerini sağlıyordu.

Biden ise; uluslar arası ilişkilerini cia ustalığı ile yürüteceği apaçık ortadadır. Herkesle iyi geçinir, herkese yardım eder,kendine minnettar ederek, dolaylı yollardan kendine muhtaç hale getirir, cia ve derin sermayenin imkanlarını azamı kullanarak, itaat etmeyen ülkelere, milletlere iz, hatta en ufak bir his dahi bırakmadan kusursuz operasyonlar yapar. Yaptığı operasyonların sağlam delillerini, şüpheleri oluşturur ki, kendilerinden kimse şüphe etmesin. Rahmetli; Eşref Bitlis, Uğur Mumcu, Gaffar Okan, Turgut Özal, Adnan Kahveci, Muhsin Yazıcıoğlu, Hatta, Alpaslan Türkeş, Necmettin Erbakan ı dahil, İsimlerini sayamayacağımız kadar, Milli insanlarımızın, cia ve uzantılarının operasyonu ile rahmeti rahmana kavuşmuş olduklarını millet olarak düşünmekteyiz. Bu vb operasyonların çoğu, Abd yönetiminde demokratların olduğu döneme rastlaması tesadüf olamaz. Son yaşadığımız helikopter kazasında kaybettiğimiz komutanlarımızın, 15 Temmuz hain darbe teşebbüsünde, kahramanca mücadele eden komutanlarımızın oluşuna da, milletin vicdanında kaza olarak kaydedilmesi imkansızdır.

Milli ve manevi hassasiyetleri yüksek komutanlarımızın, yöneticilerimizin, istihbaratçılarımızın, velhasılı, hepimizin bundan sonra,  tam bağımsız olana kadar, rehavete kapılmadan, azami dikkatli olmalı, azami gayretle; ülkemiz miletimiz,  bayrağımız,  ezanımız, hürriyetimiz için,  faizli kapitalist sömürü köle düzeninden kurtulmak için, Adil ortaklık düzenini kurabilmek için, paylaşımda adaleti tesis edebilmek, insanın insan gibi yaşayabilmesini sağlamak için, 3. bin yıl Kur an düzenini kurabilmek için azami gayretle bir ve beraberliğimizi bozmadan çalışmalıyız.

Önümüzdeki 5 yıl, Müslüman Türk milletinin en zor süreçlerden geçeceği ve Allahın izni ve milletimizin samimi inancı ile, bu zor günleri aşarak, yeniden dünyaya nizam verme imkanı bulacağımız yıllar olacaktır.

Gevşeklik gösterip, yanlış politikalar ile, birbirimizle uğraşmaya, bize kurulan tuzakları göremez kısır döngü siyaset ve gündemlerin içinde debelenmeye devam edersek; hem ahretimizi hem dünyamızı kaybeder, sermayenin çaresiz köleliğinden, esir kölesi olmaya terfi ederiz.

Not; İtalik ifadeler, yorumlar, Hüseyin Bağdatlı ya aittir.