BÜYÜK GÖZALTI

ED- Trump’ın damadı Kushner, Beyaz Saray’ın kayıtlarına geçen resmi haberleşme kanalları dışında görüşmeler yapmış. Böylece Saray’ın dışında resmi ilişkiler kurmuş. Biden bu ilişkilerin kendisine bildirilmesini haber firmasından istemiş, o da bunu sağlamış. Şimdi Biden bunları inceliyor, saldırıya hazırlanıyor. Trump ve damadı hedefte.

SK- İki Yahudi halkı vardır. Bunlardan biri İspanya’dan yayılmış, Türkiye’de de yerleşmiş olan Yahudilerdir. Bozulmamış İsrail ırkı olarak görebiliriz. Diğeri ise Rusya Yahudileridir. Bunların çoğu sonradan Yahudi olmuşlardır. Harzemlerin resmi din olarak Yahudiliği kabul etmesi sırasında Yahudileşen halk vardır. Bunlar arasında derinden çekişme bulunmaktadır. Kushner bunlardandır. Rusya ile Trump’ın beraberliği de buradan gelmektedir. Biden ise Batı Yahudilerine daha yakındır. Batı Yahudileri ekonomi bakımından daha güçlüdürler ve hâkimdirler. Bununla beraber ABD’deki veya Londra’daki derin Yahudi gücü şimdiye kadar bu iki Yahudi halkını bir arada organize etti, dünyaya hükmetti. Tam istihdamın sağlanması sonucu kendi aralarında ekonomik kriz doğduğu için şimdi çatışma halindedirler. Bunlardan kredileşmeli ortaklık sistemini kabul eden olursa o galip gelecektir. İkisi kabul ederse yine beraberlikleri devam edecektir. Hiçbirisi kabul etmezse ikisi de tarih olacaktır.

VELİAHT MESAJI

ED- Trump başkan olunca ilk ziyareti Arabistan’a yaptı, silah sattı. Daha sonra veliaht Selman Faysal; ailesinden 11 kişiyi hapse koydu, Suudi zenginlerinin mallarına el koydu, Kushner’in etkisiyle Rusya ve Çin ile uzlaştı. Şimdi Biden Selman’ın işini bitirmek istiyor. Kaşıkçı cinayeti onun için yeniden canlandırılıyor. Kushner’in saray dışı görüşmeleri bundan dolayı ele alınıyor.

SK- Londra’da veya Washington’da bulunan derin Sermaye gücü bugün gücünü kaybetmektedir. Kendi aralarında çatışmalar vardır. Batı Yahudilerinden Rothschildler ve Rockefeller artık ortak siyaseti takip etmiyorlar. Rusya Yahudileriyle Batı Yahudileri arasında da yeni hareketler vardır. Rusya Yahudileri İsrail’e hâkim olmak istiyorlar. Bu durum Hıristiyanları ve Müslümanları harekete geçiriyor ve artık Sermaye’nin sömürüsüne “Dur” deme seviyesine gelmişlerdir. Türkiye’nin bugünkü siyaseti bu yöndedir. Bununla beraber Türkiye Batı’dan kopamıyor ve tam bağımsızlığını ilan edemiyor. Türkiye için en elverişli günler yaşanmaktadır. Türkiye’nin yapacağı bağımsız harekete bugün ne Amerika, ne Rusya, ne Çin ne de AB müdahale edecek durumdadır. Türkiye’nin tek sorunu vardır, dış borçlar. Akevler bunu çözmektedir. Başka çözümü de yoktur. AK Parti hayat ve memat dönemindedir. Ya Akevlerle uzlaşacak yaşayacak ya da Osmanlı’nın akıbetine doğru yol alacaktır.

ÇELİK BİLEK

ED- Osmanlı İmparatorluğu yıkıldı, yerine yeni devletler oluştu. Yeni devletler mağlup devletler oldular. Avrupa devletleri onları müstemleke olarak paylaştı. Türkiye’yi bölüşemediler. Türkiye Devleti’nin dinsizleşmek şartıyla ulusal devlet olarak kalmasına karar verdiler. Türkiye bu çatışma dengesini iyi bir şekilde kullanarak bugün Avrupa Devletleri seviyesinde bir devlet olmuştur. Hatta NATO’daki yeri ABD’den sonra ikincidir. Daha önceleri İngiltere ve Kara Avrupası Türkiye’yi emirlerine almış istedikleri gibi yönlendiriyorlardı. 2. Cihan Savaşı’ndan sonra buna üçüncü güç eklendi. ABD’de de devreye girdi. Türkiye Rusya’yı dışladı.

SK- Türkiye özellikle 1960’tan sonra Milli Görüş’ün siyasete girmesiyle Rusya ile de iyi ilişkiler kurmaya başladı. Çin ile de uzlaştık. İran’la bir olup İslam âleminde birliği sağladık. Böylece Türkiye ve İslam âlemi bugün dünyada büyük güçler arasındadır. Amerika, Avrupa, Rusya ve Çin’den sonra İslam Âlemi var, Türkiye-İran birliği var. Güney Amerika, Afrika, Hindistan henüz etkin güçler arasında değiller. İslam âlemi ise etkin güç haline gelmiştir. Çıkacak bir savaş olursa biz nerede olursak o taraf kazanacaktır. Bunu bildikleri için 3. cihan savaşı çıkmıyor.

MESELE BAŞKA

ED- 1917’de Suudi Kralı Çin’e gitti, üstün seviyede karşılandı, anlaşmalar yapıldı. Silahı Çin üretecekti. Aynı yıl Suudi Kralı Rusya’ya gitti, orada da anlaşmalar yaptı. Şimdi de etkili veliaht olan Selman Çin’e gitti, Kaşıkçı cinayetinin kaynağı bu. Türkiye de Rusya ve Çin’e yakın durmaktadır. Buna karşı olan Batı, muhalefeti organize etmektedir. Amerikan Büyük Elçisi HDP ile görüştüğü gibi, Babacan ile de görüştü. Türkiye’deki siyaset bu iki grubun etkisiyle yapılmaktadır.

SK- Türkiye’nin başarıya ulaşması için muhalefetle iktidar uzlaşıp ortak siyaseti takip etmeliler. Bölünürsek onların oyuncağı oluruz ve ilk harcayacakları yer Türkiye olur. Bombaları atarken diğer ülkeler yerine Türkiye’yi hedef alır ve Türkiye’yi önce iki taraf da Nagazaki’ye çevirir. Ondan sonra Türkiye’yi böler, barışırlar veya savaşa devam ederler. 1960’larda Milli Görüş siyaseti birliğe dayanıyordu. Biz Halk Partisi ile koalisyon yaptık. MHP ile seçim birliğine girdik. Demirel’i dışardan destekledik, Çiller’le hükümet kurduk, HDP ile uzlaştık, çözüm yıllarını yaşadık. Bu sayede Türkiye bugünkü Avrupa ülkeleri seviyesine ulaştı, süper güç oldu. Bu gücümüzü koruyabilmemiz için yine 60’lı yılların barışı içinde olmak zorundayız. Bunu da ancak Kur’an etrafında toplanırsak başarırız. Adil Düzen ile başarırız. Akevler’in dışında bunu uygulayacak bir yer yoktur.

PUSLU HAVA

ED- Helikopterimiz düştü. 11 şehit verdik. Her şeyi hesaba katmalıyız. F-35’leri imal ediyorduk, almadılar. Parasını verdiğimiz uçakları vermediler. Yunanistan’a parasını almadan veriyorlar. Türkiye yeni karar aldı, F-16’ların ömrünü 20 yıl daha uzatmaktadır. Bundan rahatsız olup bu helikopter düşürmüş olabilirle.

SK- Hürriyet Gazetesi’nin yazdıklarına göre burada ölmüş olan Korgeneral 15 Temmuz’da etkin rol oynamıştır. Onlar adına Sermaye’nin bunu yapması daha çok muhtemeldir. Ordu çok haklı olarak kesin bilgiye sahip olmadığı konularda kimseyi itham etmemektedir. Bizim de bilgimiz olmayan veya yetkimiz olmayan konularda hayallere dayanarak hüküm verme yetkimiz yoktur. Devletimiz varsa failleri bulabilecek güçtedir. Bizim burada söyleyeceğimiz, bu tür olayların olmaması için şeriat düzeninde getirilmiş olan hüküm nedir, onu anlatmamız gerekir. Adil Düzen’e göre İnsanlık Anayasası’nda bu sorun çözülmüştür. Ordular demokratik yoldan oluşur, ancak görevlerini askeri sistem içinde yaparlar.

NOT: Yazıda yer alan italik ifadeler Süleyman Karagülle’ye aittir.

YORUM:

ŞERİATTA ORDU

Şeriatta güvenlik kuvvetleri gönüllülerden oluşur. Halk isterse asker olur, bizzat orduya katılır savaşır, isterse bedel verir ve savaşa katılmaz. Böylece orduya zorla kimse getirilmez. Bu birinci kuralla ordu içinde ihanet edecek kimseler bulunmamış olur.

Bedel miktarı öyle tayin edilir ki orduya katılanların sayısı istenildiği kadar olur.

İkinci olarak şeriatın koyduğu tedbir ise herkesin ordusunu ve ordunun içinde komutanlarını kendilerinin seçmesidir. Bütün askeri birlikler birbirleri ile anlaşmış kimselerden oluşur. Askerler birliklerin yani üstlerini her zaman değiştirebilirler. Üstler de istedikleri kimseleri kendi birliklerinden uzaklaştırabilirler. Dolayısıyla askeri birlikler, illerde güvenlik kuvvetleri birbirleri ile uzlaşmış kader birliği içinde, üstleri için ölmeyi göze almış kimselerden oluşur. Böyle bir güvenlik ve savunma kuruluşları içinde buna benzer kazalar mümkün olmaz ya da çok az olur. Bu tür bir ordu oluşturma bu bakımdan gerekli olduğu gibi böyle bir ordunun savaşma kabiliyeti de çok büyüktür. Gelin kendimizi Allah’tan daha akıllı görmeyip şeriata teslim olalım. Şeriat düşmanlığını yapanlar millet düşmanlığını, devlet düşmanlığını, devletin tek dayanağı olan ordu düşmanlığını yapmış olurlar.