İTTİFAK
ED- Hulusi Akar net konuştu. “Sorun S-400 değildir.” dedi. Sorun PKK-YPG sorunudur. ABD PKK-YPG’yi korumaktan vazgeçerse Türkiye rahatlıkla ABD ile ittifakını sürdürebilir. ABD’de hiçbir başkan PKK-YPG’den vazgeçemez. Derin güç böyle bir vazgeçişe izin vermez. Türkiye’deki iç çatışmalar da buna dayanmaktadır. Batı bundan vazgeçebilir ama Erdoğan vazgeçemez. Erdoğan’dan başkası Türkiye’de bu dengeyi sağlayamaz.
SK- Türkiye, Viyana Bozgunu’ndan sonra devletlerarası çatışmalarda değişik tarafta yer almış, güçlü devletler Türkiye’yi paylaşamadıkları için İmparatorluk hasta adam olarak yaşamaya devam etmiştir. İstiklal Savaşı’nı da aslında biz böyle kazandık. Türkiye’yi Hristiyanların eline vermemesi için İstiklal Savaşı’nda ve Lozan Anlaşması’nda Türkiye tarafını tutmuştur. Türkiye’de istediği olmayınca bugün Türkiye tarafı değildir. Hulusi Akar’ın konuşması çok nettir ve açıktır. PKK var oldukça Türkiye Batı’dan daima endişe içinde kalmak zorunda kalacaktır.
DOĞU HAREKET!
ED- Virüs Çin’de çıktı. Çin virüsü etkisiz hale getirdi. Sokaklarda yürüyen yüzleri kameralarla tespit ederek hasta olanları ortaya çıkardı. Böylece yayılmasını önledi. Çin’deki bu olaylar Rothschildlerin sermayesi ile olmuştur. Türkiye Berlin hattında değil, Londra hattındadır.
SK- Sermaye krizleri ortaya koyar sonra da onu çözdüğünü iddia eder, oysa öyle bir kriz yoktur. Nagazaki’de atılan bomba sıradan bir bombadır ama hala insanlar o bombadan korkutulmaya devam edilmektedir. Kuş gribi sıradan bir griptir. Ama kümeste tavuk bırakmadı. Korona virüs de böyledir. Sıradan bir virüstür etkisi büyütülmektedir. Dünya devletleri paniğe kapılmış ve krizler içindedir. Şimdi de Çin’i yani Londra’yı galip getirmek için oyunlar oynanmaya devam etmektedir. Allah hastalıklara teşhis edilmesi için gerekli işaretleri koymuştur. İlk teşhis çehrede görülür. Hasta birisiyle karşılaştığınız zaman hemen hasta olduğunu anlarsınız. İnsan gözüne gelen bu ışıklar elektronik cihazlarla tespit ederek, her hastalık çok kolay bir şekilde anlaşılabilir. O zamanda büyük sağlık sömürü problemi çözülmüş olur. Çin’den veya Washington’dan aşı alacağımıza Türk tabiplerini harekete geçirerek kendi imkân ve güçleriyle hastalığı teşhis etmeleri ve tedavi yollarını bulmaları sağlanmalı.
FOTOĞRAF
ED- Çanakkale Zaferi’nin 100 yıl dönümünde Erdoğan ile Aliyev Çanakkale’de birlikte yürüdüler. Ortalarında İngiltere veliahttı vardı. İpek Yolu projesi o tarihlerde ortaya atılmıştır. Rusya da Türkiye gibi Londra hattındadır. Ermenistan Berlin hattında olduğu için Türkiye’ye görev verdiler ve Azerbaycan galip geldi. Savaşı bunlar yaptı ama kendileri için değil, iki güç arasındaki çekişme sonucu biz kazandık. Türkiye’de iktidar Londra tarafı, muhalefet Berlin tarafıdır. Bakalım ne olacak?
SK- Türklerin bir özelliği vardır. Kendileri savaş çıkarmazlar. Kendilerine saldırınca savaşırlar. Başka bir özellikleri daha vardır. İşgal ettikleri yerleri sömürmezler, onlarla bir olup yenilik yaparlar, ülkeye refah getirirler. Böylece gittikleri yerde kalıcı olurlar. Ermenistan eğer Dağlık Karabağ’ı refaha götürseydi Türk Ermeni ayrımı yapmasaydı bugün Azerbaycan o yerleri alamazdı. Bu savaşta geri almak çok önemli değildir. Asıl önemli olan bundan sonra buralarda Ermenilerin de en az Türkler kadar huzur içinde yaşamalarının sağlanmasıdır. Türkler Kafkasya’daki 3 grup halkların birleşerek bir devlet oluşturmaları tezi üzerinde durmalıdırlar. Öncelikle Azerbaycan içinde Gürcü, Ermeni, Türk ayrımı kalkmalıdır. Bunun getirdiği barış ve başarı Ermenistan ve Gürcistan’ı da Adil Düzen’e göre yönetme durumuna getirecek, düzen birleşince de tek devlet olmak kolaylaşacaktır.
İLK TELGRAF
ED- Avrupa Birliği’nde İngiltere daima Türkiye’nin yanında yer aldı. Katar da hep Türkiye ile bir oldu. Türkiye’deki siyasi bölünme Londra-Washington çatışmasına dayanmaktadır.
SK- Avrupa’daki çatışma Latinlerle Germenler arasında cereyan eder. Germenler Latinleri yendiler Roma’yı işgal ettiler ama Hristiyanlığı kabul ettiler. Böylece Avrupa bir Hristiyan ülkesi oldu. Germen-Latin çatışması devam etti İngiltere’yi de Germenler işgal etti. Böylece uygarlıkta Latinler ama güçte Germenler Avrupa’ya hâkim oldular. Bunların çatışmasından yararlanan Yahudiler İslamiyet’ten aldıkları uygarlığı Avrupa’ya götürdüler bu arada Amerika da keşfedildiğinden Avrupa ve Hristiyanlık dünyaya hâkim oldu. Yahudi sermayesi Avrupa’yı ikiye böldü. Kara Avrupa’sını parlamenter sistemle, Deniz Avrupa’sını krallık yâ da başkanlık sistemiyle yönetti. İkinci Cihan Savaşı’nı Sermaye tıkanmış olan kapitalizme alan açmak için çıkardı, başardı da. Fransız generali De Gaulle bunu gördüğü için Fransızlarla Almanları yani Germenlerle Latinleri birleştirdi. Sermaye’nin büyüttüğü Anglosaksonlarla karşı Avrupa’yı bağımsız hale getirdi. Sermaye İngiltere’yi de AB’ne sokarak hükümranlığını sürdürmek istedi. Ne var ki İngiltere, Fransız ve Almanlar karşısında tek kaldığı için etkili olamadı. Bu sefer İngiltere Türklerin AB’ne girmesini istedi. Böylece İngiltere AB’de hâkim olacaktı. Ne var ki, Türkiye özellikle Milli Görüş’ün etkisiyle Almanların yanında yer aldı. O tarihten beri Türkiye’nin AB’ne girmesini Sermaye engellemektedir. Bu oyunla Sermaye AB’ne hâkim olamayınca, bu safer İngiltere AB’den ayrılma kararını aldı. Bu hikâyeyi anlattıktan sonra şu sonuca varırız. Londra-Washington hattı eski dünyaya karşı bir savaştır. Bizim Rusya, İran ve AB içinde olmamız gerekir. Bunun dışında atılan adımların sonu Türkiye’nin aleyhinedir.
ZİRVEDE MUTASYON
ED- Londra-Washington çatışması bizi de çatıştırıyor. Anlaşamadılar, biri diğerini de yenemedi çatışma devam ediyor. Sonuç orada çözülürse bizde de çözülmüş olur.
SK- Üçüncü bin yıl uygarlığı 3 bölgede devam edecektir. Amerika’da kapitalizm, Çin’de sosyalizm, Avrupa, Rusya, Türkiye ve İran’da ise şeriat düzeni kurulacaktır. Türkiye eğer Hintlilerle Müslümanları anlaştırırsa Hindistan da şeriat düzeni içinde yer alacaktır. Anlaştıramadığı takdirde Hindistan ikiye bölünecek güney kısmı şeriat düzeni içinde, kuzey kısmı ise sosyalizm düzeni içinde yer alacaktır. Türkiye buna göre siyaset yürütmelidir. Şeriat düzeni katılan herkesin yanında olmalıdır. Bu düzenin merkezi de İstanbul olmalı ama İstanbul’da şeriat düzeninde olan her devlete bir ilçe kuracak kadar yer ayrılmalıdır. Mekke sosyal yapının merkezi olacak, İstanbul ekonomik yapının merkezi olacaktır.
NOT: Yazıda yer alan italik ifadeler Süleyman Karagülle’ye aittir.
Yorum:
Türkiye ne yapmalı?
Daha önceleri de bu soruyu sorduk ve cevapladık. Türkiye şeriat yönetiminin dünyaya hâkim olması için çalışmalıdır. Şeriat devletinin temeli barış devleti olmaktır. İslam demek barış demektir. Barışın devamlı olması için, devletlerin kendi halklarını ve başka devletleri sömürmemeleri gerekir. Bunu sağlamak için de hâkimlik sistemi yerine, hakemlik sistemi getirilmelidir. Çıkacak her türlü ihtilaf tarafların seçeceği hakemlerle iki hakemin seçeceği başhakemden oluşan mahkemelerce çözülmelidir. Hakemlerin kararı kesin olmalıdır. Şeriat devletleri hakem kararlarını uygulamakla görevli kuruluşlardır. Türkiye şimdiden çıkan nizalarda hakemliği kabul edecek devletlerle ittifak haline gelmelidir. Hakemliği Londra hattı kabul ederse orada yer almalı, hakemliği Berlin hattı kabul ederse orada yer almalı. Ne Çin ne Amerika hakemliği kabul ederler. Çünkü güçlüdürler, güçsüz olanların emrine girmezler ama AB devletleri Rusya, İran, Hindistan, Afrika hatta Güney Amerika hakemlik sistemini kabul ederler. Çünkü onlar mağluptur, hakemlikte kazanma şansları vardır. İhtimal dâhilindedir ama hâkimlikte ezilmeye devam edeceklerdir. Türkiye’nin şansı, şeriat düzenini bütün diğer ülkelerden daha çok bilmesidir. İsrail Devleti kuruluşta Mecelle’yi kendisine yasa yapmıştır. Yani Tevrat’tan hüküm çıkarmadan evvel Kur’an’ın hükümlerini uygulamıştır. İnsanlığın sorunu İsrail Devleti veya İsrailoğulları değildir. İsrail sermayesini elinde tutan Yahudi zengin aileleridir. Onlar Müslüman ve Hristiyanlardan çok İsrailoğullarını ezmektedirler. Filistinlileri Sermaye finanse ediyor. Görevleri İsrail tüccarlarının zengin olmalarını önlemektir. Araplar arasını açan da onlardır. Trump ve damadı bunu bildiği için İsrail’i Araplarla barıştırmaktadırlar.