Yazarlar Uğur Dündar 26 Nisan 2020

Bir ayı aşkın bir süredir 65 yaş ve üzerindeki yurttaşlarımızı evlerine kapatıp unuttular.

Unuttular diyorum, çünkü bu insanlar, haftalardır bırakın kapı önüne çıkıp birkaç adım atarak soluklanmayı, evlerinden başlarını bile çıkaramıyorlar.

Onlara reva görülen yasağın gerekçesi ise “Yaşlılarda büyük oranda ölüme sebebiyet veren koronavirüsten korunmalarını sağlamak… Böylece hak ettikleri saygıyı ve özeni göstermek!..”

Oysa tüm dünyada olduğu gibi, yaşlılar, gereken hijyen önlemlerini alarak, maske takarak ve sosyal mesafeye dikkat ederek de kendilerini koruyabilirler. Hem de bilge kişilikleriyle pek çok gençten daha ciddi şekilde…

Bunları kişisel tespitim olarak değil, SÖZCÜ'deki köşeme gelen sayısız mesajdaki yakınmalara dayanarak yazıyorum.

Yağmur gibi yağan iletilerde, “Artık çıldırmak üzereyim” diyenlerden tutun da “Eskiden günde 16 bin adım atardım, şimdi mıhlanıp kaldım. Fiziksel ve ruhsal çöküntü içindeyim” diye yazanlara, hareketsizlikten şekerinin yükseldiğini, tansiyonunun fırladığını ve kalbinde sıkıntılar başladığını, gençlerin gözünde bakıma muhtaç bir kişi konumuna düşürülmenin onurlarını incittiğini ve aile içi çatışmalar yaşamaya başladıklarını söyleyenlere kadar, çok geniş bir yakınma yelpazesi yer alıyor.Yazının tamamı için tıklayın.https://www.sozcu.com.tr/2020/yazarlar/ugur-dundar/yaslilarin-hapis-cilesi-ne-zaman-bitecek-5774583/?utm_source=yazarlar&utm_campaign=diger_yazilar&utm_medium=diger

YORUM

Yazarımız sayın Uğur Dündar beyin uzunca bir acitasyon yapmasından anlaşılıyor ki; herkesten çok kendileri bunalıma girmişler.

Devletimizin almış olduğu 65 yaş üstü ve 20 yaş altı,sokağa çıkma yasağı; doğru verilmiş bir karardır.. Salgın hastalıklardan kaçmak imkansızdır ancak, evde dinlenme halinde olan insanların, bağışıklık sistemleri daha güçlü olacağından, hastalığı daha hafif atlatacakları bir gerçektir.

Özellikle 65 yaş üstü insanlarımızın, işleri olmasa dahi; dünyevi meşakatleri ve endişeleri,gençlerden daha fazla olduğu gerçeğini dikkate alacak olursak; hiçbir işleri olmasa da, yaşadıkları semtte ne olup bittiğini merak eder, o kahve senin bu kahve benim,sigara dumanı nın bol olduğu,her ortama girer çıkarlar. Evden çıkmaları yasaklanmasa idi; öyle inanıyorum ki!!! Yaşlılarımızın yarısından çoğunu virüse kurban vermiş olurduk.

Diğer açıdan bakacak olursak; yaşlılarımız akil insanlardır; onları muhafaza etmek; toplum ve devlet aklını, refleksini muhafaza etmektir.  Virüs sonrası; bambaşka bir dünya ya uyanacağımız,çeşitli kesimlerin sözcüleri tarafından ifade edilmekledir. Bana göre; İnsanlığı daha profesyönel yöntemlerle köleleştirmeye çalışanların hesapları tersine dönecek, onların 3. bin yıl projeleri insanlık tarafından kabul görmeyecek… Buna mukabil, huzur ve güven aramaya çıkan,çare arayacak olan insanlık, internet çağı nın vermiş olduğu imkanlar sayesinde; Adil ortaklık Düzeni ile tanışma imkanı bulacaklar. Devletimizin acilen yapması gereken; hiç vakit kaybetmeden, ortaklık düzenine geçmektir. Bunun için Akevler Adil Düzen ile irtibata geçmeleri yeterli olacaktır.Not;italik ifadeler,yorumlar; Hüseyin Bağdatlı’ya aittir.