SON RAUND
620 Okunma, 2 Yorum
Ergün Diler - Takvim
Süleyman Karagülle

SON RAUND (04.04.2020)

Ergün DİLER - ABD’deki Bavyeralının kurduğu 150 yıllık Bankası 2008’de 700 milyar borçla battı. İki ABD Generali 2015’de Türk işadamlarının tutuklanmasını istedi. Aynı Generaller 2018’de de Fransız işadamlarının tutuklanmasını istedi. Bugün Korona Virüs o savaşın devamıdır. ABD’de işsiz kalan 9 milyon insan işsizlik maaşı için müracaat etti. Bu müracaat 1 ayda 40 milyona çıkabilir. ABD Ulusal Ekonomik Konsey Direktörü Trump’a “Ya zenginleri iflas ettirirsin ya da buradan gidersin.” dedi ve 6 trilyon dolarlık Korona paketini sundu. Trump Fed başkanını şiddetle eleştirdi.

- ABD’de iki aile karşı karşıya idi. Devlete hâkim idiler. Kendilerine karşı çıkan başkanlarını öldürüyorlardı. Kendi aralarında rekabet vardı. Ama çatışma yoktu. Birlikte Dünya’yı yönetiyorlardı. Görünürde karşı karşıyaydılar. Biri demokrat partili diğeri cumhuriyet partiliydi. Erbakan’ın Dünya’yı uyarması sonucu devletler birleşip Sermaye’ye karşı durmaya başladılar. Tam istihdam sağlandığı için faizli sistem çalışmaz oldu. Finans merkezi olan Rockefeller ile reel ekonomiyi elinde tutan Rothschild’in arası bozulmaya başladı. Bundan yararlanan Pentagon Sermaye’ye karşı savaş açtı. Bugünkü çatışma budur. Pentagon’un elinde Dolar olmadığı için savaş işinde bir güce sahip değil. Virüsü üreten Pentagon olamaz. Eğer böyle bir şey olmuşsa yine Sermaye üretmiştir. Basın Sermaye’nin elinde olduğu için Dünya’yı krizlere sokabilmektedir. Savaş Dolar savaşıdır. Savaşın bitmesi için Dolar’ın piyasadan çekilmesi gerekir. Trump Dolar’ı yenemez çünkü bütün dünya Dolar üzerine kurulmuştur. Ama Trump yeni Dolar çıkarabilir. Bu çıkarılan Dolar bankalar tarafından değil, halk tarafından üretilmiş bir Dolar olmalıdır. Bunun için de Kur’an’a kulak vermelidir. Ancak o zaman savaş biter. Silah ayrı, Dolar ayrıdır. Farklı silahlar arasında savaş olmaz.  

TAHT OYUNU (07.04.2020)

Ergün DİLER - Kraliçe II. Elizabeth 1952’de tahta geçmişti. Ekrana kolay kolay çıkmayan Kraliçe Korona Virüs sebebiyle ekrana çıktı birlik olmaktan bahsetti. Tam da bu sırada İngiltere Başbakanı hastaneye kaldırıldı ve Kraliçe’nin kaydı etkisiz hale getirildi. Kraliçe yorgun ve bitkin görünüyordu. İngiltere Başbakanı Johnson işadamlarıyla Kraliçe’nin 2020 sonunu göremeyeceğine dair paylaşımda bulundu. Harry ABD’ye yerleşti. Trump Harry için gelsin ama ona özel koruma yapmayacağız dedi. Kraliçe artık tek başına. Çocukları, torunları ölmesini bekliyor. Korona Dünya’yı değiştirecek. Avrupa, Londra değişecek. Kraliçe Korona Virüs üzerinden kimseye teslim olmayacağız derken aslında savaşın tanımını yapıyordu.

-Sermaye son asırlarda dinsiz bir dünyayı oluşturma kararını almıştı. Fransa’da yapılan inkılap ile bütün dünyayı dinsizleştirmeye çalışmıştır. Türkiye’deki laiklik de bu programın uygulanmasıydı. Sovyetlerdeki devrim de bu programın bir parçasıydı. Ateizm ile dünyayı dinsizleştirirken kendi sermayesine alan bulabilmek için adalar devleti olan İngiltere’yi özel mezheple dindar bıraktı. Böylece İngiltere’yi büyüttü. Güneş batmayan ülke haline getirdi. Amerika İngiltere’ye bağlı bir ülkeyken isyan ettiler ve ABD kuruldu. ABD ile İngiltere yarışa girdi. Sonunda İngiltere’nin yerine ABD yerleşti. Sermaye ABD’yi yalnız İngiltere’nin değil, bütün Avrupa ülkelerinin müstemlekesi haline getirdi. İkinci cihan savaşından sonra müstemlekeciliği kaldırdı, aile şirketleriyle dünyayı yönetmeye başladı. 1960’a kadar işler iyi gidiyordu, 1960’da Türkiye’de askeri müdahale yaptırdı ve son zaferini kazandığını zannetti. Türk ordusu onun istediğini değil, demokrasiyi getirdi. Ateizmle dünyayı yönetemeyeceğini anlayan Sermaye, bu sefer ılımlı İslamiyet’i ortaya koydu. Erbakan’ın Adil Düzen ile dünyayı uyarması üzerine Sermaye ile Devletler’in arası açıldı. Bugünkü savaş budur. Mahir Kaynak’a göre Devletler galip gelecek. Biz ise; işçilik düzeni bitecek, ortaklık düzeni gelecek, kim ortaklığa sahip olursa üçüncü bin yıl uygarlığını onlar kurmuş ve onlar geliştirmiş olacaktır diyoruz.

 

POST CORONA (08.04.2020)

Ergün DİLER - Rothschild ailesine yakın olan Henry Kissinger ABD’ye seslendi, “Corona virüs dünya düzenini sonsuza dek değiştirecek. Dünya ekonomi ve siyasal olarak yeni frekansına geçecek. Washington sorumluluk almalı ve bağımsız dünya düzeni için adım atmalı.” dedi. The Economist ve Der Spiegel bu iki dergi üzerinden kavgayı, mücadeleyi, savaşı görmek mümkün. Rothschild ailesinin geleceğini korumakla görevli olan The Economist virüsün kendilerine karşı yapıldığını, yeni dünya düzeninin değiştirilmesi için çıkarıldığını ima etti ve büyük hükümet, özgürlük ve virüs kapağıyla çıktı. Rothschild “Bizim yüz yıl önce kurduğumuz düzeni değiştiremeyeceksiniz, düzenimiz revize edilecek ve sistem sürecek.” diyor. Derin Amerika’nın arkasında olduğu DER SPİEGAL dergisi ise Rothschild ailesinin tek dünya için tasarladığı Euro’nun virüs tarafından parçalandığını Avrupa Birliği ile Euro’nun bittiğini duyurdu. İki taraf da dijital Dolar ile sistemin devam etmesini istiyor, Aileler Bitcoin istiyordu. Parayı yönetenlerin yeni dönemde olup olmayacağını anlamaya çalışıyoruz. Ancak onlar bile bilmiyorlar. Herkes panik içinde, onlar da güvende değiller. Sonunun nereye varacağını Corona virüsü çıkartan birkaç kişi dışında kimse bilmiyor.

-Rothschildler Corona virüsün kendisine karşı üretildiğini beyan ediyor. Genel olarak kendisi yapar, başkasına fatura eder. Ben virüsün Pentagon’un bilgisinde Amerika’da üretildiği görüşünde değilim. Bütün AR-GE çalışmaları Dolar’la yapılmakta ve Ailelerin emrinde çalışmaktalar. ABD Derin devleti, Aileleri de yönlendiren, kim olduğunu bilmediğimiz bir Yahudi Sermaye kuruluşudur. Virüsü çıkaranlar da virüsün etkisi altındalar. Bu görüşmeler ve konuşmalarla virüs sorunu çözülmez. Çünkü virüs sorunu virüsten kaynaklanmıyor. Virüs sorununu Sermaye basın yayını sorun haline getirdi.

BAGRAM ZİRVESİ (09.04.2020)

Ergün DİLER - ABD Dışişleri Bakanı Pompeo Afganistan’a gitti. Resmi açıklamada Taliban ile varılan barış anlaşmasını devam ettirmek için gittiği yazılıyordu. Gani görüşmesi asıl görüşmeyi gizlemek içindi. Pompeo Bagram Hava üssüne geçti. Politbüro’nun en kilit isimleri olan Çin’in en üstteki üç ismi ile görüştü. Sizin ipinizi çektik, Fransa ve İngiltere ile imzaladığınız gizli anlaşmayı çöpe atın dedi ve gelecek tazminat davalarının da rakamını söyledi. ABD’ye döndüğünde Dominic Raab’a İngiliz mevkidaşını aramasını haber vermesini söyledi. Pompeo, Kraliçe ve Dominic geleceği konuştular.

-Çin ile ABD arasındaki kavga sadece görünüştedir. Eskiden Sovyetlerle ABD arasında benzer anlaşmalı kavgalar vardı. Ne var ki eskiden Sermaye ve Devletler halka hâkimdi, şimdi ise ne ABD’de ne de ABD’nin görünürdeki hasımlarında ülkelerine hâkimiyet vardır. Yönetimler, halkına hâkim değiller. Görüşmeler sonuç vermez, sonuç ancak tarihi gelişmeyi kavrayıp, insanlığın nereden nereye gittiğini tespit ederek ona uygun hareket etmekle sağlanabilir. Biz işçilikten ortaklığa gidiliyor diyoruz. Ne devletler ne de Sermaye bunu duydu.

KİM KAZANACAK (10.04.2020)

Ergün DİLER - İspanya Başbakanı Pedro Sanchez ‘’İkinci dünya savaşından sonra ABD’nin yaptığı Marshall yardımına ihtiyacımız var. Vatandaşlarımız ölüyor, hastaneler doldu, ayakta kalma şansımız yok.” dedi.  Wang Huning, Han Zheng ve Zhao Leji Afganistan’da Bagram Hava Üssü’nde Mike Pompeo ile görüştü. Bu üç isim Cinping’i ölünceye kadar görevde tutmak isteyen bloktu. Pompeo Çin’i bitirmekle tehdit etti. Sinyallere göre Kraliçe de ABD ile çalışmak istediğini ilan etmiş durumda. Dağılan Avrupa’nın yeni patronunun Londra olacağı görünmekte. İtalya da parasız ve güçsüz durumda. Onlar da ABD’nin vereceğine razı. Henry Jackson Derneği de virüsü yaydığı gerekçesiyle Çin’e büyük dava açılmasını söylemekte. Çin’e trilyonlarca Dolarlık dava açılmasıyla ilgili raporun hazırlanması emrini Kraliçe verdi. Derin Amerika Kraliçe’yi yanına almış durumda görünüyor.

-Sermaye önce İspanya’yı merkezi yapmıştı. Avrupa’ya uygarlık Endülüs ile girdi. Sonra merkezi Fransa’ya taşıdı. Sonra İngiltere’ye taşıdı. İkinci cihan savaşının sonunda İngiltere’den Amerika’ya taşımaya karar verdi. Dünya Devletlerini İngiltere’den ayırıp Amerika’ya bağlamak için Marshall yardımı fonunu oluşturdu. İngiltere’de Britanya Birliği’nin yardım edemeyeceğini ilan etti. Bugün de virüs krizinden çıkmak için yeni bir fon oluşturmayı düşünüyorlar. Rothschild Ailesi ABD’ye “Ortak fon oluşturalım ve birlikte Dünyaya hâkim olalım.” diyor.

NOT: Yazıda yer alan italik ifadeler Süleyman Karagülle’ye aittir.

Yorum:

Doğruyu Bulan Kazanacak

Sermaye ile devletler uzlaşma içinde Dünyayı yönetiyorlardı. Ne var ki faizli sistem krizlere sebep oluyordu. Krizleri aşmak için Sermaye ve yöneticiler savaş çıkarıyor, bombalıyor, binaları yıkıyor sonra faize alan açıyorlar ve imar ediyorlar. Birinci cihan savaşında denendi, başarılı olundu. İkinci cihan savaşında uygulandı ve başarılı olundu. Üçüncü cihan savaşı çıkarılamadı. Bunun iki sebebi var; biri, Erbakan’ın teşhis programlarıyla dünya uyandı ve her ülke kendisini bağımsız hale getirmeye çalıştı. Sovyetlerin yıkılması da bunun sonucudur. Sermaye Sovyetlerin yıkılmasını istemiyordu.

İkinci sebebi ise, üçüncü bin yıl başına kadar faizli sermaye insanlık için yararlı işler yapıyordu. Hem kendisi kazanıyor hem dünyayı imar ediyordu. Köylerde bulunan halk kentlere taşınıyor ve iş buluyordu. Böylece yirminci yüzyılın başında köylü-kentli oranı %80’lerde iken yirminci yüzyılın sonunda bu oran %20’lere düştü.  Köyler boşaldı, kentliler çocuk yapmıyorlar, nüfus artışı da yavaşladı. Böylece yeni iş yerlerine işçi bulunamıyor, yeni yatırımlar yapılamıyor, savaş çıkarılamıyor. Yani faizli işçilik sisteminin sonu geldi. Rothschildler’in bunu görmesi ona göre yeni çözümler araması gerekirken yüz sene evvel kurduğu faizli işçilik sisteminin sürdürüleceğini söylüyor. Böylece Sermaye’nin sonunun geldiğini ilan ediyor.

Tekrar söylüyorum insanlığın kurtuluşu işçilikten ortaklığa geçmesiyle olacaktır. Ya geçecek ya da tufan olduktan sonra geçecek. Virüs tufan değil, ama tufanın habercisidir.

 

 

 

 

Süleyman Karagülle


YorumcuYorum
Reşat Nuri Erol
13.04.2020
11:43


1967...1968...1969...AKEVLER 54 YILDIR ÇALIŞIYOR...2018...2019...2020

BİZLER ÇALIŞIYOR VE YENİ İSLÂM MEDENİYETİ’Nİ KURUYORUZ...

SİZLERİ DE ÇALIŞMALARIMIZA DÂVET EDİYORUZ; BUYURUN, BİRLİKTE ÇALIŞALIM...

ADİL DÜZEN 1059

“ADİL DÜZEN” III. BİNYIL MEDENİYETİ PROJESİDİR

“VE BİZE DÜŞEN SADECE MÜBÎN/AÇIK TEBLİĞDİR.” (KUR’AN; Yâsin Sûresi, 36/17)

Haftalık Seminer Dergisi; 1059. Hafta - 11 NİSAN 2020 - Fiyatı: www.akevler.orga tıklamak!

BU DERGİYİ HER HAFTA OKUTABİLİR.. ÇOĞALTABİLİR.. DAĞITABİLİRSİNİZ...

“ADİL DÜZEN” UYGULAMALARI YAPMAK İÇİN BİZLERE DANIŞABİLİRSİNİZ...

*KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİ; 1059. SEMİNER

“HİÇ BİLENLER İLE BİLMEYENLER BİR OLUR MU?” (KUR’AN; Zümer Sûresi, 39/9)

İ L İ M TALEP ETMEK HER MÜSLÜMANIN ÜZERİNE FARZDIR.” (Hadis)

AdresAKEVLER İSTANBUL KOOPERATİFLERİ MERKEZİZafer Mah. Coşarsu Sk. No: 29 YENİBOSNA / İSTANBUL Tel: (0212) 452 76 51

Tefsir Seminer Notları Yenibosna’da Cumartesi akşamları okunup tartışılmaktadır.

GAYEMİZ: Bu “SEMİNER NOTLARI”nın İstanbul, Türkiye ve bütün dünyada “OKUNMASIANLAŞILMASI VE UYGULANMASI”DIR. - ADİL DÜZEN ÇALIŞANLARI

***

*“ADİL DÜZEN” DERSLERİ/YORUMLARI

VİRÜS TUFANINDAN KURTULMAK

Bu makaleyi Ece Ferah ile birlikte yazdık. / Şimdi ona soruyorum: Makalemi anladın mı? / Ece Ferah’ın cevabı: Ben makaleyi anladım da bu makaleyi okuyanlar bunu anlayacaklar mı? Yani bence anlamak; bu makaleyi okuduktan sonra buradakileri uygulama yönünde çalışmalar yapmak demektir.

Süleyman KARAGÜLLE

***

*SEBÎLU’R-REŞÂD” / MAKALELER

Virüs dünya düzeni mi, Adil Dünya Düzeni mi?-9

Virüs dünya düzeni mi, Adil Dünya Düzeni mi?-10

Virüs dünya düzeni mi, Adil Dünya Düzeni mi?-11

Virüs dünya düzeni mi, Adil Dünya Düzeni mi?-12

Virüs dünya düzeni mi, Adil Dünya Düzeni mi?-13

Virüs dünya düzeni mi, Adil Dünya Düzeni mi?-14

Reşat Nuri EROL

***

FURKAN SÛRESİ- 12. Hafta

أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

تَبَارَكَ الَّذِي نَزَّلَ الْفُرْقَانَ عَلَى عَبْدِهِ لِيَكُونَ لِلْعَالَمِينَ نَذِيرًا (1) الَّذِي لَهُ مُلْكُ السَّمَوَاتِ وَالْأَرْضِ وَلَمْ يَتَّخِذْ وَلَدًا وَلَمْ يَكُنْ لَهُ شَرِيكٌ فِي الْمُلْكِ وَخَلَقَ كُلَّ شَيْءٍ فَقَدَّرَهُ تَقْدِيرًا (2) وَاتَّخَذُوا مِنْ دُونِهِ آلِهَةً لَا يَخْلُقُونَ شَيْئًا وَهُمْ يُخْلَقُونَ وَلَا يَمْلِكُونَ لِأَنْفُسِهِمْ ضَرًّا وَلَا نَفْعًا وَلَا يَمْلِكُونَ مَوْتًا وَلَا حَيَاةً وَلَا نُشُورًا (3)وَقَالَ الَّذِينَ كَفَرُوا إِنْ هَذَا إِلَّا إِفْكٌ افْتَرَاهُ وَأَعَانَهُ عَلَيْهِ قَوْمٌ آخَرُونَ فَقَدْ جَاءُوا ظُلْمًا وَزُورًا (4) وَقَالُوا أَسَاطِيرُ الْأَوَّلِينَ اكْتَتَبَهَا فَهِيَ تُمْلَى عَلَيْهِ بُكْرَةً وَأَصِيلًا (5) قُلْ أَنْزَلَهُ الَّذِي يَعْلَمُ السِّرَّ فِي السَّمَوَاتِ وَالْأَرْضِ إِنَّهُ كَانَ غَفُورًا رَحِيمًا (6) وَقَالُوا مَا لِهَذَا الرَّسُولِ يَأْكُلُ الطَّعَامَ وَيَمْشِي فِي الْأَسْوَاقِ لَوْلَا أُنْزِلَ إِلَيْهِ مَلَكٌ فَيَكُونَ مَعَهُ نَذِيرًا (7) أَوْ يُلْقَى إِلَيْهِ كَنْزٌ أَوْ تَكُونُ لَهُ جَنَّةٌ يَأْكُلُ مِنْهَا وَقَالَ الظَّالِمُونَ إِنْ تَتَّبِعُونَ إِلَّا رَجُلًا مَسْحُورًا (8) انْظُرْ كَيْفَ ضَرَبُوا لَكَ الْأَمْثَالَ فَضَلُّوا فَلَا يَسْتَطِيعُونَ سَبِيلًا (9)تَبَارَكَ الَّذِي إِنْ شَاءَ جَعَلَ لَكَ خَيْرًا مِنْ ذَلِكَ جَنَّاتٍ تَجْرِي مِنْ تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ وَيَجْعَلْ لَكَ قُصُورًا (10) بَلْ كَذَّبُوا بِالسَّاعَةِ وَأَعْتَدْنَا لِمَنْ كَذَّبَ بِالسَّاعَةِ سَعِيرًا (11) إِذَا رَأَتْهُمْ مِنْ مَكَانٍ بَعِيدٍ سَمِعُوا لَهَا تَغَيُّظًا وَزَفِيرًا (12) وَإِذَا أُلْقُوا مِنْهَا مَكَانًا ضَيِّقًا مُقَرَّنِينَ دَعَوْا هُنَالِكَ ثُبُورًا (13) لَا تَدْعُوا الْيَوْمَ ثُبُورًا وَاحِدًا وَادْعُوا ثُبُورًا كَثِيرًا (14) قُلْ أَذَلِكَ خَيْرٌ أَمْ جَنَّةُ الْخُلْدِ الَّتِي وُعِدَ الْمُتَّقُونَ كَانَتْ لَهُمْ جَزَاءً وَمَصِيرًا (15) لَهُمْ فِيهَا مَا يَشَاءُونَ خَالِدِينَ كَانَ عَلَى رَبِّكَ وَعْدًا مَسْئُولًا (16) وَيَوْمَ يَحْشُرُهُمْ وَمَا يَعْبُدُونَ مِنْ دُونِ اللَّهِ فَيَقُولُ أَأَنْتُمْ أَضْلَلْتُمْ عِبَادِي هَؤُلَاءِ أَمْ هُمْ ضَلُّوا السَّبِيلَ (17) قَالُوا سُبْحَانَكَ مَا كَانَ يَنْبَغِي لَنَا أَنْ نَتَّخِذَ مِنْ دُونِكَ مِنْ أَوْلِيَاءَ وَلَكِنْ مَتَّعْتَهُمْ وَآبَاءَهُمْ حَتَّى نَسُوا الذِّكْرَ وَكَانُوا قَوْمًا بُورًا (18) فَقَدْ كَذَّبُوكُمْ بِمَا تَقُولُونَ فَمَا تَسْتَطِيعُونَ صَرْفًا وَلَا نَصْرًا وَمَنْ يَظْلِمْ مِنْكُمْ نُذِقْهُ عَذَابًا كَبِيرًا (19) وَمَا أَرْسَلْنَا قَبْلَكَ مِنَ الْمُرْسَلِينَ إِلَّا إِنَّهُمْ لَيَأْكُلُونَ الطَّعَامَ وَيَمْشُونَ فِي الْأَسْوَاقِ وَجَعَلْنَا بَعْضَكُمْ لِبَعْضٍ فِتْنَةً أَتَصْبِرُونَ وَكَانَ رَبُّكَ بَصِيرًا (20) وَقَالَ الَّذِينَ لَا يَرْجُونَ لِقَاءَنَا لَوْلَا أُنْزِلَ عَلَيْنَا الْمَلَائِكَةُ أَوْ نَرَى رَبَّنَا لَقَدِ اسْتَكْبَرُوا فِي أَنْفُسِهِمْ وَعَتَوْا عُتُوًّا كَبِيرًا (21) يَوْمَ يَرَوْنَ الْمَلَائِكَةَ لَا بُشْرَى يَوْمَئِذٍ لِلْمُجْرِمِينَ وَيَقُولُونَ حِجْرًا مَحْجُورًا (22) وَقَدِمْنَا إِلَى مَا عَمِلُوا مِنْ عَمَلٍ فَجَعَلْنَاهُ هَبَاءً مَنْثُورًا (23) أَصْحَابُ الْجَنَّةِ يَوْمَئِذٍ خَيْرٌ مُسْتَقَرًّا وَأَحْسَنُ مَقِيلًا (24) وَيَوْمَ تَشَقَّقُ السَّمَاءُ بِالْغَمَامِ وَنُزِّلَ الْمَلَائِكَةُ تَنْزِيلًا (25) الْمُلْكُ يَوْمَئِذٍ الْحَقُّ لِلرَّحْمَنِ وَكَانَ يَوْمًا عَلَى الْكَافِرِينَ عَسِيرًا (26) وَيَوْمَ يَعَضُّ الظَّالِمُ عَلَى يَدَيْهِ يَقُولُ يَالَيْتَنِي اتَّخَذْتُ مَعَ الرَّسُولِ سَبِيلًا (27) يَاوَيْلَتَا لَيْتَنِي لَمْ أَتَّخِذْ فُلَانًا خَلِيلًا (28) لَقَدْ أَضَلَّنِي عَنِ الذِّكْرِ بَعْدَ إِذْ جَاءَنِي وَكَانَ الشَّيْطَانُ لِلْإِنْسَانِ خَذُولًا (29) وَقَالَ الرَّسُولُ يَارَبِّ إِنَّ قَوْمِي اتَّخَذُوا هَذَا الْقُرْآنَ مَهْجُورًا (30) وَكَذَلِكَ جَعَلْنَا لِكُلِّ نَبِيٍّ عَدُوًّا مِنَ الْمُجْرِمِينَ وَكَفَى بِرَبِّكَ هَادِيًا وَنَصِيرًا (31) وَقَالَ الَّذِينَ كَفَرُوا لَوْلَا نُزِّلَ عَلَيْهِ الْقُرْآنُ جُمْلَةً وَاحِدَةً كَذَلِكَ لِنُثَبِّتَ بِهِ فُؤَادَكَ وَرَتَّلْنَاهُ تَرْتِيلًا (32) وَلَا يَأْتُونَكَ بِمَثَلٍ إِلَّا جِئْنَاكَ بِالْحَقِّ وَأَحْسَنَ تَفْسِيرًا (33) الَّذِينَ يُحْشَرُونَ عَلَى وُجُوهِهِمْ إِلَى جَهَنَّمَ أُولَئِكَ شَرٌّ مَكَانًا وَأَضَلُّ سَبِيلًا (34)وَلَقَدْ آتَيْنَا مُوسَى الْكِتَابَ وَجَعَلْنَا مَعَهُ أَخَاهُ هَارُونَ وَزِيرًا (35) فَقُلْنَا اذْهَبَا إِلَى الْقَوْمِ الَّذِينَ كَذَّبُوا بِآيَاتِنَا فَدَمَّرْنَاهُمْ تَدْمِيرًا (36) وَقَوْمَ نُوحٍ لَمَّا كَذَّبُوا الرُّسُلَ أَغْرَقْنَاهُمْ وَجَعَلْنَاهُمْ لِلنَّاسِ آيَةً وَأَعْتَدْنَا لِلظَّالِمِينَ عَذَابًا أَلِيمًا (37) وَعَادًا وَثَمُودَ وَأَصْحَابَ الرَّسِّ وَقُرُونًا بَيْنَ ذَلِكَ كَثِيرًا (38) وَكُلًّا ضَرَبْنَا لَهُ الْأَمْثَالَ وَكُلًّا تَبَّرْنَا تَتْبِيرًا (39) وَلَقَدْ أَتَوْا عَلَى الْقَرْيَةِ الَّتِي أُمْطِرَتْ مَطَرَ السَّوْءِ أَفَلَمْ يَكُونُوا يَرَوْنَهَا بَلْ كَانُوا لَا يَرْجُونَ نُشُورًا (40) وَإِذَا رَأَوْكَ إِنْ يَتَّخِذُونَكَ إِلَّا هُزُوًا أَهَذَا الَّذِي بَعَثَ اللَّهُ رَسُولًا (41) إِنْ كَادَ لَيُضِلُّنَا عَنْ آلِهَتِنَا لَوْلَا أَنْ صَبَرْنَا عَلَيْهَا وَسَوْفَ يَعْلَمُونَ حِينَ يَرَوْنَ الْعَذَابَ مَنْ أَضَلُّ سَبِيلًا (42) أَرَأَيْتَ مَنِ اتَّخَذَ إِلَهَهُ هَوَاهُ أَفَأَنْتَ تَكُونُ عَلَيْهِ وَكِيلًا (43) أَمْ تَحْسَبُ أَنَّ أَكْثَرَهُمْ يَسْمَعُونَ أَوْ يَعْقِلُونَ إِنْ هُمْ إِلَّا كَالْأَنْعَامِ بَلْ هُمْ أَضَلُّ سَبِيلًا (44) أَلَمْ تَرَ إِلَى رَبِّكَ كَيْفَ مَدَّ الظِّلَّ وَلَوْ شَاءَ لَجَعَلَهُ سَاكِنًا ثُمَّ جَعَلْنَا الشَّمْسَ عَلَيْهِ دَلِيلًا (45) ثُمَّ قَبَضْنَاهُ إِلَيْنَا قَبْضًا يَسِيرًا (46) وَهُوَ الَّذِي جَعَلَ لَكُمُ اللَّيْلَ لِبَاسًا وَالنَّوْمَ سُبَاتًا وَجَعَلَ النَّهَارَ نُشُورًا (47) وَهُوَ الَّذِي أَرْسَلَ الرِّيَاحَ بُشْرًا بَيْنَ يَدَيْ رَحْمَتِهِ وَأَنْزَلْنَا مِنَ السَّمَاءِ مَاءً طَهُورًا (48) لِنُحْيِيَ بِهِ بَلْدَةً مَيْتًا وَنُسْقِيَهُ مِمَّا خَلَقْنَا أَنْعَامًا وَأَنَاسِيَّ كَثِيرًا (49) وَلَقَدْ صَرَّفْنَاهُ بَيْنَهُمْ لِيَذَّكَّرُوا فَأَبَى أَكْثَرُ النَّاسِ إِلَّا كُفُورًا (50) وَلَوْ شِئْنَا لَبَعَثْنَا فِي كُلِّ قَرْيَةٍ نَذِيرًا (51) فَلَا تُطِعِ الْكَافِرِينَ وَجَاهِدْهُمْ بِهِ جِهَادًا كَبِيرًا (52) وَهُوَ الَّذِي مَرَجَ الْبَحْرَيْنِ هَذَا عَذْبٌ فُرَاتٌ وَهَذَا مِلْحٌ أُجَاجٌ وَجَعَلَ بَيْنَهُمَا بَرْزَخًا وَحِجْرًا مَحْجُورًا (53) وَهُوَ الَّذِي خَلَقَ مِنَ الْمَاءِ بَشَرًا فَجَعَلَهُ نَسَبًا وَصِهْرًا وَكَانَ رَبُّكَ قَدِيرًا (54) وَيَعْبُدُونَ مِنْ دُونِ اللَّهِ مَا لَا يَنْفَعُهُمْ وَلَا يَضُرُّهُمْ وَكَانَ الْكَافِرُ عَلَى رَبِّهِ ظَهِيرًا (55) وَمَا أَرْسَلْنَاكَ إِلَّا مُبَشِّرًا وَنَذِيرًا (56) قُلْ مَا أَسْأَلُكُمْ عَلَيْهِ مِنْ أَجْرٍ إِلَّا مَنْ شَاءَ أَنْ يَتَّخِذَ إِلَى رَبِّهِ سَبِيلًا (57) وَتَوَكَّلْ عَلَى الْحَيِّ الَّذِي لَا يَمُوتُ وَسَبِّحْ بِحَمْدِهِ وَكَفَى بِهِ بِذُنُوبِ عِبَادِهِ خَبِيرًا (58) الَّذِي خَلَقَ السَّمَوَاتِ وَالْأَرْضَ وَمَا بَيْنَهُمَا فِي سِتَّةِ أَيَّامٍ ثُمَّ اسْتَوَى عَلَى الْعَرْشِ الرَّحْمَنُ فَاسْأَلْ بِهِ خَبِيرًا (59) وَإِذَا قِيلَ لَهُمُ اسْجُدُوا لِلرَّحْمَنِ قَالُوا وَمَا الرَّحْمَنُ أَنَسْجُدُ لِمَا تَأْمُرُنَا وَزَادَهُمْ نُفُورًا (60) تَبَارَكَ الَّذِي جَعَلَ فِي السَّمَاءِ بُرُوجًا وَجَعَلَ فِيهَا سِرَاجًا وَقَمَرًا مُنِيرًا (61) وَهُوَ الَّذِي جَعَلَ اللَّيْلَ وَالنَّهَارَ خِلْفَةً لِمَنْ أَرَادَ أَنْ يَذَّكَّرَ أَوْ أَرَادَ شُكُورًا (62) وَعِبَادُ الرَّحْمَنِ الَّذِينَ يَمْشُونَ عَلَى الْأَرْضِ هَوْنًا وَإِذَا خَاطَبَهُمُ الْجَاهِلُونَ قَالُوا سَلَامًا (63) وَالَّذِينَ يَبِيتُونَ لِرَبِّهِمْ سُجَّدًا وَقِيَامًا (64) وَالَّذِينَ يَقُولُونَ رَبَّنَا اصْرِفْ عَنَّا عَذَابَ جَهَنَّمَ إِنَّ عَذَابَهَا كَانَ غَرَامًا (65) إِنَّهَا سَاءَتْ مُسْتَقَرًّا وَمُقَامًا (66) وَالَّذِينَ إِذَا أَنْـفَقُوا لَمْ يُسْرِفُوا وَلَمْ يَقْتُرُوا وَكَانَ بَيْنَ ذَلِكَ قَوَامًا (67)

***

وَالَّذِينَ لَا يَدْعُونَ مَعَ اللَّهِ إِلَهًا آخَرَ وَلَا يَقْتُلُونَ النَّفْسَ الَّتِي حَرَّمَ اللَّهُ إِلَّا بِالْحَقِّ وَلَا يَزْنُونَ وَمَنْ يَفْعَلْ ذَلِكَ يَلْقَ أَثَامًا (68) يُضَاعَفْ لَهُ الْعَذَابُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ وَيَخْلُدْ فِيهِ مُهَانًا (69) إِلَّا مَنْ تَابَ وَآمَنَ وَعَمِلَ عَمَلًا صَالِحًا فَأُولَئِكَ يُبَدِّلُ اللَّهُ سَيِّئَاتِهِمْ حَسَنَاتٍ وَكَانَ اللَّهُ غَفُورًا رَحِيمًا (70) وَمَنْ تَابَ وَعَمِلَ صَالِحًا فَإِنَّهُ يَتُوبُ إِلَى اللَّهِ مَتَابًا (71) وَالَّذِينَ لَا يَشْهَدُونَ الزُّورَ وَإِذَا مَرُّوا بِاللَّغْوِ مَرُّوا كِرَامًا (72)

***

وَالَّذِينَ لَا يَدْعُونَ

Va elLaÜIyNa LAv YaDGUvNa (Va elLaÜIyNa LAv YaFGaLUvNa)

“Ve dua etmeyen kimselerdir”

Rahmanın ibadı olan kamu görevlileri, halka karşılıksız hizmet edenler, yeryüzü kirasından hizmetleri karşılığı pay alanlar sekiz sınıftır. Dördü ilmi, ahlaki, mesleki ve siyasi dayanışma ortaklıklarıdır. Bundan önceki ayetlerde geçmiştir. Diğer dört gruptan ikisi bugünkü derste zikredilecektir. Diğer son ikisi ise Rabbimiz nasip ederse bundan sonraki derste anlatılacaktır. Surenin son açıklaması olacaktır, inşallah...

Herkes Allah’ın yeryüzündeki halifesidir; içtihat yapar, O’nun adına karar verir ve kul olarak onu uygular. “Dua etmek” istemek demektir, bize sıratı müstakimi göster demektir.

İbadet etmek de gösterdiği yoldan yürümek ve içtihada göre hareket etmek demektir.

İnsanlar yalnız kendi içtihatları ile hareket ederler. Başkalarından emir almazlar. Başkalarının reyleri ile hareket etmezler.

Şirkin başlangıcı kendi içtihadı ile değil de başkasının içtihadı ile amel etmedir.

İlk dört grup iktidar grubu idi, şimdi iktidar olmayıp iktidarın yönlendirmesiyle iktidarın kararlarını uygulayan görevlilerdir. Yani müminlerdir, askerlerdir, ordudur.

Batılılar halkı ikiye ayırırlar: İktidarda olanlarla onların bürokratları ve yönetilen halk.

Kur’an’a göre kamu görevlileri halkı yönetmez, halka hizmet eder. İktidar halka emreden değil hizmet edendir. Halk doğrudan Allah’ın ibadıdır. Yanlış yaparsa yönetimden veya bürokratlardan emir almaz, onlara hesap vermez. Hakemlerin huzuruna eşit şartlarla geçer. Hakemini kendisi seçer. Yargıda savcı ile kişinin hakemi eşit seviyededir. Tarak dişleri gibi herkes eşittir. İktidar görevlilere iş verir, onlar da kendi içtihatları ile hareket ederler. İş verme bakımından kamu görevini yerine getirenlerin ortaklıkta görev ayrımı vardır. Bunun başında da ordu ve silahlı kuvvetler gelir.

مَعَ اللَّهِ

MaGa ellAvHı

“Allah’la beraber”

مَعَ müştak kelime değildir, harfi cerdir demiştim. Dilciler bunu isim kabul etmişlerdir. Çünkü Araplar مَعَ kelimesini kullanırlar, جَمِيعًا demezler. Kur’an’da ise böyle bir ifade yoktur. Bunu kanıtlamak için kelimelerle harflerin tasnif edilmesi, hangisinde eksik varsa orada yer verilmesi gerekir. Her şey çift olduğuna göre cer harfleri de çifttir. “مِنْ ile إِلَى”, “بِ ile لِ”, “عَنْ ile عَلَى”, “فِي ile حَتَّى” birer çifttir. Bir de كَ vardır, onun eşini arayıp bulmamız gerekir.

Kur’an’da مَعَ اللَّهِ ve دُونِ اللَّهِ geçer. Birbirinden bağımsız iki tanrı kabul etmeدُونِ اللَّهِ olurken, مَعَ اللَّهِ ise tanrı ile beraber ikinci tanrı kabul etme anlamına gelir.

Çağımızda bağımsız ikinci tanrı kabul eden kimse yok gibidir. Oysa bugünkü müşriklerin karşılıksız dolar ve ekseriyet oyu olmak üzere iki şerik tanrıları vardır. Bunlar ikisinde de beraberlik kabul ediyorlar. Karşılığı olan belge Allah’ı temsil eder, haktır. Karşılıksız kısmı şeriktir. Faiz şeriktir. Enflasyon şeriktir. Bu sebepledir ki daha önce verdiğimiz fetvalarda kâğıt para karşılığı günlük ödemeler yapılabilir ama borçlanılamaz demiştik. İstihsanla yaptığımız o kabul burada ayetle teyit edilmiş olur. Ekseriyet oyu da öyledir. Oy bir haktır. Ekseriyetin oyu Allah’ın oyudur ama eksiktir. Hepsinin oyu yanında ekseriyetin oyuna üstünlük vermek şerikliktir, şirktir.

Kişi kararlarını verirken kendisi için kendisi alır. Ama istişare ederek diğer insanların oyu ile uzlaştırarak içtihat yapar. Uzlaşamadığı takdirde hakemlere gitme hakkı tanınır ve hakemlerin kararı ilahi karar kabul edilir. Kur’an bunun için hakemlerin kararlarına Allah ve resulünün kararı der.


...

DEVAMI VE TAMAMI

"SEMİNERLER"DE...


Reşat Nuri Erol
13.04.2020
11:44


http://islammedeniyetivakfi.com/  


İSLAM MEDENİYETİ dergimiz yeni/den yayımlandı...

(HAKEMLİ AKADEMİK DERGİ olarak yayımlandı)

Dergiye yukarıdaki linklerden ulaşabilirsiniz... 
Tüm istediklerinize ulaştırabilirsiniz...
Selam ve sağlık dualarımızla...
İslam Medeniyeti Vakfı
Başkan Reşat EROL 

***

Not:

Bu çalışmamızı da daima değerlendirebilirsiniz; 

(İSLAM MEDENİYETİ VAKFI - KUR'AN'I ANLAMA USULÜ ÇALIŞMALARI)

https://www.youtube.com/channel/UCFo3tKrGvXdcWpcpSXwpLfg


KUR'AN ÜZERİNDE ÇALIŞMANIN 

DAHA DA DEĞERLENDİĞİ GÜNLERDEYİZ

ALLAH KUR'ANI ANLAMA USULÜ ÜZERİNDE ÇALIŞMAYI

VE GEREĞİNİ YAPMAYI YANİ UYGULAMAYI CÜMLEMİZE NASİP EYLESİN...







Sayı: 564 | Tarih: 12.04.2020
Mehmet Barlas
Bu salgın da geçecek ama özellikle ekonomiyi delip geçe
Asıl felaket kapıda
682 Okunma
1 Yorum
Tayibet Erzen
Ahmet Hakan
Bakan Soylu özeleştiri yaptı
Uzun süreli sokağa çıkma yasağı çok zor
634 Okunma
2 Yorum
Lütfi Hocaoğlu
Uğur Dündar
Kabus Gecesi!..
Mü'min lerin büyük imtihanı.
629 Okunma
Hüseyin Bağdatlı
Ergün Diler
SON RAUND
Doğruyu Bulan Kazanacak
620 Okunma
2 Yorum
Süleyman Karagülle