9 Şubat 2020
Yazarlar Uğur Dündar
“25 Haziran 2009'u, 26 Haziran'a bağlayan gece yarısı, Meclis gündemine bir yasa teklifi getirildi. Sessizce geçirilen bir madde ile askeri şahısların askeri mahallerde işledikleri suçlarda bile, özel yetkili mahkemelerde yargılanmaları kabul edildi. Bu tamamen Albay Dursun Çiçek'le ilgiliydi. Çünkü bu konu medyada ‘AK Parti ile Cemaati Bitirme Planı' manşetiyle yayımlanmıştı. Ben o yasanın FETÖ ile ilgili olduğunu düşünüyorum. O teklifi hazırlayanlar araştırılsın!..”
Başbuğ bu iddiasıyla, kamuoyunun araştırılıp ortaya çıkarılmasını beklediği FETÖ'nün siyasi ayağına işaret etmişti.
Nitekim yasanın kabul edilmesiyle birlikte FETÖ savcılarının önü açılmış ve seri operasyon dalgalarıyla Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) çok değerli, yurtsever ve Atatürkçü komutanları peş peşe tutuklanmıştı.
Tutuklananlar zincirinin son halkasını ise TSK'nın 26'ncı Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ oluşturmuştu.
Ancak son televizyon konuşmasının ardından kızılca kıyamet koptu!..
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bütün partilerin oylarıyla geçen bir yasa konusunda Başbuğ'un Meclis'e hakaret ettiğini öne sürerek, o teklifi getirenlerin kendisi hakkında suç duyurusunda bulunmalarını istedi.
Onlar da bulundular!..
Bunun üzerine CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel sert açıklamalar yaparak İlker Başbuğ'un talebinin yerinde olduğunu ve arkasında durduklarını belirtti. Özel özetle şunları söyledi:
“O önergedeki imzalara sahip çıkıyorsanız FETÖ'nün kurduğu kumpaslara da sahip çıkıyorsunuz demektir. Buna sahip çıkmak Ergenekon ve Balyoz'a da sahip çıkmak demektir! FETÖ size bu imzayı attırarak kendisiyle mücadele edenleri temizledi! Kimi kandırıyorsunuz?
Şimdi AKP için suç duyurusuyla ayıp örtme, kusurunu gizleme değil, öz eleştiri yapma ve özür dileme zamanıdır!..”
Bakalım öz eleştiri mi yapılacak, yoksa vatan ve millet aşkıyla TSK'ya hizmet ederken ağır bedeller ödemiş 26'ncı Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Başbuğ'un üzerine gidilerek, FETÖ'nün ekmeğine yağ mı sürülecek? Yazının tamamı için tıklayın. https://www.sozcu.com.tr/2020/yazarlar/ugur-dundar/ilker-basbug-2-5614375/
YORUM
Sayın Uğur Dündar, bu konulara hiç girmese daha iyi olacak. Tam bir arap saçı yazı kaleme almış.
Sayın Dündar; İlker Başbuğ paşanın büyük hayalleri ve idealleri vardı diyorsunuz. Bu cümleden anladığım şu; Başbuğ paşanın hayalleri vardı ve yaptırılmadı, yerine gelenlerin Başbuğ paşanın hayallerini taşımadıklarını,radikal çözümler üretemediklerini ima ediyorsunuz.
Bende diyorum ki, devletimiz; günün şartlarına göre,bazen milletin aleyhine gibi gözüken kararlar verip uygularken, belki 100 yıl belki de 500 yıllık hesap ile karar verip uygularlar. Bana göre; Başbuğ paşa görev başında iken de milli idi, yargılanırken de milli idi, Başbuğ paşanın yerin gelenler de aynı derecede millidirler Onlar; her şartta; devletlerine hizmet ederler. Ceza alsalar da hizmet ederler, idama gitseler dahi hizmet ederler. Devletin yaşaması; bazen de hain ilan edilenlerin, her türlü iftira,işkence ve zulüm karşısında,sabır ve metanetle,devletine küsmeden hizmetine devam eden, Başbuğ paşa örneğinde ki gibi, en sonunda hak yerini bulacağı ve devletine olan güvenini bir an bile sarsmadan, hizmet aşkıyla yaşayan vatanseverler sayesinde devlet yaşar.
Ayrıca belirtmek isterim ki; Özgür Özel in geçen yıl mecliste; Hulusi akar Paşamıza; seviyesizce,saygısızca yüksek ses tonu ile cevaplar vermesinden dolayı, Genelkurmay başkanlığı makamına zarar vermiştir. Şu an; Hulusi Akar paşamızın milletvekili olaması; Özgür Özel in seviyesine imiş olduğu anlamına gelmez. Sonuç olarak; Yıllarca Devletimize, Milletimize hizmet etmiş şahsiyete saygısızlık, millete ve Devlete saygısızlıktır. Özgür Özel vb kendini bilmezler haddini bilsin.
Not; italik ifadeler,yorumlar; Hüseyin Bağdatlı ya aittir.