21.10.2018
Kuran kursuna gittim... Yoktu “Hayırlı cumalar” diye bir şey.
İmam hatibe gittim... Hiç duymadım “Hayırlı cumalar”ı...
İlahiyatta okudum... “Hayırlı cumalar” demiyordu kimse...
Sosyal medyayla birlikte dallanıp budaklanan bir temenni olup çıktı “hayırlı cumalar”.
Yani dört dörtlük bir bidat var karşımızda.
Hasene midir, değil midir?
Onu da bilemedim.
Yazının tamamı için tıklayın
Yorum:
Zırcahiliye bidatleri
Kuran indiği zaman Mekke’deki dönem cahiliye dönemi olarak adlandırılır.
Cahiliye döneminde her türlü çirkin iş normal görülürken saçma sapan adetler rutinleşmiştir.
Günümüzde elimizde Kuran vardır ama Kuran sadece elimizdedir. İçeriği inanılmaz derecede terk edilmiştir. İçerik terk edildiği anda artık Kuran ile ilgisi olmayan saçmalıklar İslamiyet’e sokulur ve rutinleşir. Asıl giderek unutulur ve insanlar inanılmaz bidatler içinde boğulur giderler.
“Hayırlı Kandiller” ve “Hayırlı Cumalar” bu bidatlerden bazılarıdır.
Günümüze “Cahiliye Dönemi” dersek cahiliye dönemine haksızlık etmiş oluruz. Günümüz “Zırcahiliye Dönemi”dir. Elimizde Kuran vardır ama Kuran ile ilgisi olmayan ayrıntılar İslamiyet adına daha da ayrıntılı hale getirilerek uygulanmakta ve İslamiyet hayatın dışına atılmaktadır.
İslamiyet adına basın yayında konuşulan her konu lüzumsuz ayrıntılardan ibarettir. Ana sorunlar gündeme bile gelmemekte, faizli sistem tüm İslam camiası içinde kanıksanmış durumdadır.
Her ne zaman kendini Kuran ehli zannedenler Kuran ile ilgilenmeye başlarlar. O zaman “Zırcahiliye Dönemi”nden çıkma ihtimali belirir.