1967...1968...1969...AKEVLER 52 YILDIR ÇALIŞIYOR...2016...2017...2018 BİZLER ÇALIŞIYOR VE YENİ İSLÂM MEDENİYETİ’Nİ KURUYORUZ... SİZLERİ DE ÇALIŞMALARIMIZA DÂVET EDİYORUZ; BUYURUN, BİRLİKTE ÇALIŞALIM... ADİL DÜZEN 984 “ADİL DÜZEN” III. BİNYIL MEDENİYETİ PROJESİDİR “VE BİZE DÜŞEN SADECE MÜBÎN/AÇIK TEBLİĞDİR.” (KUR’AN; Yâsin Sûresi, 36/17) Haftalık Seminer Dergisi; 984. Hafta - 20 EKİM 2018 - Fiyatı: www.akevler.org’a tıklamak! BU DERGİYİ HER HAFTA OKUTABİLİR.. ÇOĞALTABİLİR.. DAĞITABİLİRSİNİZ... “ADİL DÜZEN” UYGULAMALARI YAPMAK İÇİN BİZLERE DANIŞABİLİRSİNİZ... *KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİ; 984. SEMİNER “HİÇ BİLENLER İLE BİLMEYENLER BİR OLUR MU?” (KUR’AN; Zümer Sûresi, 39/9) “İ L İ M TALEP ETMEK HER MÜSLÜMANIN ÜZERİNE FARZDIR.” (Hadis) Adres: AKEVLER İSTANBUL KOOPERATİFLERİ MERKEZİ, Zafer Mah. Coşarsu Sk. No: 29 YENİBOSNA / İSTANBUL Tel: (0212) 452 76 51 Tefsir Seminer Notları Yenibosna’da Cumartesi akşamları okunup tartışılmaktadır. GAYEMİZ: Bu “SEMİNER NOTLARI”nın İstanbul, Türkiye ve bütün dünyada “OKUNMASI, ANLAŞILMASI VE UYGULANMASI”DIR. - ADİL DÜZEN ÇALIŞANLARI *** *“ADİL DÜZEN” DERSLERİ/YORUMLARI Yüz Lojmanlı İşyeri Apartmanları -Her semtte “Yüz Lojmanlı İşyeri Apartmanları” kurulmalı- *** Sermaye’YE KARŞI yapılması gereken -“Yüz Lojmanlı İşyeri Apartmanları” projesi benimsenip desteklenmeli- Süleyman KARAGÜLLE *** *“SEBÎLU’R-REŞÂD” / MAKALELER Derin tahlillerden köklü çare ve çözümlere… Tek çare Adil Düzen, Adil Ekonomik Düzen… ‘Ve mâ aleynâ ille’l-belâgu’l-mübîn.’ (Yasin, 36) Artık ‘vatan ve millet’ meselesine gelelim (mi?) Psikoloji ilmi ve 25 bölümü; 33. hafta ders notları Reşat Nuri EROL *** ENBİYA SÛRESİ - 2. Hafta أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ اقْتَرَبَ لِلنَّاسِ حِسَابُهُمْ وَهُمْ فِي غَفْلَةٍ مُعْرِضُونَ (1) مَا يَأْتِيهِمْ مِنْ ذِكْرٍ مِنْ رَبِّهِمْ مُحْدَثٍ إِلَّا اسْتَمَعُوهُ وَهُمْ يَلْعَبُونَ (2) لَاهِيَةً قُلُوبُهُمْ وَأَسَرُّوا النَّجْوَى الَّذِينَ ظَلَمُوا هَلْ هَذَا إِلَّا بَشَرٌ مِثْلُكُمْ أَفَتَأْتُونَ السِّحْرَ وَأَنْتُمْ تُبْصِرُونَ (3) قَالَ رَبِّي يَعْلَمُ الْقَوْلَ فِي السَّمَاءِ وَالْأَرْضِ وَهُوَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ (4) بَلْ قَالُوا أَضْغَاثُ أَحْلَامٍ بَلِ افْتَرَاهُ بَلْ هُوَ شَاعِرٌ فَلْيَأْتِنَا بِآيَةٍ كَمَا أُرْسِلَ الْأَوَّلُونَ (5) مَا آمَنَتْ قَبْلَهُمْ مِنْ قَرْيَةٍ أَهْلَكْنَاهَا أَفَهُمْ يُؤْمِنُونَ (6) *** وَمَا أَرْسَلْنَا قَبْلَكَ إِلَّا رِجَالًا نُوحِي إِلَيْهِمْ فَاسْأَلُوا أَهْلَ الذِّكْرِ إِنْ كُنْتُمْ لَا تَعْلَمُونَ (7) وَمَا جَعَلْنَاهُمْ جَسَدًا لَا يَأْكُلُونَ الطَّعَامَ وَمَا كَانُوا خَالِدِينَ (8) ثُمَّ صَدَقْنَاهُمُ الْوَعْدَ فَأَنْجَيْنَاهُمْ وَمَنْ نَشَاءُ وَأَهْلَكْنَا الْمُسْرِفِينَ (9) لَقَدْ أَنْزَلْنَا إِلَيْكُمْ كِتَابًا فِيهِ ذِكْرُكُمْ أَفَلَا تَعْقِلُونَ (10) وَكَمْ قَصَمْنَا مِنْ قَرْيَةٍ كَانَتْ ظَالِمَةً وَأَنْشَأْنَا بَعْدَهَا قَوْمًا آخَرِينَ (11) فَلَمَّا أَحَسُّوا بَأْسَنَا إِذَا هُمْ مِنْهَا يَرْكُضُونَ (12) لَا تَرْكُضُوا وَارْجِعُوا إِلَى مَا أُتْرِفْتُمْ فِيهِ وَمَسَاكِنِكُمْ لَعَلَّكُمْ تُسْأَلُونَ (13) وَمَا أَرْسَلْنَا قَبْلَكَ Va MAv EaRSaLNAv QaBLaKa (Va MAv EaFGaLNAy FaGLaKa) “Ve senden kabl irsal etmedik” Kur’an’ı getiren resule hitap etmektedir. Âdem’den başlayıp Muhammed’de sona eren vahiy 60 000 senelik bir uygulamadır. Cebrail onlara öğretti, onlar da insanlara öğretti, böylece insanlar kendi kendilerini yönetecek seviyeye ulaştı. Artık vahiy kesildi. Nasıl baliğ oluncaya kadar anne babası çocuğu yetiştirir, ondan sonra yani yetiştikten sonra artık kendi işlerinde kendisi karar verirse, benzer durum insanlık için de söz konusudur. Kur’an bunun nasıl olduğunu tarihteki gelişmelerle bildirmiştir. Birinci Kur’an uygarlığı peygamberli son uygulamadır. Üçüncü binyıl uygarlığı yeni bir peygamber gönderilmeksizin yapılacak ilk uygulama olacaktır. Peygamberin kurduğu düzeni sahabeler ve müçtehitler birinci Kur’an uygarlığı döneminde yaşattılar. Peygamber sadece kurulurken vardı. Onlar bize örnek uygulama bıraktılar. Yenilik kurulmada vardır. Yoksa sonrası birinci Kur’an uygarlığının benzeridir. Bu sebepledir ki onların icmaları bizi de bağlıyor. Oysa bizim icmalarımız bizden sonrakileri bağlamamaktadır. “Onların” dediğim zaman ilk asırların icmalarını kastediyorum. Yoksa sonraki bin yıllık icmaların bizi bağlaması, ilk asır icmalarının da bizim için icma olması ancak bizim onların icma ettiklerine icma etmemizle olur. İcma ve kıyası delil kabul etmediğiniz zaman İslamiyet diye bir şey kalmaz. Ancak icmanın da ağır şartları yerine gelmelidir. İrsal (إِرْسَال) ile ba’s (بَعْث) vardır. İrsalde sadece elçilik vardır. Ba’sda ise yetki de vardır. Hükümdarlar uygulama mebusudurlar. Teşride ise resuller yasa yapamazlar ama yasayı kendileri yorumlarlar. Kanun hükmünde kararname bunun için geçersizdir. Yorumlamanın da denetlenmesi için yargı üstünlüğü vardır ve bunun için gereklidir. Bunun için yargı, hakemlerden oluşmalıdır. Ne kadar sade ve kesin hükümler, değil mi? Hiç çelişki var mı? ... DEVAMI VE DE TAMAMI: http://www.akevler.org/AkevlerSeminerler/0/SonEk/1/Kapak
|