29.09.2018
EBUBEKİR Sifil diye bir adam var, “deve sidiği” falan türü saçmalıklarıyla tanınan.
*
İşte bu adam demiş ki:
“Ey gençler! Bu dini kendi başınıza kitap okuyarak öğrenmeye kalkmayın”.
*
Ben de diyorum ki:
“Ey gençler! Sonunda protez kol öpüp deve sidiği içme noktasına gelmek istemiyorsanız... Bu dini kendi başınıza kitap okuyarak öğrenmeye kalkın”.
Yazının tamamı için tıklayın
Yorum:
Din bizim mesleğimiz, size ne oluyor gençler
“Ey gençler”, eski nesil akıllıydı, bize teslim olmuştu, ne güzel düşünmüyordu, bize soruyordu. Ey yeni nesil, ey gençler kendinizi bir şey sanmayın, düşünmeyin sakın. Sizi uyarıyorum.
“Bu dini” ancak biz öğretiriz, bizim tekelimizde. Size ne oluyor. Bu bizim mesleğimiz. Bu meslek ancak bizden öğrenilir. Biz doktorların işine karışıyor muyuz? Hasta bakıyor muyuz? Mühendislerin işine karışıyor muyuz? Proje çiziyor muyuz? Siz genç kafanızla bizim mesleğimizi elimizden alacağınızı mı sanıyorsunuz. Siz okullarınızdan mezun olun, kendi mesleğinizle ilgilenin. Din konusunda sakın düşünmeyin, okumayın, bize sorun, biz de mesleğimizi yapalım.
“Kendi başınıza” öğrenirseniz eski hurafeler size saçma gelecek ama biz sizi ikna edebiliriz. Bunun için sakın ha, sakın ha “kendi başınıza” öğrenmeyin.
Kuran’da akıl sahiplerinin her söze kulak verip en iyisine uydukları ifadesi var. Ama o akıl sahipleri olarak bizi kastediyor, sizi değil. Bu nedenle siz “kitap okuyarak” dini öğreneceğinizi sanmayın. Kuran her ne kadar ruhban sınıfının olmadığından bahsediyorsa da orada kastedilen Hıristiyanlar, biz değiliz. Bu nedenle din ancak biz ruhban sınıfından öğrenilir.
Aman ha, bizde öğrenme yoktur, belletme vardır. Sizin kafanıza biz belleteceğiz. Sakın ola ki düşünmeyin, “öğrenmeye kalkmayın”. Sizin yerinize biz düşüneceğiz, sizin kafanızı biz belleyeceğiz.