Osmanlı Arşivleri kapatılmamalı, aksine büyütülmeli!
776 Okunma, 0 Yorum
Yusuf Kaplan - Yeni Şafak
Ali Bülent Dilek

Osmanlı Arşivleri kapatılmamalı, aksine büyütülmeli!

24 Ağustos 2018, Cuma

 YUSUF KAPLAN

Arşivlerimizin kamyonlara doldurulup Bulgaristan’a satıldığı günlerden bugünlere geldi bu ülke.

Müziğinin, ezanının, alfabesinin yasaklandığı, dilinin İslâmî kurucu-köklerinden koparıldığı bir ülkenin çocuklarıyız.

Sömürgecilerin yapmaya bile cesaret edemeyecekleri bir kendi-kendini sömürgeleştirme (=ruh köklerini kurutma, tarih bilincini delik deşik etme) cinayeti yaşandı bu ülkede.

DİLDE ÇİFTE CİNAYET!

...................

OSMANLI ARŞİVLERİ KAPATILMAK YERİNE GÜÇLENDİRİLMELİ...

Osmanlı Türkçesi olmadan bu ülkede güçlü düşünce dünyası inşa edemeyiz.

Osmanlı Arşivleri olmadan da tarih bilincine ulaşacak, medeniyet dinamiklerimizi, dünyamızı idrak edecek, yeniden inşa edecek kapıları açamayız.

Osmanlı Arşivleri kapatıldı.

Cumhurbaşkanlığına bağlı devlet arşivlerine bağlandı.

Özal döneminden itibaren onca çileyle yetişen, özveriyle çalışan, performans sistemiyle çalışmaları denetlenen Osmanlı Arşivleri’nin yetişmiş uzmanları oraya buraya dağıtıldı!

Osmanlı Arşivleri’nin kapatmak, bizim işimiz olabilir mi? Bu nasıl bir cinayettir!

Bunun hiç bir izahı olamaz!

Osmanlı Arşivleri sadece tarihimizin yazılması açısından değil, medeniyet dünyamızın anlam ve ruh haritasının çıkarılması açısından da kilit ve vazgeçilmez bir kurumdur.

Halil İnalcık Hoca, araştırmalarının epey bir bölüğünü Osmanlı Arşivleri’nde yapmıştı. İnalcık Hoca’nın kitaplarına bakıp kaynak izi sürecek bir araştırmacı, en önemli kaynağın, Osmanlı Arşivleri’nin yerinde yeller estiğini öğrenince ne yapacak şimdi?!

Osmanlı Arşivleri, sadece tarih araştırmaları açısından değil, geleceğimizin inşası açısından da tarihî, öncü roller üstlenecek bir kurumdur.

Bırakınız lağvedilmesini, genişletilmesi, daha büyük ölçekli küresel kurumların, dergilerin, enstitülerin hatta üniversitelerin kurulmasına önayak olması beklenen en küresel, en derinlikli, en saygın kurumlarımızın başında geliyordu Osmanlı Arşivleri.

Osmanlıca uzmanları, en çetrefilli metinlerden, öğrenilmesi on yıllar alan fermanların, anlaşmaların okunmasına kadar büyük tarihî vesikaları okuyup analiz edecek, sentezleyecek, tarihi yeniden yazacak, büyük tarihî buluşlara öncülük edecek çilekeş ilim adamlarıdır. Bu insanların oraya buraya dağıtılması, Osmanlı Arşivleri’nin sözünü ettiğim anlamda büyütülmesi gerekirken kapısına kilit vurulması kabul edilemez!

Yazıyı, İnalcık Hoca’nın bir tespitiyle bitiriyorum: “Osmanlı tarihi bilinmeden, dünya tarihi yazılamaz.”

Bu yanlıştan derhal dönüleceğini ummak istiyorum.

Bu bir cinayettir; adında “Osmanlı” ibaresi bulunan tek kurum olan Osmanlı Arşivleri’ni kapatmak gibi bir cinayete biz nasıl imza atarız?!

Olacak iş değil!

https://www.yenisafak.com/yazarlar/yusufkaplan/osmanli-arsivleri-kapatilmamali-aksine-buyutulmeli-2046995

yorum;

OSMANLI ARŞİVLERİ ,DİL VE MATEMATİK

Yazarımız Osmanlı arşivlerinin kapatılmasının ve personelinin dağıtılmasının

büyük ,inanılmaz bir cinayet olduğunu ve yeni bir medeniyet atılımımız için Osmanlıcanın

ihyasının olmazsa olmaz olduğunu  yazmış.

Evet yeni bir hak medeniyeti kurulacak.bu medeniyeti müslümanlarla(özelde Türkiye müslümanları,)hristiyanlar birlikte kuracak .bu medeniyet peygambersiz olarak ve kuran esas alınarak kurulucak ilk medeniyet olacak, osmanlı arşivlerinden de yararlanılacak ve fakat bu medeniyetin dili arapça ve latince olacak buyurun;" Akademik çalışmalar ise insanlık adına yapılacaktır. Kariyer ulusal üniversitelerce değil uluslararası eğitim kurulunca tevcih edilecektir. Orada her âlimin kendi kitabı olacak, öğrenci onun üzerinde çalışacak, o mezhepte ihtisas yapacak, o konudaki diğer bütün mezhepleri de bilecektir.İlimde birlik yazılan kitaplarla sağlanacaktır. Kitap yazmak ve kitabı okutmak serbest olacak, ancak bir de resmi kitaplar olacaktır. İlkokul kitapları bucaklarda, ortaöğrenim kitapları illerde, yükseköğrenim kitapları ülkelerde ve akademik kitaplar insanlık seviyesinde yazılacak, Arapça veya Latince olacaktır.-SÜLEYMANKARAGÜLLE- (http://www.akevler.org/AkevlerMakaleler/8603/CokOk/10053/Suleyman-Karagulle/Gelecegin-Egitimi?seoContent_ASPxGridView1=page22)

Bu medeniyetin ilmi öncüleri ve çalışanları 50 yıllık Akevler mensupları olmuş ve merhum Erbakan hocamız tarafından da ADİL DÜZEN adıyla Türkiye'den dünyaya ilan edilmiştir.

Bugün bunu duymayan kalmamıştır ve kokusunu uyguladığını  bunun kendisinin

de  geleceğini  bizzat Erbakan hocamız merhum ilan etmiştir.

Peki bu çalışmaların usulu nasıl olacak derseniz bunu da bu alıntıyla verelim;      " İki menfi manâ birleşince müsbet olur. Dil ile matematik arasında büyük bir uygunluk vardır. “Ben yarın gelmeyecek değilim” demek, yarın geleceğim demektir.

-5 ile -5 in çarpımı da +25 eder.

Matematikte bunun ispatı şöyle yapılır.

(1-1)*(1-1)=1-2*1?(-1)*(-1) soru işaretindeki işaret + olmasaydı, o zaman sıfırların çarpımı sıfır olmazdı. Görüyorsunuz ki matematikle ispatlanan kural dilde de görülür.

İşte usulü fıkıh ilmi matematikle de ispatlanan, kuralları gramerde de uygulayarak hükümler çıkarmaktadır. Ben mühendislik okurken usulü fıkhı da öğrenmeye çalıştım. Böylece hem usulü kolay anladım hem de mühendisliği kolay kavradım. Sizlere de tavsiye ederim. Matematiği ve Usulü Fıkhı karşılaştırarak öğreniniz. III. bin yıl uygarlığı böylece matematik ve usulde yükselecektir. Sizlere bir sır daha vereyim, Matematikle her şey kıyasla ispatlanır. Örnek olarak 3 ile 4’ün çarpımı 12 eder. Bunu aklınızla kümeler sistemi ile ispatlayabilirsiniz. 2,71*3,34 ü kümeler yoluyla ispatlayamazsınız. Ancak tam sayılardaki kuralları orada da geçerli kabul ederek hesabınızı yaparsınız. Bütün matematiği tam ve müsbet sayılarda ispatladığınız kuralları diğer kesir, irrasyonel ve sanal sayılarda, trigonometride ve logaritmada benzer kabul etmek suretiyle Matematik ilmi gelişmiştir. Bugünkü hayatımız o matematiğe dayanmaktadır. Yani tümevarım kıyas yoluna dayanmaktadır. Böylece fıkıhçıların kıyası ilmen ispatlanmış olmaktadır.-SÜLEYMAN KARAGÜLLE- (http://www.akevler.org/AkevlerSeminerler/612/Tum/1/Kuran-Seminerleri-657?seoContent_ASPxGridView1=page7)

 Gelin Yusuf Hocam bu Akevler Adil düzen çalışmalarına katılın arkadaşlarınızı da getirin Adil Düzeni tartışıp, olgunlaştırıp, uygulamaya başlayalım ve dünya müslümanlarının ve insanlığın dünya azabının bitişine vesile olan ,barış dünyasını kuranlar olarak anılmaya muvaffak olalım inşaallah...

 

 


 

 

Ali Bülent Dilek






Sayı: 480 | Tarih: 26.08.2018
Mehmet Barlas
Milyonlarca kişi ekonomik krizden Bodrum’a kaçarak kurt
İtidal zamanı
960 Okunma
Tayibet Erzen
Uğur Dündar
Trump görevden alınacakmı?
ABD nin Savaş tiyatrosu
951 Okunma
Hüseyin Bağdatlı
Ahmet Hakan
İşte böyle muhalif seçmenin havası
Merkezi sistemlerin çıkmazı
934 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Yusuf Kaplan
Osmanlı Arşivleri kapatılmamalı, aksine büyütülmeli!
OSMANLI ARŞİVLERİ ,DİL VE MATEMATİK
776 Okunma
Ali Bülent Dilek


© 2024 - Akevler