12.01.2018
- ABDULLAH Gül hem öyle hem böyle olup hep saman altında yürümeyi tercih ediyor ya...
*
- Abdullah Gül dostluğunu da, düşmanlığını da bir türlü netleştirmiyor ve bu netleştirmeme durumundan faydalanmaya çalışıyor ya...
*
- Abdullah Gül “Tayyip Erdoğan iyice düşüşe geçse de sıra bana gelse” diye bir beklenti içine girmiş algısı yayıyor ya...
*
- Abdullah Gül hem AK Parti tabanına hem de AK Parti karşıtlarına aynı anda çiçek atmaya çalışıyor ya...
*
- Abdullah Gül hem AK Parti’nin tam içindeymiş gibi yapıp hem de AK Parti’nin çok dışındaymış gibi yapıyor ya...
*
İşte bu durumdur Tayyip Erdoğan’ı öfkelendiren.
Eh! Haksız da sayılmaz hani.
Yazının tamamı için tıklayın
Yorum:
Abdullah Gül Cumhurbaşkanlığı adayı olur mu?
Abdullah Gül daha önce yaptığı Cumhurbaşkanlığı ile muhalefet tarafından fazla eleştirilmemiştir. Çünkü her işe aktif olarak karışmamış, Erdoğan da Başbakan olarak istediği gibi hareket etmiştir. Ön planda görünmeyip ılımlı hareket eden bir tablo çizmiştir.
Bu nedenlerle Gül’ün aday olması Erdoğan açısından sıkıntılı bir durumdur. Oylamanın ikinci tura kalmasına sebep olacak olan adaydır.
Ancak bir sıkıntı vardır: Sermaye. Sermaye Gül’ün Cumhurbaşkanı olmasını istemez. Erdoğan’ın olması her ne kadar hoşlanmazlarsa da onların işine daha fazla gelir. Erdoğan’ın “talimat verici” Cumhurbaşkanlığı toplumda sıkıntı oluşturduğu için gerilimi artırmaya daha fazla yardımcıdır.
Sermaye’nin adayı bellidir ama henüz bu adayı tanımamaktayız. Çocukluğundan beri seçilip yetiştirilmiştir. Yıpratılmak istenmemekte olduğu için ortada görünmemekte ve bilinmemektedir. Uygun ortam sağlanınca ortaya çıkacaktır. Uygun ortam ülkenin ekonomik kriz içinde olmasıdır.
Peki uygun ortam olan ekonomik kriz olacak mıdır?
Ekonomik kriz olması için yapılması gereken ne varsa yapılmaktadır. Asgari ücretin var olması bile ekonomi için büyük bir tehlike iken inanılmaz derecede yükseltilerek ekonomik krize ülke adım adım götürülmektedir. Bunun dışında sürekli ortaya çıkarılan zorlayıcı uygulamalar da ekonomik krize götürmektedir. Bürokratik baskılar, ek vergiler, cezalar sonunda küçük işletmeleri yıprata yıprata yıkıcı etkiyi yapmaktadır. Faizli ekonomiyi faizcinin daha güçlenecek şekilde uygulaması işi daha da kötüye götürmektedir. Sene sonunda ilan edilen en çok vergi verenlerin bankalar olması bunu göstermektedir. Devasa projeler devasa kredilerle gerçekleştirilmekte ve geleceğe doğru ülke inanılmaz borçlanmaktadır. Hele ki şehir hastaneleri gibi son derece gereksiz ve işe yaramaz projeler yüz milyar dolarlara varan borçlanmalara sebep olarak ülkeyi krize adım adım götürmektedir.
Krize gitmek için gereken her şeyi çok iyi işler yapıyoruz zannıyla gerçekleştirmekteler ve farkına bile varmadan Sermaye’nin planını işletmektedirler.
Bu nedenlerle Gül’ün konuşmaları sadece Sermaye’nin ekmeğine tereyağı sürmekte ve hazırlanan plan adım adım gerçekleşmektedir.
Sonuçta Gül’ün aday gösterilmesi oylamanın ikinci tura kalması için Erdoğan’ı yıpratmak amacıyla olabilir. Gerçek aday arkada durmakta, gününü beklemektedir.