Osmanlı ruhu ve misyonunun dirilişi...
882 Okunma, 0 Yorum
Yusuf Kaplan - Yeni Şafak
Ali Bülent Dilek

Osmanlı ruhu ve misyonunun dirilişi...

29 Ara 2017, Cuma

yusuf kaplan

Erdoğan’ın Afrika turunda, özellikle de Sudan’da coşkuyla karşılanması, bu ülkede dikkatlerden kaçtı, nedense...

Bu coşkulu karşılama, bu ülkede pek konuşulmadı ama şundan kesinkes eminim: Erdoğan’a gösterilen sevgi seli, Batılıları, özellikle de Sudan’ın kendilerinden sorulduğunu düşünen İngilizleri çıldırtmış olmalı!

Niçin?

Dünyada pek az lidere gösterilen bu sevgi seli, Osmanlı’ya duyulan özlemi, dolayısıyla adalet, hakkaniyet ve selâmet ilkeleri üzerine kurulan, Medine’den süt emen Osmanlı ruhunu ve misyonunu hatırlattığı için elbette.

BATI UYGARLIĞI, ONTOLOJİK FELÂKET ÜRETTİ, DÜNYAYI CEHENNEME ÇEVİRDİ...

................................

OSMANLI BEDENEN DURDURULDU AMA RUHEN YAŞIYOR...

Bu ülkede ülkenin metamorfoz yemiş aydınlarının Osmanlı’yı “Ortaçağ karanlığı, gericilik” diye şaşı görürken, çağımızın en büyük tarihçilerinden ve tarih felsefecilerinden Arnold Toynbee, “Osmanlı, insanlığın geleceğidir” diye bakıyordu Osmanlı’ya.

“Osmanlı çökmedi, durduruldu” diyordu. 

Osmanlı kapitalizme direndiği için bilfiil / bedenen durdurulmuştu ama Osmanlı kapitalizme direndiği için bilkuvve / ruhen yaşıyor/du...

O yüzden Batılılar, özellikle de Osmanlı’nın durdurulmasında kilit rol oynayan İngilizler, Osmanlı’nın, bir gün, yeri ve zamanı geldiğinde, ruhunun dirilebileceğini düşünüyorlardı.

O yüzden Türkiye’nin aslâ kendi hâline bırakılmaması gerektiğini söyleyip duruyordu Thatcher’dan Clinton’a, Schröder’den Wolfowitz’ekadar belli başlı Batılı liderler...

Osmanlı ruhu ve misyonu, başkalarına hayat hakkı tanıyan, hiç bir kültürün, medeniyetin kökünü kazımayan İslâm medeniyetinin en son ve en sofistike kavramlarını ve kurumlarını geliştiren, anlaşılamamış, aşılamamış, anlaşılamadığı için aşılamadığı da anlaşılamamış muazzam bir medeniyet tecrübesinin adıydı.

Yeri ve zamanı gelince Osmanlı ruhu ve misyonu, yeniden, taze bir ruhla insanlığa adalet, hakkaniyet ve selâmet yurdu, umudu ve ufku sunacak bir dinamizmle donanarak dirilebilirdi...

Sudan ziyaretinde Osmanlı’nın çocuğu Erdoğan’a gösterilen sevgi seli, bunun küçük bir işareti sadece.

Eğer kısa, orta ve uzun vadede, köklü stratejik, ekonomik, kültürel, siyasî ve askerî adımlar atabilirsek, bu ruhun insanlığı yeniden ayağa kaldırması hiç de hayal olmayacaktır.

O yüzden çok iyi hazırlanmamız, içerdeki köklü sorunlarımızı adım adım hâl yoluna koymamız, fikir, sanat, kültür ve medyada medeniyet dinamiklerimiz doğrultusunda önümüzü açacak bir öncü kuşak yetiştirmemiz şart.

Vesselâm.

https://www.yenisafak.com/yazarlar/yusufkaplan/osmanli-ruhu-ve-misyonunun-dirilisi-2041757

yorum;

Osmanlı ruhu mu Allah'(CC)ın ruhu mu?

Yazarımız  Türkiye'yi ve dünyayı ancak  ölmeyen fakat durdurulan Osmanlı

ruhunun kurtarabileceğini yazmış bu yazısında daha önceki birçok yazısında

olduğu gibi.

Buna delil olarak ta Tayyip Erdoğan'ın yurtdışı gezilerindeki ilgiyi gösteriyor.

Halbuki Osmanlı da ruhlu bir faniydi geldi geçti.

Bize gelip geçmeyecek bir ruh lazımdır ki o da ancak Allah'(CC)ın ruhudur,

-ki Kur'an'dır-ve o ruha bağlı olarak yaşayan müminlerin ruhlarıdır.

Bence asıl problem ferdi bazda dünyada yeteri kadar Kuran mümini

yetiştirilememiş olmamasıdır kanıma göre.

Asıl soru şu; 1.5 milyarlık kendisine  müslümanım diyen alem neden yeteri kadar

mümin yetiştiremiyor.

Cevabıma gelince kendi inancının örgütlenmesini bulup örgütlenememiş

olmalarıdır  ve sadece karaltıları var ve oda bir iş yapamıyor.

Dönüp dolaşıp Kur'an'ın önerdiği  ve Allah'(CC)ın emrettiği teşkilatlanma

nasıldır sorusuna gelip dayanıyoruz.

Genel olarak Allah(cc)Türk halklarının 200 yıldır yeni hakk medeniyetini

kurmasını irade etmiş ve hazırlıyor.

Son 50 yıla baktığımızda ise Türkiye'de bir Erbakan çıkmış,Akevler ekibiyle

birlikte çalışmış ve 30 yıldır da Adil Düzen'in çalışması netlik kazanarak

devam etmektedir.

Yazarımız, iktidarımız ve eski arkadaşları olan muhalifleri ise maalesef

Adil Düzeni değerlendirip geliştirip uygulamalar yapacaklarına

birbirleriyle iktidar nimetlerini paylaşma  kavgasında görünüyorlar.

Sonuca gelirsek tarihi yüzyılın tekerrürüyle orantılı olarak

yeni bir asker Ömer,soyadı Erbakan olmayan bir erbakan çıkacak

ve 10 yıl içinde Akevler ekibiyle birlikte çalışarak Türkiye'de

Adil Düzen sistemini kuracaktır diyebiliriz.

Yazarımız,iktidarımız ve bizim muhalefetimize seslenerek

yorumumu sonlandırayım.

Gelin  Adil Düzen çalışanlarına katılın ve siz ve bizlerde

ahiret nasibimizi  şehitler ve şahitler derecesine ulaşarak

alalım inşaallah..

 

 

 

 

 

Ali Bülent Dilek






Sayı: 446 | Tarih: 31.12.2017
Mehmet Barlas
Yüz yıl önce yaşasaydık daha mı iyi olurdu?
Nerede o eski günler…
1103 Okunma
Tayibet Erzen
Ahmet Hakan
Bay Kemal’in kayığı
Velikülli ümmetin ecelün
1069 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Ergün Diler
Aile arasında!
Yeni Düzen
1065 Okunma
Süleyman Karagülle
Uğur Dündar
Ülkemizde böyle imamhatipler'de var.
Allah'ın değil, Şeytanın kulu
992 Okunma
Hüseyin Bağdatlı
Yusuf Kaplan
Osmanlı ruhu ve misyonunun dirilişi...
Osmanlı ruhu mu Allah'(CC)ın ruhu mu?
882 Okunma
Ali Bülent Dilek


© 2024 - Akevler