Osmanlı ruhu ve misyonunun dirilişi...
29 Ara 2017, Cuma
yusuf kaplan
Erdoğan’ın Afrika turunda, özellikle de Sudan’da coşkuyla karşılanması, bu ülkede dikkatlerden kaçtı, nedense...
Bu coşkulu karşılama, bu ülkede pek konuşulmadı ama şundan kesinkes eminim: Erdoğan’a gösterilen sevgi seli, Batılıları, özellikle de Sudan’ın kendilerinden sorulduğunu düşünen İngilizleri çıldırtmış olmalı!
Niçin?
Dünyada pek az lidere gösterilen bu sevgi seli, Osmanlı’ya duyulan özlemi, dolayısıyla adalet, hakkaniyet ve selâmet ilkeleri üzerine kurulan, Medine’den süt emen Osmanlı ruhunu ve misyonunu hatırlattığı için elbette.
BATI UYGARLIĞI, ONTOLOJİK FELÂKET ÜRETTİ, DÜNYAYI CEHENNEME ÇEVİRDİ...
................................
OSMANLI BEDENEN DURDURULDU AMA RUHEN YAŞIYOR...
Bu ülkede ülkenin metamorfoz yemiş aydınlarının Osmanlı’yı “Ortaçağ karanlığı, gericilik” diye şaşı görürken, çağımızın en büyük tarihçilerinden ve tarih felsefecilerinden Arnold Toynbee, “Osmanlı, insanlığın geleceğidir” diye bakıyordu Osmanlı’ya.
“Osmanlı çökmedi, durduruldu” diyordu.
Osmanlı kapitalizme direndiği için bilfiil / bedenen durdurulmuştu ama Osmanlı kapitalizme direndiği için bilkuvve / ruhen yaşıyor/du...
O yüzden Batılılar, özellikle de Osmanlı’nın durdurulmasında kilit rol oynayan İngilizler, Osmanlı’nın, bir gün, yeri ve zamanı geldiğinde, ruhunun dirilebileceğini düşünüyorlardı.
O yüzden Türkiye’nin aslâ kendi hâline bırakılmaması gerektiğini söyleyip duruyordu Thatcher’dan Clinton’a, Schröder’den Wolfowitz’ekadar belli başlı Batılı liderler...
Osmanlı ruhu ve misyonu, başkalarına hayat hakkı tanıyan, hiç bir kültürün, medeniyetin kökünü kazımayan İslâm medeniyetinin en son ve en sofistike kavramlarını ve kurumlarını geliştiren, anlaşılamamış, aşılamamış, anlaşılamadığı için aşılamadığı da anlaşılamamış muazzam bir medeniyet tecrübesinin adıydı.
Yeri ve zamanı gelince Osmanlı ruhu ve misyonu, yeniden, taze bir ruhla insanlığa adalet, hakkaniyet ve selâmet yurdu, umudu ve ufku sunacak bir dinamizmle donanarak dirilebilirdi...
Sudan ziyaretinde Osmanlı’nın çocuğu Erdoğan’a gösterilen sevgi seli, bunun küçük bir işareti sadece.
Eğer kısa, orta ve uzun vadede, köklü stratejik, ekonomik, kültürel, siyasî ve askerî adımlar atabilirsek, bu ruhun insanlığı yeniden ayağa kaldırması hiç de hayal olmayacaktır.
O yüzden çok iyi hazırlanmamız, içerdeki köklü sorunlarımızı adım adım hâl yoluna koymamız, fikir, sanat, kültür ve medyada medeniyet dinamiklerimiz doğrultusunda önümüzü açacak bir öncü kuşak yetiştirmemiz şart.
Vesselâm.
https://www.yenisafak.com/yazarlar/yusufkaplan/osmanli-ruhu-ve-misyonunun-dirilisi-2041757
yorum;
Osmanlı ruhu mu Allah'(CC)ın ruhu mu?
Yazarımız Türkiye'yi ve dünyayı ancak ölmeyen fakat durdurulan Osmanlı
ruhunun kurtarabileceğini yazmış bu yazısında daha önceki birçok yazısında
olduğu gibi.
Buna delil olarak ta Tayyip Erdoğan'ın yurtdışı gezilerindeki ilgiyi gösteriyor.
Halbuki Osmanlı da ruhlu bir faniydi geldi geçti.
Bize gelip geçmeyecek bir ruh lazımdır ki o da ancak Allah'(CC)ın ruhudur,
-ki Kur'an'dır-ve o ruha bağlı olarak yaşayan müminlerin ruhlarıdır.
Bence asıl problem ferdi bazda dünyada yeteri kadar Kuran mümini
yetiştirilememiş olmamasıdır kanıma göre.
Asıl soru şu; 1.5 milyarlık kendisine müslümanım diyen alem neden yeteri kadar
mümin yetiştiremiyor.
Cevabıma gelince kendi inancının örgütlenmesini bulup örgütlenememiş
olmalarıdır ve sadece karaltıları var ve oda bir iş yapamıyor.
Dönüp dolaşıp Kur'an'ın önerdiği ve Allah'(CC)ın emrettiği teşkilatlanma
nasıldır sorusuna gelip dayanıyoruz.
Genel olarak Allah(cc)Türk halklarının 200 yıldır yeni hakk medeniyetini
kurmasını irade etmiş ve hazırlıyor.
Son 50 yıla baktığımızda ise Türkiye'de bir Erbakan çıkmış,Akevler ekibiyle
birlikte çalışmış ve 30 yıldır da Adil Düzen'in çalışması netlik kazanarak
devam etmektedir.
Yazarımız, iktidarımız ve eski arkadaşları olan muhalifleri ise maalesef
Adil Düzeni değerlendirip geliştirip uygulamalar yapacaklarına
birbirleriyle iktidar nimetlerini paylaşma kavgasında görünüyorlar.
Sonuca gelirsek tarihi yüzyılın tekerrürüyle orantılı olarak
yeni bir asker Ömer,soyadı Erbakan olmayan bir erbakan çıkacak
ve 10 yıl içinde Akevler ekibiyle birlikte çalışarak Türkiye'de
Adil Düzen sistemini kuracaktır diyebiliriz.
Yazarımız,iktidarımız ve bizim muhalefetimize seslenerek
yorumumu sonlandırayım.
Gelin Adil Düzen çalışanlarına katılın ve siz ve bizlerde
ahiret nasibimizi şehitler ve şahitler derecesine ulaşarak
alalım inşaallah..