Tarihî kriz ve krizi aşmanın yolları...
15 Aralık 2017, Cuma
yusuf kaplan
İslâm İşbirliği Teşkilatı (İİT), Türkiye’nin çağrısı üzerine İstanbul’da âcil bir toplantı yaptı. Toplantıda alınan en önemli karar, Doğu Kudüs’ün Filistin’in başkenti olarak tanınması kararı oldu.
Sorunlu ama önemli bir karar bu.
Sorunlu; çünkü Kudüs’ün % 87’sini oluşturan Batı Kudüs’ün İsrail’in başkenti olarak kabul edilmesinin önünü açmak anlamına gelebilir bu karar.
Önemli; çünkü buna rağmen adında “işbirliği” bulunan bu örgüt şimdiye kadar dikkate değer herhangi bir konuda işbirliği yapamamış, önemli müşterek kararların altına imza atamıştı.
Bu karar, İslâm ülkeleri arasındaki işbirliği faaliyetlerinin artırılmasını -belki- tetikleyebilecek olması bakımından bir başlangıç noktası işlevi görebilir.
Ama yaşadığımız tarihî krizi, bu tür ısmarlama teşkilatlarla aşamayız.
Daha esaslı, daha köklü, daha kalıcı adımlar atmak zorundayız... Bu yazıda tarihî krizi ve çıkış yollarını kısaca özetlemek istiyorum.
KÜRESEL SİSTEM, İSLÂM’LA SAVAŞIYOR! BUNU GÖRELİM ARTIK!
.............................
ÇIKIŞ YOLU...
Büyük bir kriz bu. 2 asırdır yaşadığımız ikinci büyük medeniyet krizi.
Bu kriz, küresel ölçekte yaşanan haksızlıkların, hukuksuzlukların, zorbalıkların tavan yapmasıyla ve bu arada bizim müslümanlar olarak sefih sekülerleşme sürecine, konformizme, menfaatperestliğe sürüklenmemizle, ahlâk, adalet ve hukuk ilkelerini hiçe sayan savruk bir hayat yaşamımızla daha da kangrene dönüşüyor.
Krizden çıkış yolu için bir kaç maddelik özlü bir öneride bulunacağım...
Birincisi, sürükleyici bir fikre ihtiyacımız var.
Yeniden müslümanlaşmamızı sağlayacak, gücün, dünyevî çıkarların değil İslâm’ın, adaletin, kardeşliğin, hakikatin önünü açacak güçlü bir muhasebe ve toparlanma sürecine...
İkincisi, güçlü liderlere ihtiyacımız var.
Yılmayacak, yıkılmayacak, makus talihimizin yenilmesinde kurucu, koruyucu ve önaçıcı roller oynayacak, fırtınalara karşı dalgakıran gibi karşı duracak güçlü liderelere...
Üçüncü olarak da, her alanda işbirliği faaliyetlerini hızlandırmamız gerekiyor daha fazla gecikmeden...
Devletler arasındaki ekonomik, sosyal, kültürel, fikrî ve askerî ilişkileri süratle hızlandırmamız ve kalıcı, ön açıcı boyutlara ulaştırmamız şart.
Yoksa yok olmaktan kurtulamayız...
İİT gibi ısmarlama teşkilatlarla bir yere varamayız...
http://www.yenisafak.com/yazarlar/yusufkaplan/tarih-kriz-ve-krizi-asmanin-yollari-2041550
yorum;
Dünyayı sürükleyecek fikir Adil Düzendir!
Yazarımız tarihi bir kriz yaşadığımızı ve bu krizin ısmarlama İslam İşbirliği
Teşkilatı ve benzerleriyle aşılamayacağını yazıyor özet olarak.
Birinci olarak sürükleyici bir fikre ikinci olarak güçlü bir lidere
üçüncü olarak ta her alanda müslümanlarla işbirliğini arttırmaya
ihtiyacımız var diyerek devam ediyor.
Doğru bizde buna katılıyoruz ve zaten bu konularda toplumda bir ittifak
oluşmuş durumda olduğu yıllardır gözlemlenmektedir.
Bediuzzaman'ın(rh)bir sözü var"madem ki istetmiş öyleyse verecek"
Akevler 50 yıldır bu isteneni elde etmenin nasılını Kur'an' dan
hareket ederek çalışıyor, yazıyor ve yayınlıyor.
Merhum Erbakan hocamızda 1985 yılından vefatına dek bu sürükleyici
fikri Adil Düzen olarak Türkiye ve dünyaya ilan etti ve duyurdu.
Bir önceki yorumumda istenenin peygamberi bir halk inkılabı
olacağını bunun da tabandan kooperatifler yoluyla halkın
örgütlenmesi ve değişimiyle geleceğini yazmıştım.
Son yıllarda bu organizasyonların çekirdeklerinin
süratle çoğaldığını da görmüş bulunmaktayım.
Halkımız sanki bir sur üfürülmesini bekliyor gibi.
Akevler Adil Düzen çalışanları artık son safhaya geçmiş
ve işin somutlaşması için Yalova'daki adıma odaklanmıştır.
İnşaallah beklenen surun burada kuracağımız ahşap dinlenme
siteleri ve 100 hanelik semt apartmanı işletmeleri olacaktır kanaatindeyim.
Yusuf Kaplan hocama da artık çalışmalarımıza katılma vaktinin
geldiği duyurumu yaparak muvaffakiyetler diliyorum.