14.10.2017
Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta Haberx.com'da yayınlanan yazısında "İyi yetişmiş bir pratisyen doktor hastalarının %50'sinin tanısını onları sadece dikkatle dinleyerek ve sorgulayarak koyabilir" diyordu. Çünkü tıptaki baş döndürücü ilerlemelere rağmen hastalığın teşhisinde hastanın özenle muayene edilmesi hâlâ çok önemliymiş.
Toplum ve siyaset
Aynı durum toplumsal bilimlerde ve bunların pratiğe aktarıldığı siyasette de geçerli değil midir? İyi yetişmiş ve ülkesinin sorunlarına doğru teşhisler koyabilen siyasetçilerin çoğunlukta olduğu ülkelerde hem gelişmenin önü açılır hem de istikrar korunur. Halkın ülkesinin yarınına olan güveni güçlenir ve ülke dünya rekabetinde her alanda ön sıralara çıkar.
Tamamı için http://www.sabah.com.tr/yazarlar/barlas/2017/10/14/iyi-siyasetci-de-iyi-doktordan-cok-farkli-degildir
Yorum:
Dert aynı, derman yok!
Detaylı ve dikkatli alınmış bir anamnezin doğru tedaviyi belirlemede tartışılmaz bir rolü vardır. İletişim kopukluğunun ayyuka çıktığı bir dünyada yaşıyoruz ve bu kopukluk kendini hayatın her alanında gösteriyor. İnsanın en değerli sermayesi olan sağlık da bundan nasibini alıyor.
Doktorlar hasta ile konuşma şöyle dursun, üstün körü bir muayeneyi bile boşlamış durumdalar. İşlerin bu hale gelmesinde doktorun bir payı varsa bile sağlık bakanlığının yanlış politikalarının çok daha etkili olduğu görüşündeyim. Hekim-hasta ilişkisinde denge kuracağına her nedense bir tarafı baskın çıkarma gayretleri bazen hastayı, bazen de hekimi mağdur eder noktalara ulaşmıştır.
Aynı durum siyasette mevcut değildir çünkü siyasette her zaman halk mağdur olmuş, politikacı karlı çıkmıştır. Üstelik bunun suçunu yıkacağımız bir bakanlık da mevcut değildir zira siyasetçi tek işi olan halkı dinlemeyi zaten yapmamaktadır. Durum budur, düzelir mi?
…