Diyanet, Türkiye’nin önünü açacak tarihî rolünü oynamalı…
Yusuf Kaplan
04 Ağustos 2017
Tam da küre ölçeğinde yaşanan anlam krizinin her şeyi izâfîleştirdiği, anlamsızlaştırdığı ve bitirdiği; bütün dünyada değerlerin yerle bir olduğu, sosyal yapıların çatırdadığı, ailenin bittiği; dinin hayattan çekildiği; futbol, müzik, medya, kısacası, kültür endüstrisinin ayartıcı din-dışı kutsallıklar’ının insanlığı büyük bir ontolojik felâketin ve manevî boşluğun eşiğine sürüklediği bir zaman diliminde.. insanlığın, İslâm’ın yeniden insanca ve hakça bir dünya kurulmasını sağlayacak değerlerine ekmek kadar su kadar ihtiyaç hissettiği bir yok oluş mevsiminde.. bizim kurucu kaynaklarımızı zayıflatmamız değil güçlendirmemiz gerekiyor…
Eğer Türkiye, anlam krizini yenecek, insanlığın gönlünü fethedecek irfan tecrübemize dayalı bin yıllık medeniyet ilkelerimizi dünyaya ulaştırırsa, tarihi biz şekillendiririz yeniden.
İşte burada Diyanet’e tarihî roller düşüyor…
DİYANET’E DÜŞEN TARİHÎ ROL…
....................
NASIL BİR DİYANET?
Sözün özü: Anacadde’yi koruyamazsanız, yoldan çıkarsınız. Yoldan çıkanların, bize yol önermeleri, olmayacak duaya âmin demek gibi absürd bir şeydir.
Anacadde’yi koruyamazsanız, güçlü bir şekilde tahkim edemezseniz, yeni ufuklara açılamazsınız.
Anacadde’yi koruyamazsanız, yan yollara sapmaktan ve başka dünyaların istilâsına uğramaktan kurtulamazsınız.
İngilizler, Ehl-i Sünnet omurgayı çökertmek için Vehhabiliği ve paralel dinleri icat ettiler.
Ehl-i Sünnet omurgayı, Ehl-i Sünnet omurgayı inşa eden kurucu kaynaklarımızı koruyacak, Sâbiteler ışığında değişkenleri yorumlayacak, ufkumuzu, zihnimizi açacak, dünyanın gönlünü fethe koyulacak bir Diyanet gerek bize…
Vesselâm.
http://www.yenisafak.com/yazarlar/yusufkaplan/diyanet-turkiyenin-onunu-acacak-tarih-rolunu-oynamali-2039375
yorum;
Adil Düzen Partisi tüzüğünde diyanet!
“Diyanet İşleri Başkanlığı:
Madde-58) ADP, “Diyanet İşleri Başkanlığı”nı “Diyanet Başkanlığı” olarak kabul etmez. Bu kuruluş, Dinî kuruluş ve mezheplerin kayıtlarını tutar, faaliyetlerini gözetler ve devlet yardımlarını adalete uygun olarak bölüştürür. Hiçbir din veya mezhebin resmî sözcüsü ve bir din veya mezhep anlayışının denetçisi de olamaz.
Devlet, dinlerin desteğini alır ve onlara yardım eder. Dinler devleti hiçbir şekilde hakimiyetleri altına alamazlar, devlet de onların dini faaliyetlerine karışamaz,
Bir şey dini olduğu için suç olmaz; suçsa dini olduğu için suç olmakta çıkmaz.”
Yusuf hocam Türkiye’nin ve İslam aleminin kurtuluşu için diyaneti göreve çağırmış.
Demek ki artık Müslümanlardan ümidi kesmiş.
Halbuki halkı yine halkın istek ve iradesi kurtarabilir.
“Bir kavim kendisini değiştirmezse Allah(CC) ta onları değiştirmez”ayet.
Öyle bir cereyan başlamalıdır ki halk da buna uyarak değişim yoluna girsin.
Akevler 50 yıldır beyinlerde işte bu cereyanın kablolarını döşeme yolundadır.
Merhum Erbakan hocamızda Adil Düzen adlı bu mübarek cereyanın
yollarını bütün dünyaya duyurmuş ve oluşturmuştur.
Kablolar döşendi düğmeler ve cihazlar bağlandı.
Şimdi sırada tesisata elektiriğin verilmesi var.
Yusuf hocam buyurun Akevler Adil Düzen çalışmalarına katılın ve
ülkemizin ve dünyanın istediğiniz düzene gelmesine katkıda bulunun.
Vesselam...